M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Pişmanlık Süreci

Pişmanlık Süreci

Sıkıntılı günler geçiriyoruz.
Dileğimiz, gelişen olayların hayırla sonuçlanmasıdır.
Bir yandan tarihi adımlar atılırken, diğer yandan da çok dua etmemiz gerekiyor.
Eylemin, genelde duadan önce geldiği, erbabınca malumdur.
Yani, önce eylem, sonra dua.

***

Eylemden kastım; kulluk görevleridir elbet.
Bilinen ibadetler de, bu böyledir.
Önce ibadet yaparız, ardından da ibadetin kabulü için dua ederiz.
Namaz, oruç, zekat, kurban, ezan, nezir... bunlardan bazılarıdır.
Ancak, her şeyde olduğu gibi bunların da istisnası elbette vardır.
Mesela, Rasulüllah aleyhisselamın hac ibadeti öncesinde dua yaptığını biliyoruz.
Çünkü hacc, yapılışı çok zor olan meşakkatli bir ibadettir.
Haccı kolay kılması için Allah'a önceden dua etmek sünnettir.

***

Bütün Peygamberler, zor zamanlarda hep dua etmişlerdir.
Başarılarında da dua vardır, zelle tabir edilen hata ve kusurları sonrasında da.
Onlar, her zaman ve her zeminde Allah'a sığınmışlar, hep duaya başvurmuşlardır.
Bu Peygamberlerden biri de Yunus aleyhisselamdır.
Hz.Sa'd (s.a) anlatıyor: Rasulüllah buyurdular ki;
"Balığın karnında iken Zünnûn (yani Yunus) Peygamberin yaptığı dua şu idi:
'Lailahe illa ente sübhaneke inni küntü nine'z-zâlimin'
(Allahım senden başka ilah yoktur, Seni her çeşit kusurdan tenzih ederim. Ben kendime zulmedenlerden oldum).
Bununla dua edip de, icabet görmeyen yoktur."
Hadiste de belirtildiği gibi, peygamber de olsa olumsuzlukların sorumlusu insandır, Allah değil.
Bu yüzden kul, Allah'a istiğfar ile yönelir, dua edip af dilenir.

***

Yine, Sahabeden Abdullah b. Abbas anlatıyor:
Hz.Peygamber, bir olumsuzluktan kaynaklanan üzüntü sırasında şu duayı okurdu:
"Lailahe illallahü'l-azimü'l-halim.
Lailahe illallahü Rabbü'l-arşi'l-azim.
Lailahe illalllahü Rabbü's-semavati ve Rabbü'l-arzı ve Rabbü'l-arşli'l-kerim"
(Halim ve Azim olan Allah'tan başka ilah yoktur.
Büyük Arş'ın Rabbi olan Allah'tan başka ilah yoktur.
Kıymetli Arş'ın Rabbi, Arz'ın Rabbi, Semavat'ın Rabbi olan Allah'tan başka ilah yoktur.)
(Buhari,Da'vât,27; Müslim,Zikir,83).

***

Geçmişte yapılan hatalar, yanlışlar, günahlar için, bugün de tevbe zamanıdır.
Bu sıkıntılı günleri aşmak için doğru icraat yapmak birinci şart ise, ikinci şart da geçmişteki yanlışları terk edip istiğfarda bulunmaktır.
Pişmanlık duymak ve günahı itiraf etmek de, bir nevi tevbe ve istiğfar sayılır.
Zaman; Allah'a yönelme, dua edip kendimizi affettirme zamanıdır.
İnşaallah o zaman, Allah'ın nusreti de Müslümanlara ulaşacaktır.
 
[email protected]
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi