Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Şahin avı!

Şahin avı!

 

Medyada günlerdir bakantoto oynanıyordu.
 
“Mini kabine değişikliği” geçtiğimiz hafta gerçekleşti.
 
Değişen bakan sayısı bakımından “mini” evet ama…
 
Bakanlıklara baktığımızda hiç de öyle değil.
 
İçişleri Bakanı değişti örneğin…
 
Sağlık ve Eğitim de…
 
Kabine’nin en önemli 3 bakanlığı bunlar.
 
Ve Kültür Bakanı.
 
4 bakanı değiştirdi Sayın Başbakan.
 
Benim en çok da İdris Naim Şahin’in değiştirilmesi dikkatimi çekti.

Bana göre kabinenin en başarılı bakanlarından biriydi İdris Bey.

Kilit bir noktadaydı ve terör yandaşlarının. medyanın, liberallerin onca
yıpratma/sindirme kampanyalarına rağman sıkı durdu.

Terörle mücadelede büyük bir kararlılık sergiledi.

Örneğin KCK operasyonlarında elde edilen başarıda O’nun imzası var.
 
Polis Özel Harekat’ın, Jandarma ve Asker’le uyumlu bir şekilde gerçekleştirdiği ortak operasyonlarda da O bizzat kumanda masasındaydı.
 
Terör örgütünün uyuşturucu tarlalarına ilk defa Şahin’le operasyonlar düzenlendi.
 
Gerektiğinde güç de kullanarak, BDP’lilerin tehdit ve şantajla halkı sokağa dökme girişimlerini bertaraf etti.
 
Zaman zaman yaptığı çıkışlarla da sessiz çoğunluğun hislerine tercüman oldu.
 
Bu duruşu terör yandaşlarının yanı sıra “malum cephe”yi rahatsız etti elbette.
“Malum cephe”den kastımı anlıyorsunuzdur.
 
Onlar ki, PKK’yı, BDP’yi hoş görüp, her fırsatta devleti, hükümeti suçlarlar.
 
Onlar ki, “Hepimiz Ermeniyiz” diye bas bas bağırırken, bir kez olsun örneğin bir Hocalı Katliamı’nı, örneğin bir Ermeni terör örgütü Asala tarafından katledilen Türk diplomatları ağızlarına almazlar.
 
Onlar ki, DHKP-C’ye, MLKP’li öğrencilere bile sahip çıkarken, Öcalan posterine karşı çıkan genci “faşistlik”le suçlarlar.
 
Onlar ki, bir avuç azınlığın, bir avuç gayrimüslimin rahatlığı için yorgan yakabilirken, koca bir milletin, koca bir ümmetin haklarını, onurlarını asla umursamazlar.
 
Onlar ki, bu bölücü duruşlarına tepki gösteren Habervaktim’e karşı anında organize olup, imza kampanyaları başlatırlar.
 
(Bu arada, Habervaktim’e karşı bu kez de Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yuvalanmış marjinal sol ve bölücü örgütlerle ilgili haberlerimiz üzerine imza kampanyası başlatmışlar.)
 
İşte bu “malum cephe”nin hep hedefinde oldu İdris Bey de.
 
Bunların medyadaki PR’cı kalemşörleri tarafından görevden alınması çağrıları yapıldı sürekli.
 
Başbakan’ın üzerinde baskı oluşturulmak istendi.
 
Hakkında imza kampanyası bile düzenlendi. 
 
Neden tüm bunlar?
 
Milletin diliyle konuştuğu, milletin istediği gibi hareket ettiği için.
 
Ve İdris Naim Şahin görevden alındı.
 
Habervaktim’den okudunuz:
 
Şahin’in görevden alınışı en çok terör örgütü ve yandaşlarını mutlu etti. 
 
Öyle sevindiler ki, bir zil takıp oynamadıkları kaldı.
 
İşte BDP’li Pervin Buldan’ın sözleri:
 
“İdris Naim Şahin bu ülkenin başına gelebilecek en büyük felakettir, en büyük beladır, ondan kurtulduğumuz için de şükrediyoruz. Bir daha Allah İdris Naim Şahin’in yüzünü bize göstermesin.”
 
Taraf da şöyle duyurdu, İçişleri’ndeki değişikliği: 
“Çok şükür kurtulduk.”
 
Şahin’e “odun” benzetmesi yapacak kadar pervasızlaşabilen “malum cephe”nin liberal kalemşörleri de bu günlerde “galip gelme” havasında… 
 
Bunlar Şahin değişikliğinin kime yaradığını ortaya koymuyor mu sizce de?
 
Bu noktada hatırlatmadan geçemeyeceğim.
 
Sayın Başbakan, “adamlarını medyaya, muhalefete yedirmemekle” övünürdü hep.
Peki bu ne şimdi?
Şahin’i yedirmiş olmadık mı, hem de terör örgütü ve yandaşlarına?
Yoksa bu yedirme değil de, açılım adımı mı?
Öyle veya böyle…
Sonuç kime yaradı?
 
Değerli okurlar, 
Paris’te öldürülen 3 PKK’lıdan Sakine Cansız’ın gerçek kimliği, bir kez daha gösterdi ki, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biridir, kriptolar…
 
14 Mayıs 2012’de şöyle yazmışız:
“Alevi görünen, Kürt görünen Kripto Ermeniler; Türk görünen Kripto Yahudiler var…”
 
Ve, BDP içinde, PKK içinde çok sayıda Kripto Ermeni olduğundan söz etmişiz.
 
Bugün ortaya çıkıyor ki, Sakine Cansız da ne aslında Alevi, ne de aslında Kürt.
 
Ermeni asıllı bir Hıristiyan.
 
Bunları Ermeni olmayı, Hıristiyan olmayı küçümsediğimden değil, haklılığımızın bir kez daha tescillendiğini hatırlatmak için yazıyorum.
 
“Bilinenden başka ırki saiklerle yazılar yazan, siyaset yapan, örgütçülük oynayanlar var” dediğimizde, bizi “insanları ötekileştirmekle” suçlayanlar, eminim ki bu kez de “zulümden ötürü kendini gizlemiştir” iddiasında bulunacaklardır.
 
Diyeceğim o ki, bunların bu aziz millete kinleri, düşmanlıkları bitmez.
Bölücülüğü tam gaz sürdüreceklerdir. 
Biz ise Şahin avındayız.
Hayırlısı bakalım.
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi