Engin Ardıç

Engin Ardıç

Sosyoloji profesörüne kitakse

Sosyoloji profesörüne kitakse

Profesör Faruk Birtek'in CHP'ye "dönüşü" bu partinin amigoluğunu yapan basında heyecan dalgaları yarattı. Hoca ahır ömründe şöhret kazandı.
Başkasına dönek diye hakaretler yağdırmaktan zevk alanlar, "kazanılmış" hoca "kendilerinden tarafa" dönünce alkış yağmurunu başlattılar.
Mantık, Allah ona daha da uzun ömür versin, Oktay Akbal mantığıdır. Bu çok çok değerli ağabeyimizin yetmişli yıllarda yazmış olduğu "Türk Ceza Kanunu'ndan 141 ve 142. maddeler kalkmalıdır ama 163. madde kalmalıdır" cümlesi, bizim kuşağın belleğine kazınmıştı.
Hoca iktidarı beğenmiyor ya, "İslami devrim yapan kadroların Müslüman olmadığını" da söylemişti, dün zikredemedik, yerimiz dolmuştu (ne yapalım, bize iki tam sayfa ayırmıyorlar.)
Bunlar Müslüman değillermiş, çünkü İslam demek tevazu demekmiş. Bugünküler o tevazudan uzakmış. (Mehmet Şevket Eygi de aynı şeyi söylüyor ve amigo basından alkış alıyor.)
Böylece, bütün Osmanlı padişahlarının da Müslüman olmadıkları ortaya çıkmış bulunuyor. Recep Tayyip Erdoğan da ateşe tapıyor olmalı.
(Bre Süleyman... Bulmuşsun Hürrem'i, idare et, ne o öyle dört yüz kadın? Ne o öyle, "ben ki bilmemne bilmemne, sen ki França eyaletinin kralı Françesko" diye havalara girmeler?)
CHP'nin 2015 seçimlerinde milletvekili adaylarından olacak gibi görünen Faruk Hoca, Müslüman yöneticilerin para kazanmalarına kızıyor. Müslüman dediğin yoksul olacak. Bir lokma bir hırka.
Boylarına poslarına bakmadan işadamı oluyorlar, inşaat minşaat yapmaya, ihracat mihracat yapmaya kalkıyorlar bunlar!...
Hoca herhalde bunu kastediyor, herhalde "başbakan her gece pavyon kapatıp çılgın eğlenceler düzenliyor" demek istememiştir...
Hoca "sınıf değiştirmeye" kızıyor. Herkes "koskoca İnönü'nün" uygun gördüğü yerli yerinde kalmalı. Tıpkı Köy Enstitüleri girişimiyle de amaçlandığı üzere.
Hocam, kavga, Anadolu'nun kalkınma kavgasıdır. Hani, "sizinkilerin" seksen yılda başaramadığı...
Bir "Müslüman burjuva" sınıfı doğmaktadır, ve de harikalar yaratmaktadır. Bu sınıf "yaratılan ve el koyduğu artı-değerden" halka da pay vermekte, kendisi zenginleşirken halkı da doyurmaktadır (öyle olmasaydı oy alamazdı, iktidara gelemezdi.)
Bu sınıf eskiden "bayiliğini" yaptığı İstanbul sermayesiyle ister istemez çıkar çatışmasına girince, ona rakip olunca da, İstanbul sermayesinin medyası ve onun pohpohladığı sen ve senin gibi alafranga aydınlar safında panik, öfke ve hakaret başlamıştır...
Ne yani, Müslüman tevazu gösterecek, parlak bir hayatı da sizinkiler yaşayacak, öyle mi? Yutmuyorlar hocam. Artık yutmuyorlar.
Bilmeyene bildirelim: Sosyal hareketliliği küçümseyen, sınıfların oluşumunu reddeden, kendine göre din tarifleri yumurtlayan, kendi tercihini de bürokrat zümresinden yana kullanan, demokrasi için orduyu şart koşan Faruk Birtek, ama derse girince Marx, Weber, Durkheim diye sıralamayı da iyi bilen Faruk Birtek, meslekten sosyolog... Hamal kâhyası deseler anlayacaktım da...
Peki sonunda ne mi olacak hocam? Seçimi, Müslüman olmayan Müslümanlar kazanacaklar.
Sen de gider Binnaz'la Emine Ülker'in arasına oturursun mecliste.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi