Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Ya anlatamazsak ne yapacağız?

Ya anlatamazsak ne yapacağız?

İletişim problemi yaşayan kişilere, duygu ve düşüncelerini uygun bir dille karşı tarafa açmaları tavsiye edilir. Yani, karşınızdaki kişi ile çatışma içine girmişseniz ya da sizi rahatsız eden bir durum varsa, bunu içinizde yıllarca tutmak yerine "Ben şunlardan rahatsız oldum" diye kendinizi açmanız daha uygun olur. Eğer muhatabınızın sağlıklı bir algılama kapasitesi varsa bu tutumunuz geçerli olacaktır, aksi taktirde kendinizi ne kadar açarsanız açın hiçbir fayda vermeyecektir. Geçtiğimiz günlerde tam da bu düşünceyi destekleyen bir olay yaşadım. Muhatabım, telefonla arayarak arkadaş çevresinde yaşadığı bazı sorunları ifade ediyor ancak bunu yaparken hakaretler savuruyor; bundan sonra kimse beni şu konularda rahatsız etmesin, artık insanlarla görüşmek istemiyorum, ararlarsa sözüm çok ağır olacak" diye tehditler savuruyordu. Belli ki birilerine kızmıştı fakat farkında olmadan öfkesini bana kusuyor ve sözleriyle maksadını aşıyordu. Onu dinledikten sonra, bir şeylere kırılmış olabileceğini ve canının çok yandığını, bu konuda kendisini anladığımı fakat tarzından rahatsızlık duyduğumu ifade ettim.

Ancak defalarca aynı rahatsızlığımı ifade etmiş olmama rağmen, arkadaşım beni dinlemek ve anlamak yerine, "insanlar beni kırıyor, herkesten darbe yedim, kimse benimle muhatap olmasın" diyerek aynı tarz konuşmalarını sürdürüyordu. Konuşulanları yorumsuz bir şekilde dinledim ve telefonu kapattım. Böyle bir durumda, yaşadığınız rahatsızlığı nezaket kurallarına uygun şekilde söyleseniz de neye faydası olacak ki? Sözünüzün geçerli olabilmesi için, öncelikle karşınızdaki kişinin sizi dinlemesi ve anlaması gerekir. Eğer muhatabınız sizi anlamamakta ısrar ediyorsa ne kadar çaba gösterirseniz gösterin meramınızı anlatamazsınız. Peki bu durumda ne yapılabilir? Karşınızdaki kişiyi olduğu gibi kabul edip, sessiz kalabilir ve sözü uzatmadan ortamdan uzaklaşabilirsiniz . Çünkü konuşmanızın hiçbir şeye faydası olmayacaktır. Muhatabınız kafasını bir şeylere takmıştır ve sizi anlamaktan uzaktır. Siz de sessizce onu dinlemekte ve meramınızı anlatamamanın ızdırabını yaşamaktasınızdır. Eğer beklentilerimizi karşımızdaki kişinin anlama kapasitesine ve kişilik özelliklerine göre yapılandırırsak, karşı tarafa iletemesek de, kendimiz olarak kalmayı başarabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi