Faruk Çakır

Faruk Çakır

Tuzağa düşmemek daha önemli

Tuzağa düşmemek daha önemli

Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da “11 Eylül 2001 saldırısı” sonrası yayılan “İslâm korkusu”nu tazelemek için fitne ateşleri yakıldı. Amerika’da hazırlanan bir film, bir anda dünyanın gündemine yerleşti. Filmin, daha önceki örneklerde olduğu gibi Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (asm) ve dolayısı ile İslâma ağır hakaretler içerdiği anlaşılıyor.
Aslında film, çok yeni değil. Tepki toplaması, filmin bazı bölümlerinin Arapça’ya çevrilerek ‘sanal âlem’e konulmasıyla başlamış. Filmin hazırlanmasına destek olanlar da yabancı değil. Her zaman olduğu gibi İslâmın karalanmasına maddî destek sağlayan “ifsat komiteleri”, bu filmin gün yüzüne çıkmasına da yardım etmişler.
Şu var ki bu film, temelde İslâma hakaret etmek ve “doğru İslâm ve İslâmiyete lâyık doğruluğun” dünya insanlarınca bilinmesini engellemek için hazırlanmış. Herkesin bildiği gibi İslâm, umulmadık şekilde kalpleri fethediyor ve hızla yayılıyor. Gerek Amerika’da ve gerekse Avrupa’da en hızlı yayılan din İslâm. İşte bu gelişmeden rahatsız olan şebekeler, her fırsatta film üstüne film çevirerek İslâm güneşini bu film kareleriyle kapatmaya çalışıyorlar. Film çevirenlerin hedefi ve maksadı, Müslümanları ‘tepki tuzağı’na düşürüp, İslâmın terör ve cinayet ile birlikte anılmasına zemin hazırlamaktır. Elbette böyle çirkin filmlere tepki gösterilmeli, ama bu tepki makul sınırlar içinde ve netice alıcı şekilde olmalıdır. Meselâ böyle çirkin bir film çevrildiğine göre, İslâm ülkelerinin temsilciliği makamında olan İslâm İşbirliği Teşkilâtı (İİT) ve benzeri kuruluşlar bir an bile durmadan bu filmin yanlışlığını, çevrildiği ya da vizyona girdiği ülke yöneticilerine anlatmalıydı. Bu çalışmalar etkili bir şekilde yapılmış olsa, film vesilesiyle kurulan tuzağa düşenler daha az olurdu. Birisinin hatasıyla başkası suçlanamayacağına göre, film çevirenlerle ilgisi olmayan üçüncü şahısların katledilmesi nasıl düşünülür? Belki de film çevirerek “İslâm korkusu”nu yeniden dünya gündemine yaymak isteyenlerin maksadı da buydu. Bütün İslâm ülkeleri, bu tuzaklara düşmemek için akıllı ve tedbirli adımlar atmak durumunda.
Böyle çirkin filmlere Müslüman olmayan insaf ehli insanlar da itiraz eder ve ediyor. Çünkü hakaret ile bir yere varmak mümkün değil. Önceden olduğu gibi bu film de netice itibarıyla inşallah İslâmın daha doğru ve hak ettiği gibi tanınmasına vesile olur. Hatırlanacağı üzere “11 Eylül 2001 İkiz Kule saldırısı”nı tertipleyenlerin maksadı, İslâm korkusunu bütün dünyaya yaymak idi. İlk günlerde bu hedeflerine kısmen ulaşmış olsalar da, uzun dönemde yalanlar silindi ve İslâmı merak edenler çoğaldı. Neticede bu saldırıyı planlayan ve düzenleyenlerin maksatlarının tam tersi gerçekleşti ve binlerce kişi İslâma teslim oldu. Şu an tartışılan “Müslümanların Masumiyeti” adlı çirkin film de neticede filmi yapanların maksatlarının tam aksine, İslâmın tanınmasına hizmet eder inşallah.
Bu çirkin filmin hazırlandığı ülkelerin yöneticileri gerçekten ‘kavga’ istemiyorlarsa böyle filmlerin yayılmasına destek olmamalıdırlar. Böyle çirkin filmlerden neticede sadece İslâm dünyası zarar görmüyor ki! Bu anlayış ve yaklaşım, bir bütün olarak dünya barışına ihanet anlamı da taşır. İnsanlık sulh ve sükûn istiyorsa böyle provokasyonlara imkân verilmemeli.
Çirkinliklere tepki gösterirken şiddete başvurmak da ayrı bir handikap. Şiddete başvurmak, tam da tuzak kuranların istediği bir şey. Ceddimiz Osmanlı, İslâm aleyhindeki bir tiyatro oyunu için, oyunu sahneye koyan Avrupa devletini en üst seviyede ikâz etmiş ve o çirkin oyunun sahnelenmesine engel olmuştur. Dünyanın en büyük ekonomileri arasınna girme iddiası ortaya koyan ülkemiz, böyle çirkinliklerin engellenmesi için de vaktinde ve zamanında üzerine düşen görevi yapmalıdır. Bu hadise, ‘İttihad-ı İslâm’ın ne kadar lüzumlu olduğunu da gösteriyor. İslâm ülkeleri bir bütün olarak ses verebilse ve şiddet olaylarıyla değil, diplomasiyle ağırlığını ortaya koyabilse böyle tuzaklar kurulabilir miydi?
Duâmız ve temennimiz, bu ve benzeri çirkin tuzakları kuranların, kurdukları tuzaklara düşmesidir. Ve yine temennimiz, İslâmın ter-ü taze esaslarını gölgelemek niyetiyle vizyona konan bu filmin, İslâmın anlaşılması ve yayılmasına vesile olmasıdır. 11 Eylül 2001 “İkiz Kule” saldırısından sonra olduğu gibi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi