Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çocuk hayatı öğrenir

Çocuk hayatı öğrenir

Sosyalleşme, kişinin yaşadığı toplumun örf ,adet, gelenek, inanç ve değerleriyle bütünleşmesi ve bu değerlere uyum göstermesini mümkün kılan bir süreçtir. Bu süreç doğumla ölüm arasındaki hareketli maratonu kapsamakta ve bu zaman zarfında kişinin sosyal bireysel ve ideolojik yapılanmasını da sağlamaktadır.

Aile bireyin sosyal edinimlerinin ilk şekillendiği küçük bir kurumdur. Orada kişiliğin ilk temelleri atılır ve burada atılan ilk adım eşliğinde hayat devam eder. Burası ilk okuldur ve aile bireyleri ilk eğitmenlerdir.

Sosyalleşme sürecinde oyunların önemli bir yeri vardır...Çocukluk yıllarında her kişi oyunlarla İleriki yaşların rolünü prova etmiş ve erişkin rollerini oynamıştır.

Çocuk oynamaktadır, oynarken, kumdan ev yapmakta, tahta parçalarını birleştirip silaha dönüştürmekte, arkadaşıyla tutuştuğu kavgayı sulhla sonuçlandırmakta, bir simitçiden simit alıp yemekte, camide dedesine namazda eşlik etmekte , kendisine balon alan bir adama teşekkür etmektedir . Çocuk sosyal hayatın ilk provasını oyunlarda yapmaktadır. Bu nedenle çocuğun oyunları hiçbir zaman küçümsenmemeli aksine desteklenmelidir.

Gündelik hayatta karşılaştığımız insanların, yaşadığı topluma uyum sağlaması için hangi aşamalardan geçtiğini pek düşünmeyiz. Oysa her insan küçük bir filiz gibi aileden okula, okuldan işe, işten çevreye kadar yayılan geniş bir yelpazeden geçmiştir. Çünkü sosyalleşme hemen gerçekleşebilen bir durum değildir aksine doğumla yaşam arasındaki o zaman tüneline yayılan uzunca bir yolculuktur.

Aile bu anlamda bir başlangıç noktasıdır ve ailede bireyi bireyde toplumu görmek mümkündür. Aile içersinde bireyin ruhuna ekilen sevgi ,saygı, merhamet, adalet gibi değerlerin hayat bulması kişinin bir insan olarak bulunduğu konumu tanımlar. Ve kişi artık bu derin donanımlarıyla toplum içindeki yerini bilir ve hayata atılır.

Oyunlarla başlayan çocukluk dönemi hızla geçer. Bakarsınız gayri ihtiyari gülümseyen, anlamsız sesler çıkaran, objeleri parmak uçlarıyla tanımaya çalışan, sesleri ayırt eden, evin eşyalarını karıştıran o çocuk artık büyümüş ve yaşadığı toplumda etkin rol almıştır. Zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız ama çocuk artık hayatı öğrenmiştir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi