Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

Kenan Evren’in Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye yazdığı sır mektup

Kenan Evren’in Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye yazdığı sır mektup

Ve nihayet 12 Eylül 1980 darbesini yapan Orgeneral Kenan Evren ve Milli Güvenlik Konseyi adlı darbeci çetenin sağ kalan diğer üyesi Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya hakim önüne çıkıyorlar. Yargılanacakları mahkemeye binlerce isim müdahil olarak başvurdu. Bunların içinde en ilginç olanı şüphesiz CHP ve MHP oldu. Bilindiği gibi darbecilerden hesap sorulabilmesinin yolunu açan referandumda her iki parti de “hayır” oyu kullanarak darbecilere adeta şemsiye tutmuşlardı. Bu yüzden de CHP ve MHP tabanından önemli bir kesim AK Parti ile birlikte “evet” oyu kullanmıştı. Bugün herkes şaşkınlık içinde. O günden bugüne ne değişdi de 12 Eylül’cüleri yargılayacak mahkemeye müdahil oldular? Her iki parti de 12 Eylül’de en büyük darbeyi kendilerinin aldığını ve partilerinin kapatıldığını söylüyor. Hele ülkücülerin ana kumanda merkezi olan MHP bu mahkkmeede ciddi bir gövde gösterisine hazırlanıyor. Burada vatandaş ister istemez soruyor “Bu iki siyasi parti hangi yüzle olaya müdahil olacaklar?”

İki partinin müdahil olma müracaatından sonra 12 Eylül’ün bir numarası olan Kenan Evren bomba gibi bir açıklama yaptı. Kendilerinin yargılanma yolunu açacak referandum sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye mektup yazarak teşekkürlerini ilettiğini, ama onların bugünkü tavrına anlam veremediğini söylüyor. İşte o iki mektup. İlki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yazılmış:

“Sayın Kılıçdaroğlu, 12 Eylül 1980’de ülkeyi içine düştüğü bataklıktan kurtarmak ve huzura kavuştumak için müdahale etmiştik. Şüphesiz Atatürk’ün kurduğu partiyi isteyerek kapatmadık. O günün şartları öyle icabettirmişti. Şahsınızın ve genel başkanı olduğunuz CHP’nin referandumda ‘hayır’ oyu kullanmasını bizim haklılığımızın tarafınızdan tescili olarak alıyor, Milli Güvenlik Kurulu adına teşekkürlerimi sunuyorum.”

“Bir diğer mektubu da MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye gönderdim” diyen Evren, o mektubu da yayın kuruluşlarına dağıttı:

“Sayın Bahçeli, 12 Eylül 1980’de ülkenin içine düştüğü kaos ortamından kurtulmak için yönetime el koymak zorunda kalmıştık. Netekim o zamanki MHP Genel Başkanı Sayın Alparslan Türkeş, bana yazdığı özel mektupta ‘Kendi fikirlerinin iktidarda olduğunu’ söyleyip, bir konuda sitemlerini bildiriyordu. O da haklıydı, biz de! O gün denge unsuru olması açısından ülkücülere biraz kaba davranmış olabiliriz. Ülkücüler vatan için öldüler, biz de vatan için öldürdük. Fakat şahsınızın ve temsil ettiğiniz MHP’nin referandumda ‘hayır’ oyu kullanmasını bizim politikalarımızı onayladığınız anlamında alıyor, Milli Güvenlik Kurulu adına teşekkürlerimi sunuyorum.

Tanrı ülkücüleri korusun ve yüceltsin!”

Evren, her iki genel başkandan da o zaman karşı teşekkür mesajı aldığını, bugün ise kendisini yargılayacak olan mahkemeye müdahil olarak başvurmalarını “tuhaf ve samimiyetsiz, iki yüzlü bir tutum” olarak niteliyor.

Ayrıca 12 Eylül’den önce “Gelin ve darbe yapın” diye kendilerine adeta yalvaran pek çok gazeteci, yazar ve siyasetçinin bugün demokrasi havarisi kesilmelerini anlamakta güçlük çektiğinin de altını çiziyor. Ayrıca Evren “CHP darbeci bir gelenekten geliyor, bunu bilmeyen mi var sanki. 27 Mayıs 1960 darbesinde de ordu olarak biz ne kadar suçlu isek, bizi örgütleyen ve askeri darbenin kapısını aralayan CHP Genel Başkanı İsmet İnönü ve darbenin ilk bildirisini okuyan Alparslan Türkeş de o kadar sorumlu değil midir? Kimse kendini sütten çıkmış ak kaşık sanmasın. Bakınız, Sayın Süleyman Demirel’e hiç sesi çıkıyor mu? Devlet adamı asaleti budur.”

Nasıl, senaryomu beğendiniz mi? Oturdum, yazdım. Evren, CHP ve MHP genel başkanlarına 12 Eylülcülerinin yargılanmasının yolunu açan referandum sonrasında böylesine bir teşekkür mektubu yazsa haksız olur muydu? Asla!

Bugün, bu iki genel başkan, binlerce solcu ve ülkücüyü asan, sakat bırakan, vatansız yapan, elin gavur memleketinde süründüren, hayatlarını karartan, ailelerini de perişan eden Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın huzuruna çıkıp, O’nu hangi hakla, hangi yüzle suçlayacaklar?


Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi