Hiç şüphesiz, insan olan ve hayatın tekdüze olmadığı yerde problemlerin çıkması kaçınılmazdır. Ayrıca Allah bizi eşimizle de imtihan etmektedir.
Ailenin huzur ile mutluluğu, ancak eşler arasında karşılıklı sevgi, saygı, yardımlaşma, dayanışma ile temin edilebileceği, yaşanarak öğrenilen bir hakikattir.
Kadının kocasına karşı temel görevi “sadakat ve güven”dir. Zira, aile hayatında “müdir-i dahilî” olmak haysiyetiyle kocasının bütün malına, evlâdına ve herşeyine muhafaza memurudur. (Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 200.)
Dolayısıyla “sadakat ve emniyet” aile hayatının iki ana umdesidir.
Diğer hususlar da şöyle sıralanabilir:
* Kadın beyine karşı tatlı dilli olmalı. Ki, tatlı dil, yılanı bile deliğinden çıkardığına göre, en sert beyleri nasıl yumuşatır!
* Kadın nazik ve nazenin bir varlık olduğuna göre sesini yükseltmemelidir. Tabiî aynı şekilde erkek de...
* Kadın, beyinin hizmetini seve seve yapmalı. Eğer böyle yaparsa karşılığını mutlaka bulacaktır.
* Beyini beğenmezlik yapmamalı.
* Tenkit etmemeli, beceriksizlikle suçlamamalı.
* Temizlik çok önemli. Temiz duygular, temiz mekânlarda filizlenir, anlayışlı ortamlarda meyve verir.
* Çocuk eğitimini asla ihmal etmemeli. Zira, çocuğun ilk, en büyük ve en tesirli öğretmeni annesidir.
* Kendisini boşamasını istememeli.
* Kocasının izin ve rızasının olmadığı yerlere gitmemeli, yine izni olmadıkça—kocasını ihmal de sözkonusu ise—nâfile ibadet etmemeli, nafile oruç tutmamalı, kocasının izin vermediği kişileri eve almamalı.
* Misâfirperver olmalı, yabancı erkeklerle konuşmamalı, bakmamalı.
* Kocasının sırlarını saklamalı, onu başkalarına şikâyet etmemeli.
* Kadın, “müdir-i dahilî, iç işlerinden sorumlu” olduğundan, azamî iktisat etmeli, israftan uzak durmalı. İsraf, nimeti hafife almaktır. İktisat, bereket sebebidir... “İktisat eden, maişetçe aile belâsını çekmez” meâlindeki hadis-i şerifin sırrıyla, iktisat eden, maişetçe aile zahmet ve meşakkatini çok çekmeyeceğini unutmamalı.
* Kadın, bilhassa giyim-kuşamına özen göstermeli. Başkalarına karşı değil, beyine karşı süslenmeli. Onun kıskançlık damarını tahrik etmemeli. Gözünün dışarda kalmasına da meydan vermemeli.