Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Gelin, kaynanasına bakmak zorunda mı?

Gelin, kaynanasına bakmak zorunda mı?

Makalenin bu başlığını görenler ister istemez bu yazıyı okuyacaklar. Bu konuda örnek alınabilecekler olduğu gibi çok ızdıraplı sıkıntısı olanlar da var. Başlık yaptığımız soru çeşitli ortamlarda konuşulur. Bilhassa hocalara, "Meselenin doğrusu nedir?" diye sorulur. Alınan bazı cevaplar tüyler ürperticidir.

Bilhassa 40'ına varmış, evlenememiş, başına buyruk yaşıyor olan, aile olmanın bahtiyarlığını tadamayan "hoca hanım"lar, bu zevata yalakalık yapan "hoca efendi"ler, malûm soruya üç aşağı-beş yukarı şöyle cevap verirler:

• Kadın kocasının anne-babasına bakmak zorunda değildir.

• Çocuğunu emzirmek mecburiyeti yoktur.

• Kadın erkeğinin elbiselerini yıkamak zorunda değildir.

• Yemek yapmak gibi görevi de yoktur"

Daha nice "inci"ler sıralanır gider. Bu "fetva"lar aile temeline konulan tahrip gücü yüksek bombalardır. Cahillikten değilse İslâm'a ihanetliktendir.

Evlilik böyle yorumlanacaksa o zaman gelin hanım için bir fanus yaptırılsın. Fanusun içine konulsun, vitrinlensin, süs olarak kullanılsın. Kadını "yatak görevlisi" olarak lanse etmek kadınlığa en büyük ihanettir.

Evlilik "bir"liktir. Dünyayı ve hizmetleri paylaşmaktır. "Bir beden" olmaktır. Hayatı paylaşmaktır.

Kim, "Gelin kaynanasına, kayın pederine bakmak mecburiyetinde değildir" demişse o halt etmiştir. Bakacaktır. Hizmetini yapacaktır. Çünkü kocasının anne-babasına ihtiyaç duyduklarında bakması farzdır/Allah'ın emridir. Bu emir, erkeğin hanımını da kapsar. Geçimin yolu da budur.

Anne-babayı bırakın denimizde ihtiyarlara hürmet ve hizmet Allah'ın rızasını kazandıracak amellerdendir. Ayrıca bu hizmetin dini yönü, insani boyutu, merhamet penceresi vardır. Ailenin büyüklerine hizmet ve hürmet ailenin mutluluğunu sağlar. Aki halde, aile hayatı yaşanmaz hale gelir.

Peygamberimiz (S.A.V.); "Ümmetimin ihtiyarlarına hürmet eden bana hürmet (ve hizmet) etmiştir" buyurmuştur.

Dünyada yapılan her iyilik mutlaka karşılığını bulur. Bugün kaynanasına-kaynatasına bakanlar yarın çocuklarının hürmet ve hizmetlerini görürler. Bu hem kadın hem erkek için değişmez bir kuraldır.

Kadın için erkeğin anne-babası, erkek için de kadının anne-babası, anne-baba hükmündedir. Bakıma ihtiyaç duyduklarında hizmet ve hürmette asla savsaklama yapamazlar. Yapanlar bunun bedelini göreceklerini beklemelidirler.

Şöyle bir olay anlatılır.

Adam evlenmiş. Bir zaman sonra eşi erkeğinin anne-babasına bakamayacağını söylemiş. Kocasına zulmün dozunu artırdıkça artırmış. Bunun üzerine kocası eşine:

-Madem bakmayacaksın anne-babama. O zaman şu odayı boşaltıver.

Hanımı:

-Ne yapacaksın deyince erkeği:

-Ne yapayım. Anne babama bakacak biriyle evleneyim de onlara o baksın deyince eşi:

-Aman sende, sen şakadan da anlamıyorsun. Ben şaka yaptım. Elbette bakarım. Onlar benim anne babamdır demiş.

Mesele tatlıya bağlanmış.

İşi buraya da getirmemek lazımdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mevlüt Özcan Arşivi