Faruk Çakır

Faruk Çakır

BM’ye 447. mektup

BM’ye 447. mektup

Bütün dünyanın gözünün içine baka baka ve onların rağmına, onlarla alay ederek yoluna devam eden İsrail’den başka bir ülke var mı? Var! En az İsrail kadar dünyanın tersine işler yapan bir ülke de ne yazık ki Amerika...
Şunun için bu kanaate varılıyor: İsrail ne ki yapıyor, Amerika’nın izni, müsaadesi ve desteğiyle yapıyor. Tersi de doğrudur: Amerika istemese, destek olmasa İsrail bu kadar pervasız, tepkileri dikkate almayan, başına buyruk işler yapamazdı.
Bütün dünyada ‘duvar’lar yıkılırken, İsrail; Filistin’de yeni duvarlar örüyor. Hem de bu duvarlar öyle sıradan, ‘set’ler değil. Şehirleri ve bölgeleri birbirinden ayıran, Filistinlileri bir olmaktan koparan ‘kale’ gibi duvarlar. Gerçi bu duvarlar örülmeye başlandığı gün, yıkılmaya da başlamıştır. Fiili yıkılması belki yıllar sonra olacak, ama insaniyetten destek almayan ve temelinde ‘hak, hukuk ve adalet’ olmayan hiç bir duvar ayakta kalamaz. Nasıl kı geçmişte kurulan “Berlin Duvarı” hiç akla gelmedik bir zamanda yıkılıp, tuz-buz olmuştu... İsrail’in örmeye devam ettiği bu duvarlar da eninde ve sonunda yerle bir olacaktır inşaallah.
Bu duvarların örülmesi ve benzeri haksızlıklara itiraz etmeyen, aksine destek olan “büyük ülkeler”e ne demeli? Bilindiği üzere dünyada bir adım atılacağı zaman dolaylı olarak BM’ye sorulur. BM, yeri geldiğinde silâhlanmaya, yeri geldiğinde göçlere, yeri geldiğinde tarıma bile müdahale eder. Fakat yaptığı işleri BM’ye sormayan, onu dikkate almayan ve aksine onu yok sayan İsrail gibi bir ülke var. Amerika’ya güvenen İsrail, BM’yi yok sayıp yoluna devam ediyor. Ama nereye kadar?
Filistin’in BM Daimî Gözlemcisi Riyad Mansur, BM Genel Sekreteri, Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul başkanlarına mektup göndererek uluslararası toplumdan, İsrail’in Filistin halkına yönelik “kanun dışı uygulamalarına” hoşgörüyle bakılmayacağı mesajının verilmesini istemiş. Mektupta, Filistin’in gözlemci devlet olarak BM’ye kabul edilmesinin ardından İsrail’in saldırılarının arttığını ve yeni statü nedeniyle Filistin halkını cezalandırdığını belirtilmiş. Ki, bununla ilgili olarak hemen her gün yeni haberler duyuluyor. İşgalci İsrail, Filistin’in hakkı olan ‘vergi’lere bile el koymaktan geri durmuyor.
Filistin’in BM Daimi Gözlemcisi Mansur, mektubunda şöyle demiş: “İsrail rasyonel ve uluslar arası hukuka uygun davranmak yerine sınırlanamayan bir düşmanlık ve saldırgan tutumunu sürdürmektedir. Bütün uluslar arası hukuk kararlarına karşı Filistin topraklarını zor kullanarak işgal etmekte ve yeni yerleşim kurmaktadır.” (AA, 14 Aralık 2012)
Filistinli diplomat Riyad Mansur’un yazdığı bu mektupla; dünya barışını sağlama iddiasıyla kurulan ve maalesef “5 daimî üye”nin esiri olan BM’ye bu konuda yazılan 447. mektup olduğunu da öğreniyoruz. Şaka değil, tam 447 defa mektup yazılarak İsrail’in zulmüne, adaletsizliğine, haksızlığına dikkat çekilmiş. Ama anlaşılan “5 daimî üye”nin esiri olan BM bu mektupları dikkate almamış.
Bir meseleyi 40 defa hatırlatmanın o işi neticelendirmek için yeterli olacağını biliyoruz. Nasıl oluyor da 40 yerine 447 defa anlatılan bir meseleyi BM anlamıyor, anlamak istemiyor? Dünyanın pek çok yerinde milletler arasında anlaşmazlık ve uyuşmazlık var; fakat İsrail’in Filistinlilere reva gördüğü gibi bir çelişki başka yerde yok. Haksızlığa uğradığını iddia et, sonra git başka bir millete yapmadığın eziyeti, haksızlığı ve zulmü savun! ‘Taş’ attı diye ‘füze’ ile karşılık ver. Böyle adaletsiz bir anlayış olur mu?
BM, her ne kadar bu mektupları dikkate almaz görünüyorsa da yenilerini yazmaya devam etmek lazım. Belki de bu haksızlığa tepki için dünya çapında bir kampanya açıp, 447 bin ya da 447 milyon mektubu Birleşmiş Milletler’e göndermek lâzım. Bugün değilse yarın, ama mutlaka bir gün, bu mektupları okuyacak ve de gereğini yapacak bir “BM sistemi”ni dünya kuracaktır. Haklı dâvâları savunmaya devam inşaallah...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi