R. Özdenören

R. Özdenören

İdeolojik partiler, organik partiler

İdeolojik partiler, organik partiler

Bu ülkede her türlü toplumsal/siyasal kurum gibi siyasal partiler de başlangıçta ideolojik bir temel üzerine bina edilmiştir. Bunun anlamı şudur: temelde, bu türden bir kuruluşun ihdasını gerektirecek bir ihtiyaç mevcut değildir. Bu kuruluşlar, öyle desinler -komşuda var, bende de olsun- kafasıyla icat edilmiş. Kurulu düzenin 6 okla simgeleştirilmiş olan "ilke"lerinin hiçbiri bu ülke insanının özgül ihtiyacının eseri olarak ortaya çıkmamıştır. Siyasal partilerin kuruluşu da aynı istikamette oluşmuş, oluşturulmuştur...

Bir şey yapmak için değil, fakat bir şeyin yapılmasını engellemek için siyasal parti kurmanın zemini hazırlanmıştır. Örneğin İTC (sonradan İttihat ve Terakki Fırkası veya Partisi) neyi gerçekleştirmek için kurulmuştu? Salt Sultan Abdülhamit Han'ı bertaraf etmek, tahttan indirmek için değil mi? Peki sonrası?

Abdülhamit Han'ı tahtından indirme babında ortam hazırlama faaliyeti zımnında gerçekleştirilen 31 Mart vakasına katılanlar acaba bu kalkışmayı niçin yaptıklarını biliyorlar mıydı dersiniz? Hayır! Nitekim nümayişlerin yapıldığı sırada o nümayişe katılanlar arasında yapılan ayaküstü konuşmalarda çoğunun o nümayişe niçin katıldığını, ne istediğini bilmediği ortaya çıkmıştı.

Aynen son yıllarda (2007 Mayısında) bir derneğin (ADD) tertiplediği 500 bin kişinin katıldığı söylenen nümayişlerde olduğu gibi...

Bu ülkeye ithal edilen siyasal veya toplumsal "kurumların" "kuruluşların" neredeyse hiçbirinin reel, natürel bir karşılığını bulmak mümkün değildir. Neredeyse tümü ideolojik olarak, yani tepeden inmeci yöntemle ihdas edilmişlerdir.

Böyle olunca, faaliyet halindeki siyasal partilerin meşgul olduğu konular da bu ülke kültürünün organik ürünü olarak ortaya çıkmıyor.

Yıllar yılı laiklik elden gidiyor, irtica geliyor yaygarasıyla oy toplama sevdasına düşmüş olanların hangi müspet icraatın içinde yer aldığı sorusunun cevabını bulmak mümkün görünmüyor.

1950'li yıllardan bu yana, eğer bu ülkede iki çivi çakılmışsa, bu çivileri çakanların gene de muhafazakâr diye anılan partiler tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. Çünkü her şeye rağmen bu kuruluşlar, şöyle veya böyle bu toprağın kültürüyle organik bir ilişki kurmayı denemiştir.

Hâlihazırdaki tabloda da aynı görüntüyü gözlemlemek mümkündür:

Ülkenin organik partileri somut problemlerle uğraşırken, jakoben nitelikli partiler cali meselelerle, itişip kakışmakla ömür tüketmeye devam edip gidiyor. Ancak ortadaki gayrete rağmen ne kendi içlerinde yürüttükleri, ne de dışarıya yönelttikleri didişmeden kimse bir hâsıla sağlamayı beklemiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
R. Özdenören Arşivi