Cemal Nar

Cemal Nar

Kimin Maliyesi?

Kimin Maliyesi?

Bir önceki yazımızın özeti şöyleydi:

“Ey Ak Parti’nin başkanından üyesine kadar bütün yetkilileri ve hassaten ey hükümet! Allah size bir fırsat ve imkan verdi. Millet sizi sevdi ve üç dönem iktidar etti. Kıymetinizi bilin. Bu nimeti halka hizmet için kullanın. Adaletli olun, hukuku üstün tutun. Mazlumdan yana olun, zalime fırsat vermeyin.

İktidarı istismar ederek nimeti nikmete çevirmeyin. Umudumuzu kırmayın. Böylece sadece yaşayanlardan değil, istikbalde gelenlerden bile hayır dua alın.

Bu zamana kadar iyi işleriniz kötü işlerinize galip geldi. Hele de şu günlerde çeteler hizaya dizildikçe millet bayram ediyor. En azından böyle devam ediniz. Ağzımızın tadını kaçıracak işlerden uzak olunuz.

Ama o da ne? Ne yapıyor ve ne diyor şu Maliye Bakanına Allah aşkına!”

Habervaktim yazıyor: “Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, medya patronları Aydın Doğan, Mehmet Emin Karamehmet, Ferit Şahenk ve ünlü spor yorumcusu Şansal Büyüka'nın şirketlerine kestikleri milyar dolarlık “kumar cezasını idari bir tasarrufla kaldırdığını doğrularken, skandal uygulamayı özetle şöyle savundu:

“Evet, bu şirketleri denetleyip, usulsüzlük tespit edince ceza kestik. Şirketler bize dava açtı ve cezaların yeniden değerlendirilmesini istedi. Biz de yeniden değerlendirdik ve cezaları iptal ettik. Cezayı geri çekme yetkimiz vardır. Bu olayda herhangi bir hukuksuzluk bulanmamaktadır.”( https://www.habervaktim.com/haber/bakandan-skandal-savunma-237531.html)

Lafa bak hizaya gel: “Cezayı geri çekme yetkimiz vardır. Bu olayda herhangi bir hukuksuzluk bulanmamaktadır.”

Olmadı işte Sayın Bakan! “Ahlak” diye, pardon “etik” bir şey var.

Sistem ahlaksızlığı kanunlaştırdı ise, bu ahlaksızlığı yapmak ayıp değil mi? Vicdanı nereye koyacağız? Sorumluluk duygusu ne olacak?

Her yasal olan, ahlaklı olmayabilir, o zaman bize bir sorumluluk düşmez mi?

Mesela zina yasalara göre suç değil, hatta vergisi de alınırsa devlet bayram eder ve “vergilendirilmiş mal kutsaldır” diyerek genelev sermayesini bile kutsar. Hatta bir marifetmiş gibi bu yazıyı vergi dairelerinin duvarlarına büyük harflerle yazar. Zina yasal olunca yapmak ayıp olmaktan çıkıyor mu yani Sayın Bakan?

“Özrü kabahatinden büyük” diye buna derler herhalde.

Üstelik kumar cezasıdır affedilen…

İki kere ayıp yani…

Başbakanın bundan haberi var mı acaba?

Varsa bir ayıp, yoksa iki ayıp. Bu millet bu partiden böyle böyle soğur Sayın Başbakan. Bunu istemezsiniz herhalde!

Memura işçiye verirken eliniz titresin, kumarbaza verirken bonkör kesilin. Bu size yakışmıyor.

Eski milletlerin çoğu böyle yıkılmıştı zaten. “Fakirlere ne vergide, ne yargıda, ne devlet angaryasında merhamet yok. Zenginlere gelince görmezlikten gel, olmadı gör, ama affet.”

Ey Adalet ve Kalkınma Partisi, sen de bilirsin ki “adalet mülkün temelidir.”

Sizden evvelkilerin hastalığına yakalanma alametleriniz görülmeye başladı. Bu hiç de hoş bir şey değil. Durun ve bir düşünün. Bir muhasebeye girişin. Kendinize çeki düzen verin. Başkaları sizi hesaba çekmeden, siz kendiniz kendinizi hesaba çekin.

Bu gariban millet gelir dağılımındaki adaletsizlikte şu anda yeryüzünün en alttan üçüncülüğünü yaşıyor. Ama sesi çıkmıyor. Hatta memurlar arasında bile korkunç ücret farkları var ama isyan etmiyor. Çünkü bunu sizden değil, tarihe gömdüğü sizden evvelkilerden biliyor. Fakat sizin de bunu devam ettirmenizi istemiyor. Bir hâkim, bir subay, bir polis, bir mühendis ücretiyle bir öğretmeni yan yana getirirseniz, yüzünüzün kızarması gerekir. Öteki sıradan memurları hiç söylemeyelim. Asgari ücretlinin hali ise içler acısı ve utanç verici…

Kaç yıldır gelir dağılımındaki dengesizliği ve adaletsizliği çözmeye çalıştığınızı söylersiniz, ortada hiçbir icraat yok. Sonuçta laf çok, iş yok.

Ama bu millet sizi yine de seviyor. Çünkü eskilerden ödü kopuyor. Bu arada hayırlı işler de yapıyorsunuz. İşte Milli Eğitimdeki zulümler hafifleyecek, YÖK güzelleşecek, başörtüsü zulmü kalkacak, darbeciler yargılanacak, daha hak ve hukuka saygılı bir Anayasa yapılacak, terör bitirilecek vs.

Bu yüzden hala desteğiniz artıyor.

İyi ama bu Maliye Bakanının yaptığı da nedir böyle?

Halkı neden soğutuyorsunuz kardeşim kendinizden?

Aydın Doğan’lardan, Mehmet Emin Karamehmet’lerden ne bekliyor da vergi borçlarını veya cezalarını af ediyorsunuz?

Halkın hangi borcunu sildiniz?

Ama zenginlerin borcu hep silinir.

Ben elektrik ücretini üç ay yatırmasam, gelir keserler. Bakın, daha dün gölette donarak ölen elektrik işçisinin evine haciz gelmiş. Ama fabrikalar aylarca, yıllarca ücretlerini yatırmazlar, sonra bir af gelir, silinir gider. Başlar bu sefer vergisini borcunu, ya da cezasını zamanında yatıranlar “biz enayi miyiz?” demeye.

Bence çok ayıptır bu!

Her ne ise, bu bakan ciddi olmalı ve işini iyi yapmalı.

Dost acı söyler, ama doğruyu söylermiş.

Biz yazarların bir vazifesi de halkın dili olmak ve onlar adına yönetimi denetlemektir. Eleştirimizin amacı doğruyu bulmaya katkı sunmaktır.

İnşallah iyi niyetimiz ve maksadımız doğru anlaşılır da yanlışlardan dönülür. Başka bir beklentimiz de yoktur zaten.

Hatta bir teşekkür bile beklemiyoruz kimseden.





Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi