Bilal Şahan

Bilal Şahan

BEN VE OĞLUM: EĞİTİMİMİZLE OYNAMAYIN!

BEN VE OĞLUM: EĞİTİMİMİZLE OYNAMAYIN!

Babam anlatmıştı…Teyzesinin oğlu çok küçük yaşta babasız kalınca, aile büyüklerinden birisi “Oğlum başkalarının söylediklerini dinle, faydalı olanını al, diğerlerini aklından at” demiş.
Benim de kulağıma küpe olsun diye çok defa anlatmıştı babam. Unutmayıp burada yazdığıma göre küpe olmasa bile incir çekirdeği kadar kalmış aklımım ucunda.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 yıllık kesintisiz eğitime yapılan eleştirileri bu bakış açısıyla değerlendirmesinde fayda var.
TÜSİAD’ın ve diğer toplum örgütlerinin eleştirilerini “ideolojik” olarak nitelendirirseniz içindeki doğruları göremezsiniz.
Başbakan diğer bir yönüyle haklı. ‘İkna odaları’nda, ikna edilemeyenlerin okuma özgürlüklerinin elinden alındığı, rencide edildiği bir dönemde “ gıkı” çıkmayan kesimlerin görüşlerini dinlemek, hazırlattığı raporla “İmam Hatipliler imam olmak yerine; hakim,savcı, kaymakam oluyor” diye istatistik sunanları dikkate alması zor bir iş. Ancak, atadığı Bakanın ve O’nun atadığı bürokratların hata yapmasını önlemek de Başbakan’ın sorumluluğundadır.
Muhalefet partisi ve sivil toplum örgütleri, işi “ Kur’an Kursu, kızlar okumaz, imam hatiplerin önü açılıyor” meselesinden çıkarsın artık.
Doğacak, anaokuluna gidecek, okuyan çocuğuna “ne fayda getirecek?”, “ne zarar verecek?” kadar mikro, ülke için de fayda zarar dengesine bakacak kadar da makro düzeyde görüş bildirmesi gerekiyor, tarafların.
Eğitimdeki yapısal değişiklik, mevzuat değişikliğine benzemediğine, “bu eksik kalmış, şimdi tamamlayalım” demenin bile bir maliyeti olduğuna göre, mutlaka bir geçiş süreci belirlenmeli. MGK sonrasında yapılan değişiklik “geçiş sürecine ihtiyaç olduğunu gayet net ortaya koyuyor. Başlangıç tarihini bir yıl erteleme yetkisi verileceği için bu konudaki ilk adres Bakanlar Kurulu.
Bu süre içinde yeni okul yapımından, beden eğitiminde kullanılacak malzemeye kadar her şey düşünülerek; revizyona öğrenci, veli, öğretmen, idareci ve maddi unsurlar hazır hale getirilmelidir. Yoksa “öğrenciler, ilköğretim dördüncü sınıftan sonra branş bölümlerine yönelebilecekler” demenin kimseye faydası olmayacak. Sadece İbrahim Tatlıses’in “Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık” sözünü haklı çıkartacak bir uygulamaya imza atılmasının ilerisine geçilemeyecek.
Hükümete karşı her olayda 10.Yıl Marşı’nı okuyup, seçmenine de Aziz Nesin’in “ Türk Milleti’nin yüzde 60’ı aptaldır” sözünü ithaf ederek Atatürkçü olanların, 10.Yıl Nutku’ndaki “Türk Milleti çalışkandır, zekidir” sözüyle çeliştiklerini, Atatürk’e muhalefet ettiklerini anlamamaları; eğitim sisteminin yap-boz tahtasına döndürülmesinin bir neticesidir.
Lütfen günü birlik kararlarla çocuğumun eğitimiyle oynamayın. http://twitter.com/sahanss [email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bilal Şahan Arşivi

Tohum

18 Eylül 2014 Perşembe 13:33