Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Kürt sorununu kansız çözün

Kürt sorununu kansız çözün

Bu ülkede her türlü toplumsal hareketin kerameti devletten menkul olduğu için muayyen noktalarda tektiplileşmelerini doğal karşılıyorum. Çünkü legal veya illegal, yapılanmaların tamamı üniter devlet barkotlu. PKK’nın bile MİT’in mutfağından çıktığını düşünün. Özgün bir terör hareketi bile oluşamamış...

Üniter devlet iradesinden bağımsız terörist bile olunamıyor bu ülkede!
Tüm halk hareketleri üniter devletin kuvözünden çıkmış! Kabul edişler, karşı çıkışlar, eylemler, eylemsizlikler... Tamamı üniter devlet patentli! Raf ömrü, fiyatı, stoğu belirli. Barkotlu yani...
Dindarı, dinsizi, orta hallisi... Sağı, solu, liberali, Kürt-Türk faşisti vs. hepsi aynı... Derin irade noktasında daha çok devlete bağlı! Ulus devlet uyruklu... Üniter devlet aromalı.
Ulus devlet sisteminin ipe sapa gelen tek başarısı da budur belki de... Toplumun her tarafındaki kafa yapılarına sirayet etmek suretiyle bireyleri homojenize etmesi, gizli kontrol noktasını sabit ve sürekli olarak elinde tutabilmesi. “Domestik devlet” yönetim biçimi... Bastır, renklerinden arındır ve yönet!
Bu yüzden bizim ülkede ideolojiler de hareketler de cenin işte. Devletin yönetim anlayışı gibi jakoben... Toplumu araçsallaştıran... Bireysel iradeyi, merkezi iradenin potasında tektiplileştiren, hiçleştiren... Toplumu sürüleştiren...
Halk adına halkı araçsallaştıran her türlü harekete kuşkuyla yaklaşmam bundan!
Şiddet içerikli halk hareketlerini de, toplumu şiddet yöntemleriyle kontrol etmeye tevessül eden devleti de eşit ağırlıklı olarak eleştiriyorum.
Çünkü “meşru şiddet”i, halkı kontrol etme noktasında meşru bir yöntem olarak görmüyorum. Naci Bostancı’nın ifadesiyle “Akıllı devlet için ‘meşru şiddet’ en son tercih olmalı. Çünkü (orantısız) güç görüntüyü kurtarır, ancak içten içe çürütür. Akıllı güç, şiddete başvurmadan yönetebilendir”
Devlet, eylemlerde şiddete başvurdukça toplumu arsızlaştırır. Şiddete uğrayan, dayak yediği kişiye karşı gittikçe vahşileşecektir. Bu OHAL sürecinde denendi. Semeresi sokaklarda... Bu yüzden Güneydoğu’da derin devlet modeli ıslah yöntemleri yerine, demokratikleşme süreciyle çözüm yoluna gidilmeli.
BDP ve Sivil İtaatsizlik...
BDP, sivil eylemlerin sivil kalmasına müsaade etmeli! Şiddet eğilimine yönelen eylemler, sivil olmaktan çıkar. Askeri bir mücadeleye dönüşür! Meşru zeminden, gayrı meşru zemine kayar!
Bu yüzden Kürt sorununun çözümü şiddet dışında, sivil yöntemlerde aranmalı! Zira sokaklara dökülen şiddet, sadece karşı tepki uyandıracaktır.
Burada tek istediğimiz kansız çözüm, kansız! Şiddet içermeyen sivil itaatsizliklerle protesto çekin istediğinize! Lakin sivil eylemlerle! Yakıp yıkarak, taşla sopayla, molotoflu saldırılarla değil, sivil eylemlerle!
HAS PARTİ
Oldum olası, Meclis toplumun azaltılmış numunesi gibi olmalı fikrini savunurum. Bir toplum örneği olmalıdır Meclis. Çünkü aksi halde milletin bir kısmının iradesi Meclis’te temsil edilememiş oluyor. Apaçık bir haksızlık...
Numan Kurtulmuş’un AK Parti için taze kan olduğunu düşünüyorum. Bir uzlaşma sağlanırsa bunun iki parti için de karşılıklı bir etkileşim sağlayacağına inanıyorum. HAS Parti için bu dünyanın sonu değil ayrıca! Çünkü AK Parti’ye kendileri olarak dahil olacaklar!
Hayırlısı diyelim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi