Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Duydunuz mu çocuklar Allah demiş

Duydunuz mu çocuklar Allah demiş

Ekrandaki kadın muhabir, sokakta bazı insanları seçerek malum sorularını yöneltiyor:

Üniversitelerde başörtüsü serbest bırakıldı, kampuslara mescit yapılıyor, öğrenciler namaz kılıyorlar bu gidişin toplumu nereye götürebileceğini düşünüyorsunuz?

Kadın hüzünlü bir ses tonuyla cevap veriyor: Toprağımız elimizden gidiyor, çok kötü bir durumdayız, dinciler her tarafı istila ettiler. Küçücük çocuklar namaz kılıyor, camilere gidiyorlar, kadınlar namaz kılıyor, türban takıyorlar...

Ertesi hafta bir gazetenin manşeti dikkatimi çekiyor. "İmam hatiplerin önü açılıyor, çocuklar, okul yerine camilere yönlendiriliyor. Küçücük çocukların ellerinde Kur'an var, bu gidişe bir dur demeliyiz...

Bir başka gün bir programcı, canhıraş bir ses tonuyla "Yaklaşık 50 çocuk öğretmenleriyle birlikte Cuma namazı kılıyor ve hepsinin üzerinde okul üniforması var, öğrencilere öğretmenleri imamlık yapıyor..." haberini veriyor.

Bir başka gün, bir köşe yazarı, "sonumuz çok kötü olacak gençler bilimin aydınlatıcılığından çıkarak dine yöneliyor, sokaktaki beş kadından biri türbanlı, buna dur bir diyebilecek bir nesil yetiştirmeliyiz..." ifadelerini kullanıyor. İyi de bütün bunlar İslami renkler taşıyan bu toplumun nazarında saygınlığı olan şeyler değil mi? Peki o halde siz nerede yaşıyor ve kime hitap ediyorsunuz? Bu insanları dinlediğinizde sanki kapınızda tehlike çanlarının çaldığını, çocuklarınızın kaçırıldığını, insanların zina, cinayet, uyuşturucu ve her türlü kötülüğü meşru saydığını, can ve mal güvenliğinizden eser kalmadığını ve kendinizi çaresizlik içinde hissettiğinizi sanırsınız.

Oysa sözü edilen din ve maneviyat onları bulundukları zillet ve bataklıktan kurtaracak reçeteler sunuyor ve bizler ona tabi olmakla onur duyuyoruz.

Bizi İslam'la şereflendiren Allaha hamdolsun!

Eğer çocuklar küçük yaşlarda kuranla tanışabiliyorlarsa, bir öğretmen öğrencilerine önderlik yapıyorsa, evlerde Kuran okunuyor ve maneviyat güçlendiriliyorsa, kadınlar onurlu örtülerine sahip çıkabiliyorlarsa bütün bunlar bizler için birer onur vesilesidir ve bu durumda alnımızı secdeye koyar, Rabbimize hamd ederiz.

Unutmayın ki, bahsettiğiniz gelişmeler toplumun büyük bir kesiminde memnuniyet uyandıracak gelişmelerdir ve sizler o kısık seslerinizle bu topluma hiçbir zaman ulaşamayacaksınız.

"Leş bize göre rezildir ama domuza köpeğe göre şekerdir ve helvadır" (Mevlana)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi