Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Al sana delil...

Al sana delil...

Birazdan okuyacağınız sözler, DTP’ye yeniden Genel Başkan seçilen Ahmet Türk’e ait... Türk, Baykal’ı ‘Ergenekon kuyrukçuluğu’ yapmakla itham ediyor.

İki lider de birbirlerini iyi tanır.

Dört dönem aynı siyasi partide (Bülent Ecevit’in CHP’sinde) görev yaptılar.

İkisi de solcuydu.

İkisi de, statükodan şekvacıydı.

İkisi de 12 Eylül’ün gadrine uğradı.

İkisi de ‘yasaklı’ hale geldi.

Baykal, kısa süreli gözetim cezasını tamamlayıp avukatlıktın tatlı paralar kazanırken, Türk Diyarbakır Cezaevi’nde işkence görüyordu. (Tafsilatlı Ahmet Türk hikayesi için, Ahmet Kahraman’ın ‘Sanık! Ayağa Kalk’ adlı kitabına bakılabilir.)

Diyor ki Türk, ‘Baykal, kritik konularda, önemli konularda hep tartışmak istemeyen, kaçan bir yapıya sahip. Ama bugün Ergenekon’un kuyrukçuluğunu yapıyor. Gözaltına alınan general CHP milletvekiline telefon açıp durumu bildiriyor, ama Baykal oralı değil. O zaman halkımız ‘acaba bunlar arasında bir ilişki mi var?’ diye düşünüyor haklı olarak.’

Ergenekon’la CHP arasında ilişki var mı, bilmiyorum.

Böyle bir şeye asla ihtimal vermem.

Fakat, siyaset kurumundan yana olması ve siyasal meşruiyetten asla taviz vermemesi gereken Baykal bazen öyle tavırlar sergiliyor, öyle demeçler veriyor ki, insan ister istemez kuşkuya düşüyor.

Baykal’a sorarsanız, Ergenekon diye bir şey yok.

Darbe diye bir şey de yok.

Terör örgütü, hiç yok...

Sadece, darbe bahanesiyle, ‘darbe dönemi uygulamalarıyla zulüm yapan’ bir iktidar var.

Bir muhalif ve muarız siyasetçi olarak Baykal’ın siyasi iktidarı eleştirmeye hakkı var.

Bu hakkını tepe tepe kullanıyor.

İyi de ediyor.

Fakat demokrasiye kasteden güçleri temize çıkarmaya, ‘Ergenekon yokmuş gibi’ davranmaya, iddianameyi sulandırmaya, hele yargı sürecini etkileyecek çıkışlar yapmaya hiç hakkı yok.

Şu sözler, bizatihi Baykal’ın ağzından çıkmıştır: ‘Hani darbeydi, aç o zaman getir darbe iddianamesini. Ne oldu günlüklere? Ne oldu diğer, Sarıkız, Ayışığı, Eldiven’e? Getir koy ortaya. Var mı bir şey? Hayır yok! Nedir o zaman senin derdin? Darbe işi değil, temiz eller mi? O da değil, sen kim temiz eller kim! (....) Ne biliyorlarsa söylesinler. Ruh hastalarıyla, kanun kaçakçılarıyla, hapçılarla, jurnalcilerle dava kurulmaz. İddianame safsataya, efsaneye dayanmaz. Delille hazırlanır...’

Baykal önce, ‘367 onanmazsa, ülkede iç savaş çıkar’ sözünün hesabını versin.

Ergenekon soruşturması çerçevesinde aranan Turhan çömez’le niçin sık sık bir araya geliyor, onunla ne konuşuyor?

Neden ‘Ordu Göreve’ pankartlarından en ufak bir rahatsızlık duymuyor?

Bunu anlatsın.

Gözaltına alınan general niçin önce CHP’li bir milletvekilini arıyor?

Partisinin ikinci adamı Onur öymen’in, darbe hazırlığındaki generallerle işi ne?

Bu teşrik-i mesaiyi izah etsin.

Madem ‘delil’e çok önem veriyor... Danıştay tetikçileriyle Cumhuriyet bombacıları arasındaki irtibatı kurcalasın.

Mustafa Yücel özbilgin öldürüldü mü?

Hrant Dink katledildi mi?

ümraniye’de ele geçirilen bombalarla, Cumhuriyet gazetesi saldırısında kullanılan ‘dost bombalar’ın aynı seriye ait oldukları ortaya çıktı mı?

önce buna baksın, sonra iddianameyi eleştirsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi