Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Hoca’yı anlamak (2)

Hoca’yı anlamak (2)

Tarih sahnesinde iz bırakmış, öncü ve düşünür kimselerin, söylemleri ve aksiyonları kendileri hayattayken pek anlaşılamamıştır. O yüzden bu kimseler yaşamlarında gerekli desteği her zaman bulamayabilirler. Çünkü onların çağrılarına karşı karanlık bir odak oluşturulur ve çeşitli şekillerde karalama kampanyaları yapılır. Böyle zamanlarda en uzağınızdan en yakınınıza kadar her kesimden tepkiler ortaya çıkar. Tepkilerin bir kısmı yakınlardan bir kısmı uzaktan gelir. Çünkü bu çevreler, tarihi zincir içerisinde onu yeterince tanıyamamış, ilkelerini ve hedeflerini anlamakta yetersiz kalmışlardır. Ama bu hayatını toplumun kurtuluşu için adayan bir kimseyi yolundan çeviremez. Hayallerini, vaktini ve bütün enerjisini toplumun huzuru için harcayan bir önder, karanlığı yırtarak ortaya çıkar, o toplumu refaha çıkarmak için her şeyi göze alır ve gece gündüz çalışırlar. İşte Erbakan hocamız, İslam Çoğrafya’sından çıkmış nadir önderlerden biriydi ve hayatının sonuna kadar da mücadelesini sürdürmüştü. Ancak ne yazık ki, bazı kesimler, Hocanın emeğini ve çabasını anlayamamışlardı çünkü onlar sadece yaşadıkları topluma değil kendilerine de yabancılaşmış kimselerdi.

Oysa o, ideallerini toplumun refahı üzerine kurmuştu. Bunun için, projelerini oluşturur, bütün enstrümanlarını tek tek düşünür, etrafıyla istişare eder, yeni fikirlere açık olur, derler toparlar birlikte hareket ederdi. Ve elbette bir dehaydı, fikir ve aksiyon adamıydı. Halkın her tabakasından, her kişi ona rahatlıkta ulaşabilir sohbetlerinden hedef ve hayallerinden istifade edebilirdi.

Erbakan Hocamız hayallerinin, tamamını uygulama fırsatı bulabilseydi şu an, ülkemiz yeni bir dünya düzeni kurmuş ve belki de yedi milyar insanı bir çatı altında birleştirmeyi başarmış olurdu. Kendisi “bizim işimiz sadece Türkiye’yi ve İslam Çoğrafya’sını kalkındırmak değil, geri kalan insanları da kurtarmak ve onları da adil düzen ile buluşturmak saadet içinde yaşamalarını sağlamaktır” diyordu.

İdealist ve geniş ufuklu insanlar, sıradan insanlar tarafından çoğu zaman anlaşılamamıştır. Çünkü bir önderi anlamak sıradan bir insanı anlamaktan farklı bir şeydir. Öyle zamanlar olur ki, bu kimseler peşlerinden gelenlerin kendilerinden tek tek uzaklaştıklarını ve başkalaştıklarını görürler. Ama bu onların azminden bir şey kaybettirmez.

Rahmetli Hocamızı anlayamayanlar onun ideallerini de anlayamamışlardır. Çünkü düşmanları, yerel ve küresel anlamda ona karşı sürekli kampanya başlatıyorlardı. Oysa hocanın davası İslamdı. Mücadelesi kendi bekası için değildi. Öyle olsaydı önünde pek çok seçenek hakimdi ve kendisi de aynı zamanda türlü imkanlara sahipti.

Bir insanı anlamak onun ideallerine ve hedeflerine sahip çıkmakla mümkün olur. Erbakan Hocayı anlayabilmek, onun adımlarını takip etmekle mümkün olur. Yani ahlak ve maneviyat ekseninde toplumun yeniden inşa edilmesi ve İslamın hayatlarda yeşermesi gerekir. Her insan bizatihi bu yolda azim ve gayretle çalışmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi