Elif Nisa

Elif Nisa

Gaybe İmanın Ödülü

Gaybe İmanın Ödülü

Gaybe dair bilgi, Alim olan Allah’ın benzersiz ilminin önemli örneklerinden. Yaşamını Allah’ın hoşnutluğu üzerine kuran müminler, Allah'ın Kur'an’da bildirdiği gayb haberlerine içten iman ederler. Yüce Allah, "Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (Bakara Suresi, 3) ayeti ve diğer birçok Kur'an ayetinde müminleri gaybe inananlar olarak tarif eder.

Samimi mümin, dünya hayatını kaybolacak şeylerin peşi sıra koşarak yaşamaz; tek arzusu Allah'ın yüzü/rızasıdır. Çünkü, “(Yer) Üzerindeki herşey yok olucudur; Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin yüzü (Kendisi) baki kalacaktır. (Rahman Suresi, 26-27)

İmanı kalplerine yerleştirmiş olan müminler, canları güzellikle alındıktan, 'kolay bir hesapla' sorguya çekilip kitapları sağ yanlarından verildikten sonra, yaşamları boyunca kavuşmak için korku ve umutla dua ettikleri, varılacak en güzel yere gelirler. Cennet yurdunun kapıları Allah’ın vaadi gereği onlar için açılır…

Onlar Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından salih davranışlarda bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:) "Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel." (Rad Suresi, 23-24)


Orada "esenlik dileği ve selamla" (Furkan Suresi, 75) karşılanan samimi müminlerin “diledikleri herşey onlarındır” ve Rabb’leri Katında “daha fazlası da” vardır… (Kaf Suresi, 35)

Cennetteki güzellik ve nimetlerin yanı sıra, Allah'a olan yakınlıkları, cennet ehlinin sahip olduğu en büyük ve en önemli nimettir. Müminlerin, Allah'ın rızasını kazandıklarını hissetmelerinin en çarpıcı ifadesi, Allah'ın onlara görünecek şekilde tecelli etmesidir. Dünyada bu durum imkansızdır, çünkü "gözler O'nu idrak edemez..." (Enam Suresi, 103). Ancak Kur'an'da bildirildiğine göre, Allah, ahirette mümin kullarına belirli bir şekilde tecelli ederek gözükecektir. Bunun nasıl olacağının bilgisi ise Allah katındadır.

Peygamberimiz (sav) birçok hadisinde cennetteki müminlerin, Allah'ın Zatı'nın bir tecellisini görebileceklerinden söz eder:

"Cennet ehli cennete girdiği zaman, Allah Tebareke ve Teala şöyle buyuracak: "Size ilave olarak yapmamı istediğiniz başka bir şey var mıdır?

Onlar da, "Sen bizim yüzlerimizi bembeyaz yapmadın mı? Cehennemden kurtarıp bizi cennete sokmadın mı; (Bundan daha iyi ve fazla ne olabilir ki?)" diyecekler."

"Bunun üzerine perde kaldırılacak, kendilerine Rabb'leri Tealayı görmekten daha sevimli bir şey verilmediğini anlayacaklar." [Büyük Hadis Külliyatı-5, s. 415/10130]

Müminler dünya hayatında, Allah'ın gücünü gereği gibi takdir edip, O'ndan korkup sakınarak güzel ahlak göstermişlerdir. "Onlar, Rablerine karşı gayb ile (O'nu görmedikleri halde) bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyamet saatinden 'içleri titremekte olanlardır." (Enbiya Suresi, 49)

Onlar bilmedikleri, gizli olan her şeyi kapsayan gaybe ve görmedikleri Rabb'lerine kesin bilgiyle iman ederler.

Cennette kusursuz nimetler; cennet ırmakları, meyveleri, çocukları ve sayısız muhteşem güzellik müminleri bekler.. Ancak cennetin en büyük nimeti Allah aşkıdır. En büyük ödül de dünya hayatında görmedikleri halde gönülden bağlandıkları o Yüce Sevgili’nin tecellisini görebilecek olmalarıdır. Mümin dünyada olduğu gibi ahirette de ışıktır, nurdur. Rabb’imiz, bu en büyük ödüle layık olan, ışıl ışıl yüzüyle Kendisini gören kullarından kılsın…

O gün yüzler ışıl ışıl parlar. Rablerine bakıp-durur. (Kıyamet Suresi, 22, 23)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Elif Nisa Arşivi