Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Beton kafa!

Beton kafa!

Bazıları, Başbakan Erdoğan’ın ‘dindar nesiller’ söylemine taktı, nişangah haline getirdi ve koro halinde atış yapıyor. Keza Arap Baharının estirdiği rüzgarda yapılan seçimlerde sandıktan İslami kesimlerin çıkması da kimilerinin hoşuna gitmedi. Hazımsızlık yaptı. Bazı kesimleri tedirgin etti. Can evlerinden vurulmuşa döndüler. Hem liberal hem de ulusalcı kesimler İslami seçeneği dışlıyorlar. İslam karşısında aralarındaki mesafe daralıyor veya kapanıyor. Yöntemin dayatma olup olmaması ayrı ama neden dindar nesiller ifadesini duyduklarında nodul yemiş gibi oluyorlar. Veya saçları diken diken oluyor? Derileri isyan ediyor? Bilemem ama bana ‘haceten fi enfusihim/içlerindeki ukde nedeniyle’ ifadesini hatırlatıyor. Ziya Paşa’nın ifadesiyle: Rencide olur dide-i huffaş ziyadan. Başbakan Erdoğan’ın Kahire’de laiklik mesajı vermesinden mest olan Ertuğrul Özkök, Mısır’da sandıklardan çıkan ve İslami kesimlerin zaferine delalet eden sonuçlarla nedense çarpılmışa döndü ve ezberini kaybetti. Seçim sonuçları sarsmış olmalı ki kaleminden hezeyan damlıyor. ‘Sizce bu fotoğraf nerede çekildi’ yazısı bize Adonis’in mantığını hatırlatıyor. Nitekim, ‘bozacının şahidi şıracı’ misali ‘Arap dünyasını anlamak için’ başlıklı yazısında da yerli Adonis veya Adonis müsveddesi olan Özdemir İnce de olaya Suriyeli Nuseyri asıllı meslektaşıyla aynı gözlükten bakıyor ve onun mantığına teslim oluyor. Tahrir fotoğrafından dolayı dengesini kaybeden Özkök aynen Adonis gibi sayıklıyor. ‘Cami merkezli devrimi istemem’ diyor. Paşa gönlün bilir! Senin isteyip istememenle bir devrim şekillenmez. Devrimin rengi de senin hoşuna gitmeyebilir. Hazmedip, gerçekler karşısında dizini kırar ve oturursun. Lakin Özkök aykırı ve çirkin bir üslup kullanıyor ve dindar kafayı bunker kafa olarak nitelendiriyor. Bunker kafa, beton kafa halkı hiçe sayan kafadır. Adonis’den mülhem üslubuyla şunu soruyor: “Camilerden başlayan yürüyüş bir toplumu demokrasiye götürür mü? “ Demokrasiye götürür mü götürmez mi başka bir tartışma konusu ama pekala adalete götürebilir. Adaletle işi olmayanlar bunu anlayamaz tabii! Denildiği gibi, namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz.

¥

Adamlar camiye takmış durumda. Bundan dolayı da Esat’ın milisleri Hazreti Osman Camii ve Halid Bin Velid camii gibi kutsal mekanları bombalamaktan çekinmemişlerdir. Hama olaylarında da katil Hafız Esat 80 kadar camiyi yerle bir etmişti. Bu hususta Sırplar bile ellerine su dökemezler! Başbakan Erdoğan’ı mahkum ettiren şiirde Romanos Diogenes, Sultan Alp Arslan'a hitaben:

"yaktırayım Kur'an’ı, yıktırayım Kabe'yi

Şark'a gelen görmesin, minareli kubbeyi"

deyince, Alp Arslan da cevaben:

"minareler süngü, kubbeler miğfer

camiler kışlamız, mü'minler asker..

bu ilahi ordu, dinimi bekler,

allahu ekber, allahu ekber!" der.

¥

Şimdi de Başbakan söz konusu şiirden sonra ‘dindar nesiller’ sözüyle alakalı topa tutuluyor ve yeni bir kampanya ile karşı karşıya kalıyor. Hem ulusalcılar hem de liberaller Arap devriminin hesabını ondan soruyorlar. Birisi devrimi ABD ile diğeri de dinle irtibatlandırarak hıncını hükümetten veya yetkililerden almaya çalışıyor. Özkök Tahrir’dekine benzer bir meclis açılışın Türkiye’de hiç olmadığını söyledi. Tabii ki halt etti. Buhari ile açılan ilk Meclis’i unutmuş onu hatırlatmak da ‘umre arkadaşı’ Ahmet Hakan’a nasip oldu. İslami kafalara bunker kafa deme gafletinde bulunuyor. Kem söz sahibine aittir. Bazıları da yeminli İslam karşıtlığı yaparak beton kafa durumuna düşmektedir. Aslında bunker devlet ve bunker kafa bellidir. Sözgelimi akademisyenler arasında bunker devlet denildiğinde akla İsrail gelmektedir. Bunker kafa ise devrime camiye kapatan ve bunu yasaklayan Adonis tipli kafalar olsa gerek. Ronald R. Krebs’ın ‘Israel’s Bunker Mentality’ başlıklı yazısı bunker devleti ve zihniyeti ortaya koymaktadır(Foreign Affairs: November/December 2011). Bunker ve beton kafaların kendi illetlerini karşıtlarına yamamaları bir Arap deyimini hatırlatıyor: Remetni bidaiha ve inseslet. Hastalığını bana attı, gitti. Ya da bulaştırdı ve sıvıştı. Hayırlı sıvışmalar! Ne diyelim: Hazımsızlık gaz yapar ve zaten bazı yazılar gaz kokusu yayıyor.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi