Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Gerçekten siz hangi mahallede yaşıyorsunuz?

Gerçekten siz hangi mahallede yaşıyorsunuz?

Mahalle sizi kuşatan ve koruyan sosyal bir unsur mu yoksa, dışlayan, varlığınızı hiçi sayan bir ortam mı? Sanırım artık mahalle olgusunun tesirini kaybettiğini ve bizler üzerindeki koruyucu etkisinden eser kalmadığını hissediyorsunuz. Oysa eskiden mahalle deyince aklımıza, aynı tarihsel hafızaya, aynı bilgi ve birikime sahip insanların yaşadığı ortam aklımıza gelirdi. Bu ortamda, insanlar birbirlerinde gördüğü eksikliği onarmaya çalışırdı. Çocukların ahlak oluşumuna mahallenin de katkısı ve koruyuculuğu olurdu. Artık bütün bunlar çok uzaklardan dinlediğimiz birer masal gibi geliyor öyle değil mi? Küresel tepkiler veriyoruz ama yerel tepkiler veremiyoruz. İnsanlar, dünyada olup bitenlerden haberdar oldukları kadar sokağında, mahallesinde olup bitenlerden haberdar değil. Aynı apartmanda yaşayan insanlar birbirlerini tanımadıkları gibi korkuyorlar da. Mahallenin etkin olduğu dönemlerde, insanlar en yakından en uzağa kadar, insani tepkiler verebiliyorlardı. Tepkiler de refleksler de tekdüze değildi. Hazreti Peygamberin bir kötülüğü elinle dilinle ya da kalbinde ortadan kaldır sözü mahallede tesirliydi. İnsanlar uzlaştırıcı ıslah edici tepkiler veriyor, kişi hatasından dönmezse onu tecrit ediyorlardı. Şimdi mahalle ve toplum diye bir şey kalmadı. Modern insan seküler bir bakış açısına sahip. Bu nedenle vermiş olduğumuz haklı tepkiler bulunduğumuz ortamda karşılığını bulamıyor ve muhatabında bir etki oluşturamıyor.

Eskiden mahalle bir bütünlüğü ve biz anlayışını yansıtırdı. O yüzden gençler mahalleden aldıkları uyarıları dikkate alırlar ve karşı çıkmazlardı. Şimdi yapılan masum uyarılar dahi mahalle baskıcı olarak algılanıyor. Doğal olarak ta, insanların örf ve gelenekleriyle uzlaşmayan farklı yaşam biçimleri ve algıları sürtüşmelere neden oluyor. Günümüzde mahalle etkisinin pozitif bir tesiri yok. İster mahalleden ister aileden ister toplumdan gelsin baskının her türlüsüne karşıyız. Çünkü, baskı birey ya da topluma verilen hakların bir kısmının ellerinden alınmasıyla ortaya çıkan bir durumdur ki, bunu hoş göremeyiz. Ama eskiden, yapılan uyarılar ferdin menfaati için yapıldığından bu bir baskı değil destek olarak algılanırdı. Çünkü bu uyarıların iyileştirici destekleyici etkisi vardı. Gençler mahalleli tarafından sevildiklerini bilir ve bu insanların sevgilerini kaybetmekten korkarlardı. Genç başına bir şey geldiğinde kendisini uyaran bu insanların yanında olacağını bildiği gibi kötü bir şey yaptığında da ihtar alacağını bilirdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi