M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Kapitalist veya Sosyalist Müslüman!

Kapitalist veya Sosyalist Müslüman!

Herkes bir isim bulmaya çalıştı.
1 Mayıs’ta gösteri yapan Müslüman gençler için.
Kimi “Solcu Müslümanlar” dedi.
Kimi “Sosyalist Müslümanlar”!
Kimi de “Devrimci Müslümanlar” adını koydu.
Başka şeyler söyleyenler de oldu.
Ama hiçbiri tutmadı.
Nedeni belli.
Müslüman’ın ek bir isim almasına gerek yok ki!
Ne İslam’ın ne de Müslümanların başka sıfatlarla anılmasına ihtiyacı yok!
Ancak, bugüne kadar çizilen veya gösterilen Müslüman tipi, bu gençlerin gösteri ve sloganlarına ters düşüyor gibi algılanınca “bunlar da kim?” sorusu, medyada ve kamuoyunda yankı buldu.
Sanırım, “aktivistler”in de amacı buydu.
***
Müslüman “sağcı” veya “solcu” olabilir mi?
Veya şöyle de sorabilirsiniz?
Müslüman “kapitalist” veya “sosyalist” olabilir mi?
Eğer siz bu tanımlamaları bir “sistem” olarak düşünüyor ve bu amaçla söylüyorsanız, Müslüman hiçbiri değildir.
Çünkü, Müslümanın inandığı “sistem”, başkasına ihtiyaç duymayacak yeterliliktedir.
Hem, inanç, fikir ve teori olarak yeterlidir, hem de eylem ve hayat tarzı olarak yeterlidir.
Öncelikle iman, İslam’ın en temel öğesidir.
Akıl, fikir, düşünce ve teoriler de, kâmil bir imanın ana unsurlarını oluşturur.
Çünkü bu unsurlarla iman, Müslümanı taklit’ten tahkik’e yöneltir.
Onun için Kur’an-ı Kerim, insanoğlunu sık sık akletmeye, fikretmeye, düşünmeye davet eder.
Tahkik’e ulaşmış kâmil bir iman ise, sahibini amel etmeye/eylem yapmaya sevk eder.
Çünkü iman, amel etmeyi zorunlu kılar.
Amelsiz/eylemsiz bir imanın kabul görmeyeceği, Peygamber buyruğudur.
Kur’an’da sayılan “salih ameller”, böylece Müslüman’ın yaşam tarzı haline gelmiş olur.
O Müslüman’a artık ne “solcu” denir, ne “sağcı”, ne “kapitalist” denir, ne sosyalist”, ne de başka bir şey!
O, sadece “Müslüman”dır.
Ve ona bu adı koyan da, bizzat Allah Teâlâ’nın kendisidir.
Bundan daha onurlu bir “tanımlama”, daha şerefli bir “unvan” olabilir mi?
***
Nedense, Türkiye’de sağcılık ve solculuk, hep yanlış anlaşılmış veya tanıtılmıştır.
Yıllarca, Müslümanlar “sağcı”, Komünistler “solcu” olarak görülmüştür.
Oysa, sağ-sol tanımlaması, Müslümanlar olarak bizim dışımızdaki dünyanın sosyo-ekonomik ve siyasal parametrelerle ortaya çıkan ideolojik bir tanımlamadır.
Dünyada, genelde sağcılar “kapitalizm”i, solcular da “sosyalizm”i temsil ederler.
Maalesef, uzun yıllar Müslümanlar da bundan etkilenmiş, bazı bölgelerde kapitalizmi, bazı yerlerde de sosyalizmi savunur duruma düşmüşlerdir.
Nitekim yakın geçmişte, özellikle Ortadoğu’daki Müslümanlar için “solcu Müslümanlar”, Hıristiyanlar için de “Sağcı Hıristiyanlar” tabiri kullanılagelmiştir.
Türkiye’mizde ise tam tersi yaşanmış, Müslümanlara “sağcı”, karşıtlarına da “solcu” denmiştir.
Bu paradoksal durum, Müslümanların inandığı İslam dininin, sosyal, siyasal ve ekonomik alanlar başta olmak üzere hayatın her alanında söz sahibi olan bir “sistem” dini olduğu gerçeğinin unutturulmasından başka bir şey değildir.
***
Bazı Müslümanlar o dönemlerde, Kur’an’daki “ashabül-yemin”i sağcılık, “ashabüş-şimal”i de solculuk olarak anlama gafletine düşmüşlerdi.
Hatta, siyasal ve sosyo-ekonomik temelli bu sağ-sol tanımlamasının, Ahirette amel defterlerinin sağ veya sol taraftan verilmesiyle ilgisinin olduğu, camiye sağ ayakla helaya da sol ayakla girmekle ya da sağdan başlamak veya sol elle yememekle alakalı olduğu bile söylenmiştir.
Bu çarpık anlayışlarla ne yazık ki Müslümanlar yıllarca birbirine düşürülmüş, kamplara bölünmüş, düşman edilmiştir.
Müslüman, bazılarının iddia ettiği gibi birazcık kapitalist, birazcık da sosyalist olabilir mi?
Bunu da sonraki yazımızda ele alalım inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi