Ayhan Demir

Ayhan Demir

29 Ocak’ı Unutma!..

29 Ocak’ı Unutma!..

 

Demokrasinin beşiği olmakla övünen ve 1981’den beri AB üyesi olan Yunanistan, Batı Trakya Türk Azınlığa yönelik; etnik kimlik inkarı, sosyal ve dini hayat üzerindeki baskılar, eğitim yetersizliği, vatandaşlık haklarının sınırlandırılması, ve ekonomik kısıtlamalar başta olmak üzere asimilasyon ve göçe zorlamaya yönelik çok sayıda insan hakları ihlalini yıllardır sürdürüyor. Buna karşılık, Türk Azınlığı da, varlığını muhafaza etmek için yoğun gayret sarf ediyor.
 
Yunanistan’ın, asimilasyon gayretlerine karşı mücadelenin önemli halkalarından bir tanesi, 29 Ocak 1988 tarihli, Toplumsal Dayanışma ve Milli Direnişi’dir. Peki, bu tarihte neler yaşandı? Öncelikle bu soruya cevap arayalım.
 
Yunanistan Yargıtay’ı, “Batı Trakya’da Türk yoktur” iddiasıyla, 4 Kasım 1987 günü Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği ve Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin kapatılması kararını onayladı. Türkler, tam iki ay sonra, 5 Ocak 1988’de mahkeme kararından haberdar oldular. Her iki derneğin kapatılması ve Türk kimliğinin inkarı yetmezmiş gibi, kararın aylar sonra bildirilmesi, bardağı taşıran damla oldu.
 
Türkiye, 30 Ocak’ta, Davos’ta gerçekleşecek Papandreu-Özal görüşmesinin aksamaması için yaşananlara hiçbir tepki göstermedi. Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin, 24 Ocak günü İstanbul-Taksim’de düzenlemek istediği “Yunanistan’ı Protesto Mitingi” için de izin verilmedi.
Bunun üzerine, Azınlık Yüksek Kurulu, 25 Ocak’ta yaptığı toplantı neticesinde; olayları protesto etmek için bir yürüyüş tertiplenmesini, azınlık okullarının bir gün süreyle kapatılmasını ve bu kararın, telgrafla, yetkili tüm devlet mercilerine bildirilmesi kararlaştırdı.
 
Yunan makamları, 29 Ocak günü Cuma namazından sonra Gümülcine Eski Camii’nden Vilayet Konağı’na kadar yapılacak yürüyüşe izin vermedi. Gümülcine Radyosu, Yunanca ve Türkçe anonslarla, Türklerin bir araya gelmesinin yasaklandığını duyurdu. Gümülcine’ye giriş noktaları polis barikatlarıyla kapatıldı ve Kavala’dan polis gücü takviyesi yapıldı. Eski Cami ve Yeni Cami ibadete kapatıldı. Buna rağmen, Yasak Bölge dahil olmak üzere, Batı Trakya’nın her yanından binlerce azınlık mensubu Gümülcine’ye geldi.
 
Bağımsız Milletvekili Ahmet Faikoğlu’nun konuşmasının ardından topluluk dağılmaya başlamıştı. Fakat çatışma ve haksız tutuklamaların haberleri gelince dağılmakta olan kabalık yeniden yürüyüşe geçti. Yürüyüşçüler, polis şiddetine maruz kaldılar.
Davos buluşmasının ardından Papandreu, yaşanan olaylarla ilgili soruya “Özal’ın da Batı Trakya’daki son olayları provokasyon olarak nitelendirdiğini” söylemişti.
Azınlık Yüksek Kurulu, 29 Ocak 1988’de yaşanan üzücü olaylar için her yıl anma programları düzenlemeye başladı. Birinci yıl olaysız geçti. Ancak ikinci yıl, 29 Ocak 1990’da, Eski Cami’deki mevlit ile anma olaylı geçti.
 
Yunanistan yerel radyoları, “bir Türk’ün tedavi gördüğü hastanede, Solakidis isimli bir Yunan’a saldırıldığı” yalan haberini verdi. Gümülcine Maronia Kilisesi Metropoliti Damaskinos’un da aynı çağrıda bulunduğu da kulaktan kulağa yayıldı. Ertesi gün yerel basın, yaşamasına rağmen, “Solakidis öldü” haberini yaptılar.
Yalan haberi duyan Yunanlar, 8-10 kişilik gruplar halinde, önce Türk kahvehanesine ardından Türk esnafa ait dükkanlara taş ve sopalara saldırdılar. Helsinki İzleme Raporu’na göre, Yunanlılara ait hiçbir dükkan saldırıya uğramadı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı 1990 yılı İnsan Hakları Raporu’na göre de, Yunan polisi, saldırganlara hiçbir müdahalede bulunmadı.
 
Saldırı haberini alan Eski Cami cemaati, Türklerin sığındığı Gümülcine Türk Gençler Birliği binasına gitmek istese de, polis buna müsaade etmedi. Fakat Yunanlılar, polisi aşıp, orada bulunan Türklere, taş, sopa, bıçak ve demir çubuklarla saldırdılar.
 
Gümülcine Müftüsü Mehmet Emin Aga ve Bağımsız Milletvekili Ahmet Faikoğlu da yaralananlar arasındaydı. Helsinki İzleme Raporuna göre, saldırganlar bin kişiydi. Dört yüz civarında azınlık işyerine, yarım milyon dolarlık zarar verilmişti.
 
29 Ocak 1990 tarihinin üzerinden tam 23 yıl geçti. Buna rağmen, Gümülcine’de Türklere karşı düzenlenen bu saldırıların arka planı hala aydınlatılamadı. Azınlık esnafının, saldırı ve yağmalama nedeniyle, uğradığı maddi zarar da tazmin edilmedi. En önemlisi Yunanistan, “Türk” kimliğini inkâr etmeye devam ediyor. Bununla birlikte, birkaç kısa belgeselin dışında, o günlerde yaşananlar hakkında hiçbir belgesel yok. 29 Ocak olayları, haber bültenlerine bile konu olamıyor. Ancak ne olursa olsun: 29 Ocak’ı Unutmayacağız!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayhan Demir Arşivi