Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Hep başörtüsü dedik

Hep başörtüsü dedik

Çokça başından dışından gittik, içeriğinden az gittik.
Sokaklara, caddelere, ekranlara baktığımızda öyle anlaşılıyor.
Sevgili okuyucu, sen de anlıyorsun ki bu iş sadece başörtüsü meselesi değil, örtünme deyince akla hicap, utanma, arlanma gelmeli. Kuldan utanmalı, Allah’tan(cc) korkmalı.
Resmiyete intikal etmeyenler şurada dursun, adliye kapılarında dolaşan kimi örtülülerin haline bakınca düşüncelere dalıyorum, biz ne yapmışız? Başörtü dedik, gerisi gelmedi.
Hatta gerisi çok ayıp, çok çirkin geldi...
Özellikle bazı varlıklı müslüman aileler diyorum, haccını yapmış, namazını kılar ama hanesine girmeyi gör, Fransızlaşmışlar. Bazılarının da başı sıkı sıkıya örtülü, diğer tarafları berbat.
Utanma, arlanma, edep ve haya gitmişse başörtü ne işe yarayacak?
Ne oldu bize?
Dün yoktu dindardık, bugün var bozulduk.
Para, mevki bozdu bizi.
İktidar nimetleri mi diyeyim, yoksa çap meselesi mi?
Hani asıl azmaz, bal kokmazdı.
Koktu işte...
Doğrusu biz bu devranı kaldıramadık.
Sizi bilmem ama ben, düğünlere gittiğimde yüzüm kızarıyor, ar ediyorum, utanıyorum.
Ne hallere düşmüşüz.
Anne kapalı, babanın sakalı bir karış ama, çocuklar Fransız. Cemaat, mektep, meşrep hep kendimize, çocuklara yok. Bazılarımız da örtülü kızlarımız dururken açıkları gelin ediyor.
Moda değil mi?
Allah(cc) o modayı başımıza yıkacak.
O düğünlerdeki rezaletin, sefaletin, israfın hesabını Allah(cc) sormayacak mı?
Her çoban sürüsünden sorumlu değil mi?
Mehtap Yılmaz kardeşim, delikanlı Putin diyor.
Putin başörtülü kızlara sahip çıkıyor da, bizler çocuklarımıza sahip çıkma hususunda delikanlı olamıyoruz. Dünyaya bağımlılık yüzünden kul korkusu çok, Hak korkusu yok...
Bir devir bu, herhalde en ağır imtihanlardan geçiyor İslam alemi.
Yüce Rabbim, nimetini kıymet bilinmeyenden alır, başkalarına verir.
O başkaları füze yapar, bomba yapar başımıza yağdırır.
Yoksa İslam aleminde viraneler, Batı aleminde kaşaneler boşuna mı?
Boşuna mı bunca müslüman kanı akıtılıyor?
Ne olursa olsun, liberalizmin saldığı aşırı serbestlik müslümanı can evinden vurdu.
Hürriyet aklımızı başımıza getireceği yerde bizi sarhoş etti...
Olanlar yoldan aşağı, olmayanlar da inançları adına yaşam kavgası veriyor.
Medyadan duyuyorsunuz, falan şirketler başörtülüleri işe almıyor, falan seyahat otobüsleri de namaz vakitlerinde durmuyor... E sen ne yapıyorsun? Fakültelerde başörtüsü yasağı varken kızını açtın, şimdi ise yasak kalktı, kızını örttün mü, yoksa gevşedin mi?..
Örtülü ve namazlı olduğu halde açılan bir müvekkilime oldukça üzülmüştüm.
Sonradan sebebini sorayım dedim ve sordum.
Çocuk yaşta oğlu adam öldürmek suçundan içerde, kocası sara hastası, evdeki hasta yatalak, üzerine bir de parasızlık. Bunalım geçiren bu genç hanım, iş aramaya kalkıştığında, “Bu halinle sana işe vermeyiz” cevaplarıyla karşılaşmış. Namazlısına gitse o da almaz, o da açıkları tercih ediyor.
Gel de delikanlı ol...
Gel de bu puşt düzene isyan etme...
Karunlaşmak, mazlumlaşmak bir arada.
Geçenlerde bir albayın öğretmen olan hanımı anlattı.
İş yerine başörtülü gidince namazlı niyazlı olan amiri yönetmeliği hatırlatarak kendisini ikaz etmiş. Hem de delikanlıların harman olduğu bu devirde...
Öğretmen hanım da cevabını kondurmuş.
“AK Parti iktidar oldu, sizler mevki makam sahibi oldunuz, bazıları da zengin oldu. Müsaade edin de biz de başımızı örtelim, o kadar olsun...”
İşte delikanlılık buna derler, Mehtap kızımız haklı, light erkeklerle bu iş olmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi