Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’nin köklü kuruluşlarından “Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği”nin öncülüğünde İzmir’deki Sivil Toplum Kuruluşları’nın, Kur’an Kursları hakkında bir istişare toplantısı yaptığını öğrendik.

Toplantı sonunda yeni eğitim sistemine göre, Kur’an Kursları hakkında bir durum tespiti yapılmış ve geleceğe yönelik bazı önerilerde bulunulmuş.

Kendi görüşlerimi saklı tutmak kaydıyla bu toplantı sonrasında yayınlanan sonuç raporunu sizlerle paylaşmak istedim.

***

Toplantı Sonuç Raporu’nun ilk kısmında şunlar yer alıyor:

“4+4+4 eğitim sistemi, birçok alanda halkımızın ve eğitim camiasının beklentilerini karşılamıştır. Ancak Kur’an kursları ve hafızlık eğitimi konularında bazı boşluklar meydana gelmiştir.

Yeni eğitim sisteminin bazı alanlarında olduğu gibi Kur’an kursları ve hafızlık eğitimiyle ilgili alanlardaki eksiklikler için de çalışmalar yapılmalıdır. Buna göre:

1- 4+4+4 eğitim sistemi kesintili gibi görünmesine rağmen, dönemler arasında otomatik geçiş olduğundan, her hangi bir ara vermenin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.

2- 2012-2013 eğitim- öğretim yılında ilk 4 ve ikinci 4’ü bitiren öğrenciler, internet üzerinden zorunlu olarak okullara kaydedileceği için Kur’an Kurslarına öğrenci gelemeyeceği anlaşılmaktadır.

3- Yeni sistemde Kur’an Kursları ve hafızlık eğitiminin, erken yaşlarda, daha aktif ve verimli şekilde uygulanabileceği düşünülmekteydi. Gelinen noktada birçok kişinin; “Kur’an Kurslarının kapısına kilit vurulmuştur.” şeklinde değerlendirmelerde bulunduğu duyumları alınmaktadır.

4- MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve DİB Din Eğitimi Genel Müdürlüğü yetkilileri eğitim yasası hazırlık aşamasında gerekli görüşmeleri yaptıkları ve sonuçların istenilen şekliyle olacağını söylemelerine rağmen; gelinen noktanın Kur’an Kursu ve hafızlık eğitimini çok zor bir durumla karşı karşıya bıraktığı kanaatine varılmıştır.

5- Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Şuralarında 12 yıllık zorunlu eğitim gündeme taşınırken, Gerek MEB Din Öğretimi genel Müdürlüğü, gerekse Diyanet İşleri başkanlığı birimlerine; “Yeni yapılanan eğitim sisteminde Kur’an kursları ve hafızlık eğitiminin geleceği”yle ilgili değerlendirme raporları sunulmuştu. Ancak gelinen noktada beklenen kararların çıkmadığı, raporların yeterince göz önüne alınmadığı anlaşılmaktadır.

6- Hafızlık eğitimi özel bir gayreti gerektirdiğinden, hafızlığa çalışan öğrenciler herhangi bir kursa gidiyor gibi değerlendirilmemelidir. Hafızlık eğitiminin, okulla birlikte yürütülemeyeceği kanaatindeyiz.

7- Kur’an Kursuna kaydedilen öğrencilere, yeni sistem içerisinde nasıl eğitim verileceği bilinmemektedir.

8- Yeni sistemde ara olmadığı için, hafızlık hangi zaman diliminde ve nasıl yapılacaktır.

9- Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, hafızlık eğitimi için 2 yaz ve 1 eğitim yılının yeterli olacağını açıkladığı bilinmektedir. Bunun mümkün olmayacağı kanaatindeyiz. Başkanlığımız, 2 yaz ve 1 eğitim döneminde kaç hafız yetiştiğiyle ilgili hangi verilere sahiptir?

10- Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın 2010 yılında yayınladığı “Hafızlık Eğitim Programı”nda hafızlık eğitimi için en az 2 yıl yani 24 ay gerektiği vurgulanmaktadır. Bu program bile henüz %10’lar civarında başarı yakalamışken, 1 yılda nasıl hafız yetiştirilebilecektir?”

Söz konusu toplantıda bu genel tespitler yapıldıktan sonra, Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dikkatlerine sunulmak üzere Kur’an Kursları’nın geleceğiyle ilgili bazı öneriler de dile getirilmiş.

Bunları da, gelecek yazımızda ele alalım inşaallah.