Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

MHP'de elde var sıfır

MHP'de elde var sıfır

Allah’a şükür korkulan olmadı… MHP Kurultayında yumruklar değil, ağızlar konuştu. Bu arada, sandalyeler de suç âleti olmaktan kurtuldu.

Devlet Bahçeli 725, Koray Aydın 441, Musavat Dervişoğlu 48 oy alınca ortalık süt-liman mı oldu artık?

Amaç bu muydu yani?...

Birkaç adayın yarıştığı ama kavga-gürültünün olmadığı bir kongre miydi amaç?...

Hani 21. yüzyılın ufku?... Nerde tüm halkı kavrayan müsamaha?... Kendi ülküdaşlarını dışlayan bir zihniyet, nasıl olacak da bütün ülke insanın kucaklayacak?

MHP, bu kongreyle ilerlememiş; geriye gitmiştir. 1970’lere değil, 1999-2000’lere gerilemiştir.

Tamam… Devlet Bahçeli, retorik rezonansı yüksek bir selamlama ile girdi söze… Ama ondan sonra ne söyledi? Sadece iktidarı eleştirdi. Demek ki, iktidar bir şey yapmasa, Bahçeli hiç konuşmayacak…

Bırak iktidarın hikâyesi üzerinden hikâye üretmeyi baba!... Senin hikâyen ne?... Bana kendi hikâyeni anlat!... Var mı bir yeni dünya düzeni görüşün? Herkesin elinde birer tane Ortadoğu projesi varken, var mı elinde bir Ortadoğu projen? Kim ne derse desin, partizan cumhuriyet çatırdıyor; hani nerde cumhuriyet projen? Gelecek on yıllar, cumhuriyet zihniyetinin ve demokrasinin bile tartışılacağı yıllar olacak; var mı cumhuriyet ve demokrasi projeksiyonun?

Ekonomi-politiğin nerde?... Hangi projeyi nasıl hayata geçireceksin de refah tabana yayılacak? İşte gördük… 10 yıldır iktidarda olan Ak Parti, pek çok başarılar sağladı ama refahı tabana yayamadı. Sen bunu nasıl sağlayacaksın? Varsa projen gümbür gümbür anlatacaktın bu kongrede. Milleti, yuvarlak tarihsel gönderme sloganlarıyla değil, projelerinle heyecanlandıracaktın…

Bahçeli de Aydın da, muhalif partiye yüklenerek genel başkanlık için oy toplama yarışına girdi. Musavat Dervişoğlu, kazanamayacağını bildiği için, gönülden ve samimi bir konuşma yaptı. Kürsüye çok sessiz çıktı ama inerken salonu salladı. Masumiyet sevgi ve değer kazandırıyor demek ki.

Kızsak da eleştirsek de beğenmesek de, Türkiye’nin seçmen profili Ak Parti ve MHP ağırlıklıdır. Bu gün Ak Parti’ye oy veren büyük bir kitle, ortam müsait olduğunda, çok rahat bir şekilde MHP’ye oy verir. Bu kitle, muhafazakâr bir kitledir ama dünya ile iş yapmak istiyor; çocuklarını yurt dışında okutmak istiyor; dünya ile iç içe olmak istiyor. Böyle bir konjonktürde MHP, milliyetçilik anlayışını revizyondan geçirmezse; 1970’lerdeki “cihan-şümul olma”yı globalizm ile mezc etme gayretine düşmezse, sıradanlaşır ve bir süre sonra da tarihe havale edilir.

Kongredeki tek orijinal ifade, Koray Aydın’ın parti yapılanmasındaki “birey ve başarı merkezlilik” görüşü idi. MHP’de bireycilik ne neşv ü nema bulmaya başlamış demek ki. Bunun haricinde, MHP cephesinde yeni bir şey yoktu.

Halkın yüzde yetmiş beşiyle duygusal bağını kaybetmiş bir CHP, beklenen muhalefet stratejisini geliştiremedi. Ciddi bir muhalefet boşluğunun olduğu ülkemizde, bu boşluğu ancak MHP doldurabilirdi. Tabii bu hâliyle değil… Değişerek ve gelişerek… Bu kongrede bunu bekledik ama olmadı…

Bu kongre sonucuna göre, rahatlamış görülen Devlet Bahçeli’nin, başını iki eli arasına alıp düşünmesi gerekir. Kendi belirlediği 500 civarında delege, Bahçeli’ye güvensizlik oyu vermiştir. Bu rakam az değildir. Aslında bu kongre sonucuna göre mevcut yönetim için ateş bacayı sarmış; MHP’yi ayakta tutan “lider-teşkilat-doktrin” aforizması sarsılmıştır. Yani, değişimci muhalifler, surlarda bir gedik açmıştır. Bunun arkası gelir artık.

Bahçeli’nin, zevahiri kurtarmak için yaptığı haftalık Salı konuşmalarından farklı bir konuşma yapmaması dikkat çekti ama yıllardan beri ilk defa, MHP’nin Dündar Taşer ve Arif Nihat Asya’yı hatırlaması önemliydi. Tabii, Galip Erdem gene hatırlanmadı.

Akit’teki yazımda da dediğim gibi, MHP kendi tarihiyle, Kemalizmle ve partizan cumhuriyetle hesaplaşmadığı; hesaplaşıp 21. yüzyıl vizyonu çizmedikçe, “sıfıra sıfır, elde var sıfır” durumunda kalacaktır.

Hâsılı kelâm, MHP kongresinden umduğumuzu bulamadık. Demek ki, bu topraktan ancak testi oluyor; çini kâse değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi