Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

19 Mayıs

19 Mayıs

19 Mayıs tümden bayram olmaktan çıkarılmalıdır..

Bana göre, kalması gereken tek ulusal bayram 23 Nisan Milli Egemenlik Bayramıdır.. Kurtuluş savaşı veren ve devleti kuran 1. Meclis’in açılışı..

23 Nisan mevsim olarak da uygun..

Onun dışında resmi bayram olmamalı. Resmi tatil ayrı bir şey.. Resmi tatil ilan edilmemiş olsa bile, mesela farklı dinlere mensup insanların dini bayramları onlar için tatil olmalı.. Ya da 1 Mayıs’ı kutlamak istiyorsa işçiler, izinli sayılmalı..

19 Mayıs başından beri bilinen, kabul edilen önemli bir gün değil.

Mustafa Kemal’in Samsun’a 19 Mayıs’ta çıktığı bile tartışmalı. Samsun’a gittiği gemiyle birlikte gemi defterini de yok ettiler..

Bu arada Vahdeddin’in emri ile gitti Samsun’a. İngilizlerden habersiz, gizlice, küçük bir gemiyle filan da değil.

Tarihi gerçeklerle örtüşmemesine rağmen Mustafa Kemal’in doğum günü ilan edildi o gün.. Mustafa Kemal’in de, arkadaşlarının da kafasında böyle bir tasavvur yoktu başlangıçta. Osmanlı’dan gelen Jimnastik şenliği ile birleştirip bayram ilan ettiler.

Kurtuluş savaşı 19 Mayıs’ta başlamadı.. İlk kurşun Dörtyol’da, Rize’de atıldı. Çerkez Ethem ilk düzenli direniş örgütünü kurdu. Yurdun dört bir yanında Müdafayı Hukuk Cemiyetleri oluşturuldu. Tek kongre Sıvas ve Erzurum değil.. Batı Trakya Türk Cumhuriyeti, Kars İslam Cumhuriyeti nasıl kuruldu? Ne zaman başladı bu işler?

Mustafa Kemal Samsun’a gitmeden önce nereden geldi? Filistin cephesinden.. Samsun’da direnişi başlatacağına, Filistin cephesinden geri çekiliniyor madem, Amanoslarda direniş cephesini kursaydı!

Samsun İngiliz işgali altında. O bölgeye daha önce Kazım Karabekir Paşa gönderilmiş. Mustafa Kemal de Padişah fermanı ile gidiyor..

Sıvas ve Erzurum kongre zabıtları niye açıklanmaz?.. Neler konuşuluyor orada, kim neyi savunuyor? Resmi tarih bu konulara girmez. Hatıratlardan yakalarız konuşulanları.

Zaten heyet-i temsiliyenin Ankara’ya geliş gayesi açık. Hilafetin ve saltanatın müdafaası ve düşmanın yurttan kovulması. Onun için Mustafa Kemal, “Halife ve hakan efendimiz” diye İstanbul’a mektuplar yazar.

1. Meclis’in açılış törenini hatırlayın. Bir cuma günü, dualar, amin alayları, hatimlerle açılır Meclis.. Kapıda, bugün “irtica bayrağı” diye takdim edilmeye çalışılan kelime-i tevhid bayrağı asılıdır bir yanda, öte yanda ayyıldızlı bayrak..

İçeride kürsünün arkasında, “Ve emruhum şûra beynehüm” ayeti.

Koltuklarda oturanların çoğu sarıklı, cübbeli insanlardır. Milletvekilleri, Kürdistan, Lazistan mebusu diye anılırlar.. Herkes kendi yerel kıyafeti ile gelmiştir..

19 Mayıs tümden kaldırılsın. Daha doğrusu zorunlu olmaktan çıkarılsın.. ADD, ÇYDD, CHP kendileri istiyorlarsa ister açık havada, ister kapalı salonda toplanıp kutlasınlar..

Mustafa Kemal bugün şu şehirde, öbür hafta şurada-burada. Bunlara gerek yok aslında.. Her yerde Atatürk meydanı, caddesi, lisesi.. Her sınıfta onun resmi, onun köşesi, onun heykeli..

Aslında bunu yapanlar, bu ismin arkasına saklanarak darbe yapanlar, toplumun inanç, kültür ve kimliğine karşı “topyekun savaş” ilan edenler değil mi?

Darbeler de bunların işi idi. Kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı siyaseti bunlar icad etti.

Bugün bu bayramı dayatanlar da onlar..

Eskiden 27 Mayıs da bayramdı. Kaldırıldı. Ne oldu?

Darbecilerin hepsi aynı. Kuzey Kore mantığı, Baas mantığı.. Herkes onları desteklemek ve alkışlamakla yükümlü.. “Zaza dayı” mantığı.. 27 Mayıs’ı bayram ilan ederek bir halka cellatlarını alkışlamayı emrediyorlar.

Bunların tek parti döneminde seçim sonuçlarını garanti altına almak için “açık oy gizli tasnif” yöntemini icad ettiklerini biliyoruz. Tek parti var, adayları tek kişi belirliyor. Sadece parti üyeleri oy kullanabiliyor. Sandığın başında jandarma ve parti temsilcileri var, sandığın üzerinde CHP bayrağı örtülü. Tek bir oy pusulası var. Onu sandık kuruluna göstererek sandığa atacaksınız ve sonra da sayım gizli yapılacak. İtiraz olmasın diye de zabıt tutulduktan sonra oylar hemen yakılacak.

Türkiye bugünlerden geliyor. Bu bayramlar da o günlerin mirası bize. Şekil ve ruh olarak o günlerin mirası.

Türkiye artık bu bahtsızlıktan kurtulmalıdır. Hem de CHP’ye rağmen..

Kanuna göre karar veren değil, verdiği karar kanun sayılan; temyizi, savcısı, avukatı olmayan mahkemelerle halkın susturulduğu günlerin eseri olan bu bayramları hatırlamak istemiyoruz..

CHP’liler istiyorlarsa, gemiden Atatürk büstünü kucaklayıp, karaya çıkabilirler. Rawlingson’u oynayacak bir İngiliz subayı ile görüşebilirler (Ne görüşeceklerse). Sonra da Ankara’ya kadar koşarak gelebilirler.. Sonra da açık havada ya da kapalı salonda kültür fizik yapabilirler.

Paşa keyifleri bilir.. Selâm ve dua ile..



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi