Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Maddî konularda da eşinize danışın

Maddî konularda da eşinize danışın

Erkekler, çok para harcıyor gerekçesiyle kadınlara maaş kartlarını vermek istemezler. Bırakın vermeyi kadının ihtiyaç olarak gördüğü bazı isteklerini dahi yerine getirmekten kaçınırlar.
Evin gereği olan bir eşyayı eşine sormadan alan, ucuza kapatmaya çalışan eşler vardır. Fakat bazı mallar hem ucuz hem de kalitesiz olur. Bazılarının kullanımı zor olur. Bu ölçülere dikkat eden kadın daha gelişmiş, kullanımı kolay, rahat ürünleri tercih eder. Ki bu da genelde erkeklerin almak istediği üründen biraz pahalı olabilir.
Ne yazık ki, erkek kadının kolaylığını düşünmek yerine cebini düşünür. Ucuz malı alıp eşine getirdiğinde kıyametler kopuyor.
Bırakın kendi kullanacağı bir ürünü o seçsin. Elbette istişare etmeniz, beraber karar vermeniz de önemli. Siz ona yardımcı olmaya çalıştığınız vakit sizin maddî imkânlarınızın elverdiği ölçüde bir ürün seçecektir.
Unutmayın, kadınların ömrünün çoğu evde ve ev eşyaları ile geçiyor. Çünkü sizin çamaşırınızı yıkıyor, asıyor, ütülüyor, katlıyor. Sadece bu işlem için pek çok makine, alet, cihaz kullanıyor. Çamaşır makinesi, ütü, dolap… Tüm bu eşyalar kullanımı uygun ve rahat olmalı. Bu sebeple erkekler bu konularda kadına daha çok seçim hakkı tanımalı, onun isteklerini daha ön planda tutmalıdır.

İŞTEKİ SIKINTILARINIZI EVE TAŞIMAYIN
Her mesleğin kendine göre zorlukları, sıkıntıları, problemleri var. Bazısında çalışma saatleri, bazısının fizikî şartları, kimisinin ücret meselesi... Bütün bunlar gerginlik ve strese sebep olabilir.
Kimi zaman da aileden ve işletmeden gelen talepler birbiriyle çatışabilir. İş yerinde sıkıcı, yorucu, zor bir gün geçiren eş yada eşler, eve geldiklerinde yorgun, bezgin görünüyorlarsa bu durum hemen evin atmosferini etkiler. Asık suratla birbirini karşılayan eşlerin yaydığı olumsuz enerji, buhranı daha da arttırmaya yöneliktir. Oysa eşler—ikisi de çalışıyorsa—daha kapıda iken gün içinde yaşadığı tüm kötü anıları dışarıda bırakmalıdır. Ev, onların her zaman rahatladığı, huzura kavuştuğu, güzelliklerin yaşandığı bir mekân olarak kalmalıdır. Ki, bu sayede dışarıda ne kadar olumsuz şartlar olursa olsun, eve sığınıldığında huzur dolu bir ortam bulunabilsin.
Sorumlulukların paylaşılması gereklidir. Aksi takdirde, hem çalışan hem de ev işini yüklenen kadın bir müddet sonra ağır sorumluluğun altında ezilecek, bunalacak ve evlilik bir işkence hâlini alacaktır. Yıpranan kadının psikolojik bakımdan rahatsızlanması da an meselesidir. Eşler ya aile dışı bir yardım alarak ya da kendi aralarında görev dağılımı yaparak bu sorunun üstesinden gelebilirler.
Evlilik, sevinç ve problemleri paylaşım müessesesidir. Yoksa, yalnızca şahsî menfaatler üzerine kurulmuş değildir. Öyle ise, yardımlaşmak şarttır. Bundan kaçınıldığında, çıkacak huzursuzluk, ister istemez her iki tarafa da sirayet edecektir.

NOT: Muhterem arkadaşım, yayınevimiz müdürü Alaaddin Temur’un kardeşi Sebahattin Temur’un vefatını teessürle öğrendim. Merhuma Cenab-ı Hak’tan rahmet ve mağfiret, kederli ailesi ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederim. A.F.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ali Ferşadoğlu Arşivi