Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Cevabını arayan sorular

Cevabını arayan sorular

Suriye açıklarında bir keşif uçağı düştü.

Henüz olay hakkında net bilgiler yok. Sorular cevabını arıyor.

- Bizim uçağımız orada ne geziyordu?

- Keşif emrini kim verdi ve bu görev ilk kez mi yapılıyordu?

- İddiaya göre 2 uçak alçak uçuş yaparak gitmişler ve bir patlama olmuş, tek uçak geri dönmüş.. İki uçak mı gitmişlerdi gerçekten?

- Pilotlar kurtarıldı mı?

- Uçağımız havadan, karadan ya da denizden açılan ateşle mi vuruldu?

- Uçağımızın vurulduğu nokta nerede bulunuyor? Türk hava sahası mı, Suriye hava sahası mı, uluslararası saha mı?

- Suriye bir uyarıda bulundu mu? Neden Suriye uçakları it dalaşına girmedi?

- Suriye’nin vurduktan sonra Türkiye’ye ait bir uçak vurduklarını anladıklarını açıklaması nasıl yorumlanmalı?

- Lübnan hava radarları ya da uydu görüntüleri vurulma anı ile ilgili kayıt aldı mı?

- İsrail uçakları Suriye üzerinden Türkiye hava sahasını ihlal ediyor, Suriye bunu görmüyor, ama Türk uçağını daha denizde iken nasıl haber alıyor ve vuruyor?

- İncirlik hava üssü ya da Kıbrıs’taki İngiliz üssü bölgedeki hava hereketlerini kaydetmemiş mi?

- Bu saldırı sadece Türkiye’ye yapılan bir saldırı olarak mı kabul edilecek, NATO bu saldırıyı üzerine alacak mı?

- Bu saldırıya Türkiye’nin cevabı ne olacak?

- Bu saldırı Suriye’ye karşı bir yaptırıma dönüşebilir mi?

- Cumhurbaşkanı ve Başbakan “Gereken yapılacak” dedi. Bu gereken şey nedir?

- Türkiye misilleme yapacak olursa, bu bir savaşa dönüşebilir mi?

- Türkiye’de Kandil’e operasyon konuşulurken, PKK’nın Suriye üzerinden Türkiye’ye karşı terör eylemleri de bu vesile ile yeniden masaya alınmış olabilir mi?

- Suriye’de Türkiye uçağına saldırı emrini kim verdi?

- NATO bu olayı, Suriye’ye müdahele için gerekçe yapabilir mi?

- Suriye bu saldırının sonunu hesaba katmamış olabilir mi?

Bir yandan F4 Fantom uçağının pilotlarına hâlâ ulaşılamadığı açıklaması yapılırken, kimilerine gore pilotlar sağ olarak kurtuldu.. Ancak bu iddia bir söylentiden ibaret..

Ankara’da toplantı üzerine toplantı yapılıyor. Dünya ve bölge devletleri tedirgin bir bekleyiş içinde.. Durum, fırtına öncesi sessizliği hatırlatıyor.

73 yıl önce de Suriye ile benzer bir olay yaşanmış. Hatay’ın 23 Haziran 1939’da Türkiye’ye katılmasından bir gün once, bir Türk uçağı Hatay yakınlarında düşürülmüş. Ankara resmi açıklamayı 23 Haziran’da yapmış. Yani uçağın, tam da Hatay’ın Türkiye’ye geçmesinin 73. yıldönümünde düşürülmesi ilginç bir raslantı..

Ankara sessiz ve derinden gidiyor. Bu biraz da fırtına öncesi sessizliği hatırlatıyor sanki..

Silahsız bi keşif uçağının düşürülmesine karşı Türkiye’nin bir tepkisi olacak.. Bu tepkinin ne olacağını ise zaman gösterecek. Bu biraz da Suriye’nin bu süreçteki tavrına ve üslubuna bağlı..

Suriye için bu olay sonun başlangıcı olabilir.. Eğer özür dilenmeyecek, tazminat ödenmeyecekse ve vur emri Esed yönetiminin bilerek verdiği bir karar ise yaptırımın hedefi Esed ve yönetimi olabilir..

Suriye yönetimi hakkında Hariri suikastı da yeniden gündeme getirilerek Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde, katliam yapmak, savaş kışkırtıcılığı ve cinayet işlemekten dava açılabilir ve Suriye yöneticileri için yakalama kararı çıkartılabilir..

“Ankara, bölge devletleri ve NATO ülkeleri ile istişare yaparak, hem terör odaklarına, hem Suriye yönetimine, hem de Suriye rejiminin saldırı üslerine ve hava savunma sisetmine karşı ani ve yıkıcı bir darbe indirebilir” şeklinde bir yorum yapanlar da yok değil..

BM Genel Sekreteri’nin sükunet çağrısı biraz da bu endişeden kaynaklanıyor.

Ancak gelişmeler ne yönde olursa olsun, Ankara’nın Mavi Marmara konusunda İsrail’e karşı gösterdiği kararlılığı Suriye’nin bu saldırısı karşısında da göstermesi beklenir..

Şam ilk saldırıyı başlatmıştır ve bu anlamda Ankara’nın eline müdahele için yeni bir gerekçe vermiştir..

Şimdi hep birlikte gelişmeleri bekleyecek ve sonucunu göreceğiz.

Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi