Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Mısır ve Pakistan’da Hıristiyan devletler

Mısır ve Pakistan’da Hıristiyan devletler

İslam dünyasında sekterizm bir hastalık. Mısır ve Pakistan’da Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında dinmeyen bir gerilim iklimi var.

Buna paralel olarak İslam içinde de İran devriminden beri Şii-Sünni gerilimi yaşanıyor. Bunun nedeni İran’ın Şiiliği yayılma aracı olarak kullanmasıdır. Müslümanların Masumiyeti filmine lojistik destek sağlayan Morris Sadık ve benzerleri Mısır’da bir Kıpti devleti kurma hayali peşinde! Başkentini falan da belirlemişler. Patrikhane’nin mutasavver bir Bizans’ın çekirdeği olduğu iddialarına mümasil ve paralel bir biçimde, bu ayrılıkçı Kıpti devletinin başkenti olarak da İskenderiye’ye düşünülüyor. Zira burada Kıpti Ortodoks Kilisesinin Patrikhanesi var. Said yani Yukarı Mısır bölgesini de devletlerinin tabii uzantısı olarak görüyorlar. 90 milyonluk bir kitle içinde 8-10 milyonluk bir nüfusları var. Bu noktada İsrail modeline de güveniyorlar. Güney Sudan’ın ayrılmasında yerel dinamikler kadar ABD ve İsrail’in de rolü ve parmağı olmuştur. İsrail ayartıcı bir rol model. Domino etkisi ve bulaşıcı bir etki meydana getiriyor. Kıptiler Enver Sedat’ı bile çıldırtmışlardı ve ölmeden evvel Müslüman ve İhvan ileri gelenleriyle birlikte asıl adı Nezir Ceyyid olan Papa III Şenuda’yı da tutuklamak zorunda kalmıştı. Bazı Kıptiler fitne kazanı kaynatıyorlar. Bir kısmı Falanjistlere veya Lübnanlı Marunilere özeniyor olabilirler. Lakin Müslümanlarla barışık bir şekilde yaşamayı beceremeyen Hıristiyanların kaderi bölgeden silinmek oluyor. Amerikan işgali Irak’ta Hıristiyanların zararına olmuştur. Lübnan’da iç savaştan sonra en büyük göç veren kitle yine Hıristiyanlar olmuştur. Bundan dolayı azınlıkların aklını başına devşirmesi ve başka güçlerin maşa ve payandası olmaması gerekiyor.

•

Sultan II. Abdulhamid’den beri ayrılma sevdasına düşen Ermeniler sadakatlerini kaybedince bu topraklardaki istikballerini de kaybetmişlerdir. Ürdün’de yayınlanan ed Dustur gazetesinden Mahir Ebu Tiyr, ‘Mısır’da Bir Hıristiyan Devleti Doğurmak’ başlıklı makalesinde Müslümanların Masumiyeti filminin neden olduğu tepkilerin kontrol edilememesi ve toplumsal gerginliği kışkırtması halinde bunun Mısır’da bir Hıristiyan devletinin kurulmasına gidecek süreci tetikleyeceğini ileri sürmüştür. Güney Sudan’ı da buna örnek olarak vermiştir. Burada Mahir Ebu Tıyr, galeyanın kabahatini ideolojik olarak barışık olmadığı Müslüman Kardeşlere yüklüyor ve yıkıyor. Kıptileri suçlayacağına suçu İhvan’ın üzerine boca ediyor. Nitekim Al Misriyyun gazetesinden Muhammed Muvafi adlı yazar bazı çevrelerin İhvan’ı pusuda beklediklerini ve bu olaylar üzerinden yanlış yapmasını gözlediklerini ifade ediyor. Elbette bu meseleyi İhvan aleyhinde istismar etmek isteyeceklerdir. Nitekim Müslüman Kardeşler de tepkileri soğutmak istemiş ve maksadı aşan tepkilerden kaçınılmasını tavsiye etmiştir. Yusuf Karadavi ve Müslüman Alimler birliği de elçiliklere ve temsilciliklere yönelik İslami kural ve adaba göre davranılmasını ve taşkınlık yapılmamasını istemiştir. Müslüman Kardeşler adına konuşan Mahmut Guzlan da ABD’ye düşmanlık etmenin veya onunla savaşmanın hikmet ve akıl kârı olmadığını ifade etmektedir. Müslüman Kardeşler Mürşit Yardımcısı Hayret Şatır da gerilimin seviyesini düşürmek için New York Times gazetesine bir açıklama göndererek tepkiyi haklı bulmakla birlikte tepkilerin seviyesine ve yabancı temsilciliklere saldırıya katılmadığını söylemiş ve Amerikan halkına ölümlerden dolayı taziyelerini bildirmiştir.

•

İslam dünyasında bir taraftan Hıristiyanlar bir taraftan da Şiilerle sekterizm gerilimi yaşanmaktadır. Sekterizmi kullanarak İran Akdeniz’e kadar yayılmıştır. ABD’yi arkasına alarak Irak’ı içeriden ele geçirmiştir. Suriye de ise sekter rejime her türlü desteğini devam ettirmektedir. Buna mukabil Mısırlı Kıptiler de bir Hıristiyan devlet rüyası görürken Pakistan’da küçük bir azınlık olan Hıristiyanlar bile aynı rüyayı görmeye başlamışlardır. Rimsha Masih meselesini ve benzerlerini istismar eden Pakistanlı Hıristiyan azınlığın temsilcileri veya Pakistanlı Morris Sadık’lar da ülkede ayrı bir eyalet talep ediyorlar. Pakistan United Christian Welfare Association Başkanı olan Yunus Mesih Batti (Younus Masih Bhatti) Hıristiyanların korunması için ayrı bir eyalet istemektedir. (http://www.telegraph.co.uk/ news/worldnews/asia/pakistan/9508995/Christians-demand-separate-province-in-Pakistan-to-protect-them-from-persecution.html).

Pakistan’da Hıristiyanların oranı yüzde 2 ile 4 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Hindistan’da da Sihler, Halistan adıyla bağımsız bir devlet kurmak istedilerse de muvaffak olamamışlardır. Hasıl-ı kelam her kalkan İslam dünyasından ve ana gövdeden bir parça koparmak istemektedir. Bazıları bunu mezhep adına bazıları da din adına yapıyorlar. Bunda ABD ve İsrail’in de rolü olduğu için zaman zaman bu tür hadiseler üzerinden öfke patlamalarına tanıklık ediyoruz. Dolayısıyla ABD bu gibi hallerde masum rolüne yatarak kimseyi kandıramaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi