Mehmet Talu

Mehmet Talu

Arafat'ı ve Vakfeyi iyi anlamak gerekir 3

Arafat'ı ve Vakfeyi iyi anlamak gerekir 3

Yüce Rabbimiz bizi çağırdı, biz de geldik. Şayet o nasip etmeseydi bizler burada olamazdık. Madem ki O, bize buralara gelmeyi nasip etti ve bizleri misafiri olarak kabul buyurdu, öyleyse inanıyoruz ki misafirlerinin meşru ve samimi isteklerini asla reddetmeyecektir. Çünkü O'ndan daha iyi misafirlerine ikramda bulunabilecek birisi olabilir mi? İşte bu inanç ve duygularla, Arafat'ta gönlümüzü her türlü dünyevî düşüncelerden arındırarak, bütün samimiyetimizle ALLAH Teâlâ'ya yönelmeli, el açıp yalvarıp yakarmalı, bilerek-bilmeyerek, isteyerek-istemiyerek yaptımız günahları hatırlayıp göz yaşları içinde tevbe etmeli, af ve mağfiret dilemeli, kendimiz, annemiz-babamız, çocuklarımız, kardeşlerimiz, akraba ve arkadaşlarımız, memleketimiz ve tüm İslâm alemi için içtenlikle dua etmeliyiz.

Arafat, bir tarağın dişleri gibi eşit olmanın bilincinin fiilî olarak ve eşitlik, kardeşlik ruhunun zirvede yaşandığı bir gündür. Dilleri, ırkları, renkleri ve kültürleri farklı, fakat imanları ve gönülleri bir; milyonlarca Müslümanın bir araya geldiği bu büyük günde, âdeta kefene bürünmüş vaziyette hac ihrâmıyla Arafat'ta bulunmak, Mü'minler denizinde bir damla olabilmek ne büyük bir mutluluktur. Bugün, ayrılıkları ve gayrılıkları kalbimizden silmiş olarak Arafat'tayız. Hepimizin Hz. Adem (A.S.)ın çocukları olarak ALLAH Teâlâ'nın huzurunda eşit olduğumuzu, topraktan yaratıldığımızı ve toprağa döneceğimizi bilerek, kıyameti ve mahşeri hatırlatan ihrâmlarımız içinde Rabbimize dönüşün arefesindeyiz.

Arafat, âdeta mahşerin bir provası, kimsenin kimseye faydasının olmadığı mahşer ve mizanı hatırlama, ALLAH Teâlâ'nın huzurunda durmayı ve hesaba çekilmeyi idrak etme, üstünlüğün mevki-makam, servet vb. şeylerde olmayıp sadece takvada olduğunu kavrama günüdür.

Arafat nefis muhasebesi yapma günüdür. İnsanlığımızı ve Müslümanlığımızı sorgulama günüdür. ALLAH Teâlâ'nın emir ve yasaklarına, Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin örnek ahlâkına ne derece uyabildik? İslâm'ın güzelliklerini ne derece hayatımıza geçirebildik? Bugün bu sorular üzerinde de bir hayat muhasebesi yapma günüdür.

Arafat, sabır ve metanet günüdür. Burada sabır ve metanet yüklenmeliyiz. Çünkü ALLAH Teâlâ sabredenlerle beraberdir.

Arafat, Peygamberlerin tevhit ve tebliğ mücadelesini, örnek hayatlarını ve teslimiyetlerini hatırlama günüdür. Üzerimize çokça titreyen, bize son derece merhametli olan Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin şefaatini hatırlama, O'nun mahşer gününde sığınacağımız gölgesinin serinliğini şimdiden hissedebilme günüdür.

Arafat, Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimizin "Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi" mahiyetindeki Veda Hutbesini okuduğu yerdir. Bu sebeple bugün, bütün Müslümanlar için önemli bir gündür. Arafat, insan hakları günüdür. Çünkü tarihe "Veda Hutbesi" olarak geçen ve Resûlullah (S.A.V.) efendimizin, ondört asır evvel yüz yirmi bini aşkın Sahabeye hitaben okumuş olduğu hutbe, bu bölgeden bütün dünyaya ilân edilmiştir. Kıyamete kadar insanlığa ışık tutacak evrensel, insanî ilkeleri içeren bu temel insan hakları bildirgesinin, üzerinde durduğumuz bu yerde seslendirilmiş olması, burayı anlamlı kılan unsurlardan biridir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi