Faruk Çakır

Faruk Çakır

BM ders almış mı?

BM ders almış mı?

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Bosna-Hersek’i ziyareti esnasında iddiâlı bir söz söylemiş ve “Bosna’da yaşananlardan ders aldık” anlamına gelecek beyanlarda bulunmuş. Son sözümü en başta söylememin bir mahzuru olmasa gerek: Ne yazık ki BM, Bosna’da yaşananlardan yani yaptıkları hatalardan ders almış görünmüyor!
Tamam, bir yanlışın itiraf edilmesi anlamında BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un sözleri dikkate alınmalı, belki de takdir edilmeli; ama “BM’nin aklı başına geldi. Bundan sonra ‘zalim’lerden yana tavır almaz” diye düşünmemek lâzım.
İsterseniz önce Bosna’da, daha doğrusu Srebrenitsa’da neler olduğunu kısaca hatırlayalım: Bosna’daki savaş sırasında BM’nin güvenli bölge ilân ettiği Srebrenitsa, 11 Temmuz 1995’te ‘özel’ Sırp birlikleri tarafından işgal edildi. İşgal üzerine Bosnalı Müslümanlar BM bünyesinde görev yapan, yani korumak için orada olduğu varsayılan Hollandalı askerlere sığındı. Ancak, ‘Bizi koruyun’ diye BM askerlerine sığınan Boşnaklar, nasıl oluyorsa Sırplara teslim edildi. Otobüs ve kamyonlara bindirilen Boşnaklar’dan 8 bin 372’si götürüldükleri ormanlık alanlarda, fabrikalarda, depolarda acımasızca katledildi. Katledilenlerin cenazeleri, çeşitli toplu mezarlara gömüldü.
“Belki öyle olmamıştır” demek mümkün değil, çünkü yapılan çalışmalar sonucu Srebrenitsa ve çevresinde açılan toplu mezarlardan bu soykırımın kurbanlarının cesetlerine ait kemikler bulundu. Hâlâ 2 bin civarında cesede ulaşılabilmiş değil. Srebrenitsa’da yaşananların, Lahey Adalet Divanı ve Avrupa Parlamentosu tarafından da soykırım olarak kabul edilmiş olması, BM’nin büyük hatasını görmek için şüpheye yer bırakmıyor.
İşte BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç’le birlikte bu katliâmın, bu soykırımın yaşandığı Srebrenitsa’yı ziyaret etmiş. Bakir İzzetbegoviç’in belki kapalı kapılar ardında söylenen sözleri açık ve anlaşılır bir şekilde BM Genel Sekreterine söylemiş olması da çok dikkat çekici ve tebrike şayan.
“Buraya sizin seleflerinizin hatalar ve korkaklığı sonucu olan birşeyle yüzleşmeye geldiniz” diyen İzzetbegoviç, bu hataların BM’nin 1999 sayılı raporunda yer aldığını ve bunların adaletsiz silâh ambargosu ve savaştaki tarafların eşit sayılması olduğunu kaydetmiş. Srebrenitsa’nın 1995 yılında iki kez ihanete uğradığını hatırlatan İzzetbegoviç, “Birincisi soykırım, ikincisi ise Dayton Barış Antlaşması’nda bu kente bir özerklik verilmemesidir. Siz benimle birlikte bu annelerin acılarını yarım saat boyunca paylaştınız. Fakat bu anneler bu acıları her gün 24 saat yaşıyor” diyerek onu manen sarsmış. (AA, 26 Temmuz 2012)
Keşke BM yaptığı hatalarla yüzleşmiş olsa. Keşke, Bosna’da yapılan hatalar dünyanın başka ülkelerinde tekrarlanmasa... Ne yazık ki bu konuda pek de ümit verici gelişmeler olmuyor. Güya dünya barışını temin için kurulan BM, yaptığı işler, aldığı kararlarla barışa değil de savaşa zemin hazırlıyor intibaını veriyor.
Kanayan bir yara haline gelen Irak ve Afganistan konusunda BM’nin tutarlı bir tavır sergilediğini kim söyleyebilir? Aynı şekilde Suriye konusunda kanı durdurabilecek bir adım atılabildi mi? Tabiî ki her şeyden önce kan akmasını engelleyecek bir yapı olması icap eder. Yoksa, kanı, yeni ve daha çok kan ile bastırmak da çare değil. BM Genel Sekreteri “Bosna’da yaşanan yanlıştan ibret ve ders aldık” dese de yaşanan hadiseler ders alınmadığını gösteriyor. Ders alınmış olsa ona göre davranılır, haklı talepler ‘veto’larla engellenmezdi...
Uzun dönemde BM’nin bu tavırları daha da çok tartışılacak ve eninde sonunda kuvvetliden yana değil, haklıdan yana bir BM yapısı kurulacak ve kurulmalı. Dünya bunu gerçekleştiremedikten sonra barış hedefi sadece bir serap olarak kalmaya mahkûm olur.
Mağdur olan ve olmayan ülkelerin ‘adil’ yöneticileri, Bosna-Hersek yöneticisi Bakir İzzetbegoviç gibi açık ve net bir dille doğruları, gerçekleri ve hakikati BM yöneticilerine hatırlatırsa bu yol açılır inşaallah...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi