Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

4x3 ya da Hocalı’da ne oldu?

4x3 ya da Hocalı’da ne oldu?

Dün Konya’daydım. İstiklal Mahkemeleri’ni ve İskilipli Atıf’ı konuştuk. Bir gün önce de Beykoz’da Kudüs’ü konuşmuştuk. Bugün de Kocaeli’nde Çerkes Çalıştayı’na katılacağım.. Bu böyle devam edip gidiyor..

Sırada Antalya var. Sonra Maraş, Mardin, Abant, Muş.. Hangisine yetişebileceksem. Her yerde bir şeyler oluyor..

3 gün sonra 28 Şubat.. 1000 yıl sürecek diyorlardı, bugün 28 Şubat öfke ve lanet gününe dönüştü.. Anayasa tartışmasından çıkıp Suriye Forumuna, oradan çıkıp Filistin, Kudüs toplantısına katılıyoruz.

Hayatın akışı çok hızlandı..

Bu sene Hocalı katliamının 20. yılı.. 20. yıl olmasından mı, yoksa Fransa’nın inkar yasası ile ilgili mi, “Hepimiz Ermeniyiz”e bir tepki olarak mı bilmiyorum ama Hocalı konusu daha bir gündemde..

Ben de bugün bunu yazmak istiyordum.. Ama sanırım zaten önümüzdeki birkaç gün içinde, haberlerde bu konu daha fazla yer alacak. Mitingler, toplantılar yapılacak, bildiriler yayınlanacak..

Hocalı katliamı gerçekten bir insanlık suçu. Tam anlamı ile bir vahşet.. Kadın, çocuk demeden, yaşlı demeden insanlar katlediliyor. Bugünki Ermenistan Cumhurbaşkanı da bu cinayetin suç ortağı.. Aslında insanlık suçu işleyen biri. Bu kendi iddiası ile sabit bir konu..

Türkiye bu konuda sanırım daha aktif bir rol üstlenecek. 1914’ün 100. yılına girerken, Dağlık Karabağ konusu, Hocalı katliamının 20. yılında ciddi bir şekilde gündem olacak..

Konya’da, kaldığım otelde tam bunları yazmaya hazırlanırken, Cuma namazı öncesi CNN Türk’te Medya Mahallesi’ni izliyorum. Konu 4x3. Programı Ayşenur Aslan sunuyor.. Üzgün ve umutsuz bir hali var. Konuğu Cumhuriyet yazarı Mustafa Sönmez... Bir Cuma günü bu adam öyle laflar ediyor ki, öfkesi aklından büyük.. “Başını örtecek el kadar çocukların başlarını örtmesini, ona bakan birilerinin tahrik olması” ile açıklıyor.. Sanıyorum CHP kongresinin üzüntüsünden ne dediklerini bilmiyorlar, hınçlarını bizden çıkarmaya çalışıyorlar. Program ağlama duvarına döndü sanki. Umutsuz, çaresiz, köşeye sıkışmış insanların ruh hali içindeler.. Bilmiyorlar, bilmediklerini de bilmiyorlar, bir de akıl vermeye çalışırken, daha öteye sıçrayıp hakaret ediyorlar..

İşte tam da yaptıkları şu sanki: “Kemalist Türkiye’den Faşist İtalya’ya selam..”

Başbakan, “Dindar bir nesil istiyoruz” dedi ya, işte 4x3 bunun için yapılmış bir plan sanki.

“Dünyada bunun benzeri yok” diyorlar. Kendileri bilmedikleri için öyle bir şeyin olmadığını zannediyorlar. Bilmek istemeyenden daha cahil kim olabilir?.. Dünyada olmayan bir uygulamanın bundan sonra hiç olmayacağı diye de bir şey yok aslında.. Mesela Commenwalt eğitim metodunu bildiklerini hiç sanmıyorum.. Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere, Amerikan modelinden de haberleri yoktur.. Mormon eğitim modelini duymamışlardır bile..

Kadınlar eve kapatılacakmış, ekonomiden çekilecekmiş. Çocuklar oyun oynayamayacakmış.. Kızlar okula gidemeyecekmiş.. Yok canım daha neler.. Sanki kendilerinin çocukları var da. En az 3 dedikse, beş yapmayın demedik ki, beş çocuklu bir anne için evi mektep gibidir zaten. Bizimkiler anne-babalarını huzurevine, ya da ölsün diye köyüne göndermez.. Bizim kadınlarımız anneliği en yüce iş ve kariyer olarak görür.. Mimar da olur, doktor da, ama önce annedir. “Ucuz işgücü” ya da “orta malı, sex objesi” değil.

Adamlara “içki kötülüklerin anasıdır” diyorsun, kafa bu ya “Laiklik elden gidiyor, irtica meydanlara çıktı” diye bağırıyorlar..

Sahi bu halk bu iktidara niye oy verdi? Bunun için verdi.. Herkesin çocuğunu zorla ailesinden çalan kimse yok.. Onu siz yapıyordunuz.. Ama hafız olmak isteyen hafız olsun.. Mesleğe yönelmek isteyen mesleğe, isterse hem hafızlık öğrensin, hem meslek.. Kime ne!

Bu kesintisiz eğitim yüzünden ara insan emeği piyasadan silindi.. Türkiye işsiz, mesleksiz, diplomasızlar yurduna döndü..

Bundan daha kötüsünü becermek zor. 28 Şubat kafasının ürettiği bir sistem de kesintisiz işi.. Bugüne kadar bu işin düzeltilmemesi hata aslında. Geç bile kalındı.. 4x3 sistemi, eskisinden her yönü ile çok daha ileri, özgürlükçü bir sistem..

28 Şubat’ın yıldönümünde, 28 Şubat’ın pisliklerinden birinden daha arındırılıyor Türkiye.. Bu; bu halka verilecek en güzel bir ödüldür.. Bu; bir 28 Şubat özrüdür..

O resmi ideoloji dayatması da kalkacak, Milli Güvenlik dersi gibi and da, inkılab tarihi de, tevhidi tedrisat da kaldırılacak.. Ergenekonun avukatlığına soyunanlardan da herhalde kimse alkış ya da destek beklemiyordur.. Aleme nizam vereceklerine önce kendi ailelerine, cemiyetlerine, partilerindeki kavgaya baksalar, orada yaşanan sorunlara çözüm üretseler daha iyi bir şey yapmış olurlar.. Hani derler ya “Aleme verirler binlerce nizamat, bin seyyie bulunur hanelerinde”.

Cuma günü, Cuma saatinde Müslümanlara iftira ve hakarette bulunarak, aslında kendilerini bitiriyorlar.. Bunların aydınlığı bu kadar.. Dünyadan haberleri yok.. Ağlamaya devam..

Bu arada unutmadan bugün 13’de Eresin Otel’de Hocalı konuşulacak. Pazar günü Taksim’de miting var. Selâm ve dua ile..




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi