LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Kılıçdaroğlu başbakan, Soros iktidar!

Kılıçdaroğlu başbakan, Soros iktidar!

- Lütfü Bey; CHP’nin tüzük kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu taraftarları “Başbakan Kemal” diye slogan atarlarken, Kemal Kılıçdaroğlu karşıtı CHP’lilerin toplandığı salonda da “Sorosçu Kemal” sesleri yükseldi. Ne düşünüyorsunuz CHP de bu olup bitenler hakkında?

- Kemal Kılıçdaroğlu taraftarlarının “Başbakan Kemal”, Kemal Kılıçdaroğlu karşıtlarının da “Sorosçu Kemal” sloganı atmalarına bakarsak, benim de bu duruma uygun şöyle bir sloganım var. Kılıçdaroğlu başbakan, Soros iktidar! Malumunuz Soros, ABD gizli servisinin paralarıyla çeşitli ülkelerde vakıflar kurup istediği kişileri iktidara getiriyor. Soros’un Türkiye’deki vakfı TESEV’in kurucu üyeleri arasında Kemal Kılıçdaroğlu da bulunuyor. Zaten CHP’deki Kılıçdaroğlu karşıtları, Deniz Baykal’ı devirip Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getiren operasyonun bir ABD operasyonu olduğunu iddia ediyor. Ancak karşıtlarının hakkındaki bu iddiasına rağmen peş peşe toplanan iki CHP kurultayında da Kılıçdaroğlu’na ezici destek verildi. Parti tabanını oluşturan CHP delegeleri, Kemal Kılıçdaroğlu’na “İster Sorosçu, TESEV’ci, ABD’ci ol; ne olursan ol kabulümüzsün” dedi. Sonuçta kurultaya da, dolayısıyla CHP’ye de Kılıçdaroğlu damgasını vurdu. CHP’nin kurultayına damgasını vuran diğer olay da Kemal Kılıçdaroğlu’na muhalif olan milletvekili İsa Gök’ün dövülerek kurultay salonundan dışarı çıkartılması oldu. Nihayetinde CHP milletvekili İsa Gök, kurultay divan başkanlığına kendi görüşlerini içeren bir dilekçe vermek istedi. Ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu milletvekiline “Ver kardeşim dilekçeni” deyip elini uzatacağına, “Kurultayın huzurunu bozma” diyerek onu hedef gösterdi. Ve de milletvekili İsa Gök yumruklanarak kurultayın yapıldığı salonun dışına gönderildi. Bu yönüyle CHP kurultayı çok çirkin bir görüntü verdi. Seçmen de önümüzdeki ilk seçimde hatırlamak üzere bu çirkin görüntüleri beynine kaydetti. Kılıçdaroğlu kurultaydan kazançlı çıktı ama, kurultaydaki bu çirkin olay nedeniyle de CHP kaybetti.

ÇETİN DOĞAN HAPİSTE, AYDIN DOĞAN KEYİFTE!

- Erbakan’ı başbakanlıktan uzaklaştıran 28 Şubat darbesine destek olan medya mensupları birbirlerini suçlamaya başladı. Bunlardan Ertuğrul Özkök, 28 Şubat darbesi öncesinde Emin Çölaşan’la birlikte Genelkurmay Başkanlığı’na gittiklerini ve Emin Çölaşan’ın “Paşam darbe yapacak mısınız; direniş olursa silah da kullanacak mısınız” diyerek darbe teşvikçiliği yaptığını açıkladı. Bu darbe teşvikçisi medya konusunda neler söylemek istersiniz?
- Malumunuz 28 Şubat darbesinin öncesinde plazalarda konuşlanan medyaya “Kışla Plaza” adını takmıştım. “Oldu olacak Genelkurmay Başkanı bu medyanın genel yayın müdürü, Genelkurmay İkinci Başkanı da yazıişleri müdürü olsun!” şeklinde benzetmeler yapmıştım. Medyayı darbe teşvikçiliği yapmakla suçlamıştım. O dönemde darbe teşvikçiliği yapanlar, şimdi birbirlerini darbe teşvikçiliği yapmakla suçlamaya başladılar. Bu vesileyle ortaya dökülüyor kirli çamaşırlar. Nitekim sadece Ertuğrul Özkök ile Emin Çölaşan birbirlerini darbe teşvikçiliği yapmakla suçlamıyor, bu konuda Can Ataklı, Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu da birbirlerini suçluyor. Bu arada Nazlı Ilıcak da şimdi AKP milletvekili olan gazeteci Şamil Tayyar’ı 28 Şubat darbesini desteklemekle suçluyor. Şu anda AKP’yi destekleyen bazı gazetecilerin de 28 Şubat darbesini desteklediği biliniyor. Gerçek şu ki, başta Aydın Doğan medyası olmak üzere, holding medyası 28 Şubat darbesinin teşvikçisi, tetikçisiydi. 28 Şubat darbesini bu tetikçiler tetikledi! Hatta holding medyasının baş patronu Aydın Doğan, “Benim medya organlarım Erbakan Hükümeti’ne karşı savaş verdi” diye övünmedi mi? Gerçi Aydın Doğan’ın patronu olduğu medya organları sadece 28 Şubat’a değil diğer darbelere de destek verdi. Şimdilerde AKP Hükümeti’ne karşı darbe teşebbüsünde bulunmakla suçlanan Orgeneral Çetin Doğan hapiste; ama patronu olduğu medya organları gerçekleşen darbelerin teşvikçisi olan Aydın Doğan nerede? Aydın Doğan eğlence mekanlarında, fasıl gecelerinde keyif sürmekte. Çetin Doğan hapiste, Aydın Doğan keyifte ise buna adalet denir mi? Bu darbeci medyanın patronlarından hesap sorulmadıkça darbelerle hesaplaşılabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi