Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

“Küresel ısınma” mı, “buzul çağı” mı, hangisi geliyor?

“Küresel ısınma” mı, “buzul çağı” mı, hangisi geliyor?

Merhaba sevgili dostlarım...

Zaman zaman düşünüyorum: “Acaba bizim medya (gazeteler, televizyonlar, radyolar, vs.) hayatımızı zehir etmek için özel çaba mı gösteriyor?” diye...

Sanki bunlar gazete-televizyon filan değil, düpedüz felaket tellâlı...

Havalar azıcık kurak gitse, manşet hazır:

“Küresel ısınma dönemine girdik!”

Azıcık fazla yağmur yağsa:

“Sel yine can aldı!”

Kar düşse:

“Mini buzul çağı geliyor.” (31 Ocak 2012 tarihli Hürriyet’in manşeti)...

Aynı tarihli Sabah’ın haber başlığı ise bunu aratmayacak cinsten:

“Sanki Sibirya”...

Hâlbuki geçen sene bu zamanlarda hepsi ağız birliği içinde, “Küresel ısınma”dan, “sera etkisi”nden söz ediyordu...

Verdikleri haberlere göre, korkunç bir kuraklığa doğru gidiyorduk.

Dünya zaman içinde çöle dönüşecekti...

Eski yağmurları mumla arayacaktık...

Susuz kalacaktık...

Buna bağlı olarak dünyada “su savaşları” çıkacaktı.

Biz “saçmalamayın birader, arada böyle kuraklıklar yaşanır” dedikçe, bizi “bilime saygısızlık”la suçluyorlardı.

Güya bilmem nerenin bilim adamları, yıllar süren bir araştırma yapmışlar ve sonucu açıklamışlardı:

“Küresel ısınma...”

Şimdi ise bilmem nerenin (Bu kez İngiliz bilim adamlarını referans gösteriyorlar) bilim adamları yıllar süren araştırmanın neticesi olarak doludizgin, “buzul çağı”na doğru ilerlediğimizi söylemişler.

Dün “Küresel ısınma”...

Bugün “Buzul çağı”...

Buyurun, beğenin beğendiğinizi alın.

Alt tarafı Türkiye’ye kar yağdı yahu!..

Hepsi bu...

Bu kadar yani...

Kışın ortasındayız ve bu iklim kuşağında zaman zaman kış ağır geçer. Hatta 1823, 1878, 1893 ve 1929’da öyle çok kar yağmış, soğuk olmuş ki, Haliç bile donmuştur.

Meraklılar Haliç’i yürüyerek geçmişler, fotoğraf bile çektirmişlerdi.

Yani ne “buzul çağı”, ne “Sibirya”...

Sadece kış...

Sadece kar...

Sadece soğuk.

Erzurum’un hemen hemen her yıl yaşadığını yaşıyoruz alt tarafı.

Belli ki iklim bilimciler, tıpkı bizim deprem bilimciler gibi, gündeme gelip önemsenmek için zaman zaman bazı balonlar patlatıyor, doğal olayları abartıyorlar...

Gazeteler de okunmak için bunları manşete çekiyor.

Biz ise telâşa kapılıyoruz.

Ama çözemediğimiz bir taraf var: “Buzul çağı” mı, “küresel ısınma” mı?..

Hangisi?..

Çünkü bunlardan biri varsa, diğeri yoktur...

Sina Çölü sıcağı ile Sibirya soğuğunu bir arada bulamazsınız.

Peki, hangisi doğru?

Bence hiçbiri. Allah, Bediüzzaman’ın “Sefine-i Rabbani” (Allah’ın gemisi) dediği kâinatın yöneticisi ve yönlendiricisidir.

“Neylerse güzel eyler.” (Erzurumlu İbrahim Hakkı).

Ona dayanın ve karın tadını çıkarın! Çocukluğunuza dönüp kayın, dolu dolu kartopu oynayın, kardan adam yapın...

Kimsenin hayatı size zehir etmesine de izin vermeyin.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi