Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

İki hatıra bir Fatiha

İki hatıra bir Fatiha

Şu günlerde merhum Necmettin Erbakan hocamızın ölümünün sene-i devriyesini Fatiha'larla idrak ediyoruz. Hal-i hayatlarında milletimiz kendisinden çok şeyler öğrendi. Ülkemizin bugünlere gelmesinde hocamızın çok emeği vardır. Biz onun açtığı çığırla yetiştik. İslâm'ı ve Müslümanca yaşam tarzını onun önümüzü aydınlatmasıyla öğrendik. Üzerimizde çok hakkı vardır. Ahd-i vefayı ondan öğrendik. Vefalı olmaya da Allah'ın adını anarak söz verdik.

Sene-i devriyelerde, anma ve hatırlatmalarda, toplantılarda ve ikili görüşmelerde bunların mihverini daima hatıralar anlatılarak yaşanır. Böyle olmasının da icabatı önemlidir.

Bu vesile ile ilgili hocamızla geçen iki hatıratımı nakletmek ve hocamıza Fatiha göndermeye sebep oluşturmak istiyorum.

Bendeniz 1969 yılında Konya İmam Hatip Okulu'nda lise tahsilimi bitirdim. O yıl birçok serüvenler yaşadıktan sonra hocamız Konya'dan Bağımsız Milletvekilliği için aday olmuştu. Etrafında önemli miktarda genç bir topluluk vardı. Bu âciz kardeşiniz de o şuurlu topluluğun içerisindeydi, elhamdülillah.

O hareketli topluluğun içinde olmak ne büyük mana ifade ediyormuş şimdi daha iyi anlıyorum. Hocamızın başkanlığında köyler dolaşılıyor, şehirlerde kahveler ziyaret ediliyor, insanlar bilgilendiriliyor seçimin ve oy'un ne mânaya geldiğini anlatılıyordu. Bu çalışmanın her bir karesi zihinlerimizde halâ o tazeliğini korumaktadır. O günler hatıralarımızı hala süslemektedir.

Kahvelere girerdik de hocamız sandalyeye çıkar en fazla 15-20 kişilik gruba seslenirken;

"Bu muhteşem topluluk ..." diye söze başlardı. O günlerde o başlattığı hareketin stadyumlara sığmayacağını görüyor olmalıydı ki, söze böyle başlardı. Bizler de bu hitabın ne mânâya geldiğini anlayamazdık. Sadece merakla işin gidişatını aramızda konuşurduk.

Zaman geldi. Hocamız birkaç milletvekili çıkaracak oyla vekil olunca o gece hiç uyumadığımızı hatırlıyorum.

Bu hareketle neler gördük, neler yaşadık. Allah'a hamd ediyorum.

Hocamız son Ramazan ayını yaşadığı sene Kadir Gecesi'nde Millî Gazete'de hocamızla iftar sofrasında orucumuzu toplulukla birlikte açtık. Teravih namazını benim kıldırmamı buyurdular. Kıldırdım. Yaşadığım hazzı unutamıyorum. Namaz bitti. Kemal-i edeple ellerinden öptüm. Namazı da ifade ederek bana yaptığı duayı o andaki gibi yaşıyorum. Bu duayı da asla unutmayacağım. Ruhu şâd, kabri cennet olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi