Engin Ardıç

Engin Ardıç

Seni tanımadan sevmek aşkların en güzeli

Seni tanımadan sevmek aşkların en güzeli

Hadi gözünüz aydın, Kılıçdaroğlu gidiciymiş. Şimdi demedik, üç yıl sonra.
Önümüzdeki hafta yapılacak kurultayda çok demokratik bir şekilde "kendi listesini" seçtirecek ya, artık mazereti kalmayacakmış. Önce belediye, sonra cumhurbaşkanlığı, sonra da meclis seçimini kaybederse fatura yalnızca ona çıkarılacakmış.
Her üçünü de kaybedeceğine göre, 2015'te gider.
Yerine Sarıgül gelir, bir belediye, bir başkanlık, bir meclis seçimi de onunla kaybedilir ama o arada yıl da 2020'yi bulur.
Öte yandan, kurultayda tepeden tırnağa değişecek ve yenilenecek olan değişmez CHP'de bir de "Nur Serter gerçeği" var. Acı gerçek. Hani şu, televizyonun aşk dizilerinde Nur adı geçince "bana sataşıyorlar" diye ortalığı velveleye veren hanım.
Kılıçdaroğlu alt kadrosunu yenileyecek, kemancıyı, zurnacıyı ve darbukacıyı değiştirecek (ama repertuar hep aynı, "bayati" makamından), Serter'e ve onun gibilere hiç dokunmayacak. (Kemal Derviş'i de yeniden ithal edecekmiş. Bir kalıyor, Doktor Öz'ün gölge sağlık bakanlığı... Sahi, bunların bir türlü kurulamayan bir "gölge kabinesi" olacaktı yahu?)
Bu hanım geçen gün bir demeç verdi, daha doğrusu bir araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Araştırma elbette Atatürk'le ilgili. Başka ne olacaktı ki?
"İlkokul öğrencilerinde Atatürk algısını" ölçmüşler... "Seçmen kitlesinde CHP algısını" ölçtürselerdi çok daha çarpıcı sonuçlarla karşılaşacaklardı.
Ölçümü yapan Ankara Üniversitesi... Ankara'da başka konularla ilgilenebilinemiyor.
Nur Hanım diyor ki, "öğrenciler, eğer Atatürk yaşasaydı dünyanın çok daha güzel bir yer olacağı görüşündeler"...
İlkokul öğrencilerinin görüşü bu. Twitter'de cik cik eden birçok kuşun görüşünden daha gerçekçi.
Elli yıl geride kalmış da olsa, eski bir ilkokul öğrencisi olarak bendeniz de kendi görüşümü belirteyim: Ben de, Kanuni Sultan Süleyman yaşasaydı en azından Viyana'yı almayı bir kere daha deneyebilirdik, diyoruuuum...
Belki kendine Hürrem'den daha güzel bir eş de bulurdu rahmetli. (Laf aramızda, Hürrem'i oynayan Meryem'le geçenlerde Berlin uçağında beraberdik, hiç de öyle patates gibi değil, ince ve hoş bir kızmış... Ekran toplu gösteriyor.)
İlkokul öğrencileri,"Atatürk yaşasaydı biz onun yolundan ilerlerdik" demişler.
Atatürk yaşamadığına göre, demek ki onun yolundan ilerlemeyecekler!
Yazık. Öğrencilere değil, çoluk çocuğa "Atatürk yaşasaydı edebiyatı" yapan kazıklara yazık.
Fakat Nur Hanım'ın bir lafı da dikkatimi çekti, tuhafıma gitti. Demiş ki, "öte yandan öğrencilerin Atatürk'ü tanımadan sevdikleri de anket sonuçlarıyla gözler önüne serilmektedir!"
Haberi zikreden postalcı köşe yazarı, herhalde işine gelmediği için, ayrıntıya girmemiş. Acaba öğrenciler Atatürk'ü nasıl tanıyorlarmış da çok seviyorlarmış?
Böyle zırvalarla övünmenin zavallılığı da, "Atatürk'ü tanıtmadan zorla sevdirme" yanlışıyla, yani beyin yıkamayla yetinenlere yetsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi