M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Allah’ın Kulunu Allah’a Tanıtmak

Allah’ın Kulunu Allah’a Tanıtmak

Müşrik, Allah’ı bilir ve tanır.

O’nu yaratıcı bir İlah olarak kabul eder.

Ne var ki, müşrik’in Allah’ın yanında inandığı bir “yedek ilah”ı daha vardır.

Bu “yedek ilah”la Allah’a yaklaşacağına inanır!

Müşrik mantığına göre bu yedek ilahlar, yaratıcı yüce Allah’ın hemen yanı başındadırlar.

Bu ilahlar, Allah’a çok yakın oldukları için de, hepsi torpilli, hatırlı ve dokunulmazdırlar.

Bunlarla ancak Allah’a yaklaşılabilir…

Bunlarla ancak herhangi bir yardım ve talepte bulunulabilir.

Allah’a dua ederken de, mutlaka bunlar aracılığıyla dua etmek gerekir!

Aksi halde yüce Allah, onlarsız bu dua ve taleplere itibar ve icabet etmez!...

İşte müşrik mantığı budur.

***

Bazıları sanıyor ki, müşrikler sadece taşa toprağa taparlar…

Elleriyle yaptıkları resim ve heykellere secde ederler…

Allah’ı tümden inkar ederek maddi varlıklara ibadet edip onlara kulluk yaparlar…

Ve bu müşrikler, peygamberimiz döneminde yaşamış, tarih olup gitmişlerdir!.

Kur’an-ı Kerim’de de bir tarihi vak’a olarak bunlardan bahsedilmiştir!...

Yine derler ki: “Bugün ne böyle bir müşrik var, ne de böyle puta tapanlar var!”

Acaba, böyle diyenler ve böyle düşünenler, ayetleri nasıl anlıyorlar?!

Müşriklik, acaba bir kavim, bir millet, bir topluluk ismi midir?

Yoksa, sapık bir inancın tarih boyunca ortak adı mıdır?

Bu müşrikler, sadece Rasulüllah döneminde Mekke’de mi ortaya çıkmışlardır?

Yoksa, bütün peygamberlerin döneminde de yaşıyorlar mıydı?

Acaba, günümüzde de hala yaşayan müşrikler var mıdır?

Yoksa, kıyamete kadar bu sapık inancı temsil edecekler daima var olacaklar mı?

Bütün bu soruların tek cevabı: “evet, müşriklik inancı dün de vardı, bugün de vardır, yarın da olacaktır.”

***

Mü’minlerin bütün günahları için af kapısı daima açık tutulurken, şirk günahına af kapısının kapanması, konunun ne kadar güncel, hassas ve önemli olduğunu gösterir.

“Allah’ın yanına yedek ilah koymak” nitelemesi, şirkin en yalın tarifi olsa gerektir!

Peki, ne yapıyor bu yedek ilahlar?

Kısaca, Yüce Allah’ın rolüne soyunuyorlar.

Yani, Allah’ın yerine kendilerini koyuyorlar!

Alenen: “Biz sizi Allah’a tanıtır, affettirir, kurtarırız” diyorlar!

O insanlar da gerçekten, bunların bu işi yapabileceklerine inanıyorlar!

Yani “Bunlar Allah katında bizim kayırıcılarımızdır” diyorlar!

Cahiliye dönemindeki müşrik topluluğu da aynen böyle düşünüyordu.

Şu ayete bakar mısınız?

“Onlar, Allah’ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere kulluk ediyorlar ve ‘Bunlar Allah katında bizim kayırıcılarımızdır” diyorlar. De ki: ‘Göklerde ve yerde Allah’ın bilmediği bir şeyi O’na bildirmeye mi kalkışıyorsunuz?’ O, onların ortak koştuklarından münezzehtir.”

***

Kur’an’da belirtildiği üzere kuluna şah damarından daha yakın olan yüce Allah, güya kullarını bilmez, tanımaz öyle mi?!

Bu yedek ilahlar, Allah’ın kullarını yine Allah’a tanıtmaya, bildirmeye yelteniyorlar ha!?

Ne büyük cür’et!

Ne azim cehalet!..



twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
21 Yorum
M. Emin Parlaktürk Arşivi