Cemal Nar

Cemal Nar

Fıkra mı Skandal mı?

Fıkra mı Skandal mı?

Bu ne iştir böyle anlamadım gitti, (!) biri bize aydınlatsın ne olur?

Fıkra ise gülelim. Zaten çok ihtiyacımız var gülmeye. Zira her taraf sinir edecek söz ve işlerle dolu. Koca koca adamların ciddi ciddi yaptıklarını bırakın çocuklar, bu ülkede deliler bile yapmaz. En ciddi olması gerekenler,Dümbüllü kesildiler iyice. Meclis bile orta oyunu maskaralıkları ile dolup taşıyor.

Yok skandalsa, ne diyelim, halimiz zaten bu, bir de buna kızarız o kadar. Koca Osmanlı Devletinden bir çadır devleti çıkmış der hayıflanırız. “Nerde bizim teşrifat ve teşkilatımız? Nedir bu protokol rezaletleri? Mahalle kahvesinde bile yaşanmaz bu kepazelikler?” der geçeriz. Alıştık artık…

Ne iş mi?

Habervaktim’de okudum: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Afganistan Halk Meclisi Başkanı Abdul Rauf İbrahimi, Ankara'da ziyaretlerinin ardından bugün Edirne'ye geldi. TBMM Başkanlığı tarafından kendisine tahsis edilen makam aracından valilik önünde indikten sonra İbrahimi, kırmızı halı üzerinden kendisini karşılayan polis mangasını "SelamünAleyküm" diyerek selamlayınca, polis memurları cevap veremedi. Kısa bir süre olduğu yerde bekleyen İbrahimi, Edirne Valisi Hasan Duruer'in polislere "Sağol çekmiyor musunuz" diye sormasına rağmen ses çıkmayınca, valilik binasına girdi.” (https://www.habervaktim.com/haber/323962/valilikte-ilginc-anlar.html)

Devlet Kürtlerden sonra Müslümanlardan özür dilemeli. Onları tanımalı. Haklarını vermeli. Güncel yaşamlarına karışmamalı. Onlar da kendi kimliklerini serbestçe kullanabilmeli. Kendi kılık kıyafet ve folklorünü koruyup yaşayabilmeli. Bundan dolayı aşağılanmaları artık bitmeli.

Daha dün Kürtlerin tanınmadığı, inkar edildiği, evinde bile Kürtçe konuşamadığı bu ülkede kimi Türkçülerin “Kürtlerin bizden neyi eksikti?” diye sormaları gibi kimi Kemalciler de “Müslümanların neyi eksik?” diye sormazlar inşallah. İşte bak, “selamları” eksikmiş…

Bir Müslüman için “selam” kimliktir. Onu bize öğreten Allah Teâlâ’dır, Resulullah (sas) Efendimizdir. Onu tanımamak, Müslümanı tanımamaktır. En azından kimliğine hakarettir. Bir Müslüman bunu asla kabul edemez.

İşte size ayetler:

“Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah her şeyin hesabını tam olarak yapandır.” (4/86)

“Ey iman edenler, Allah yolunda adım attığınız (savaşa çıktığınız) zaman gerekli araştırmayı yapın ve size (İslam geleneğine göre) selam verene, dünya hayatının geçiciliğine istekli çıkarak: "Sen mü'min değilsin" demeyin. Asıl çok ganimet, Allah katındadır, bundan önce siz de böyle idiniz; Allah size lütufta bulundu. Öyleyse iyice açıklık kazandırın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.” (4/94)

“Gizli toplantıların fısıldaşmalarından' (kulis) men' edilip sonra men' edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve Peygamber'e isyanı (aralarında) fısıldaşanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah'ın selamladığı biçimde selamlıyorlar. Ve kendi kendilerine: "Söylediklerimiz dolayısıyla Allah bize azab etse ya." derler. Onlara cehennem yeter; oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir.” (58/8)

Hadislerden de bir demet sunalım:

"Biriniz bir oturma yerine girince selâm versin. Oturmak isterse otursun. Kalkarken yine selâm versin. Çünkü, birinci selâm ikincisinden daha üstün değildir."EbûDâvud

"Evladım! Evine girince selâm ver ki, selâmın hem sana, hem de aile halkına bir bereket olsun."Tirmizî.

"Selâm, konuşmaktan önce gelir."Tirmizî.
"Bir topluluk bir yere vardıklarında, içlerinden birinin onlara selâm vermesi yeterli olur. Oturanlardan birisinin onlardan selâm alması yeterlidir."EbûDâvud.
Enes, çocukların yanına uğrayıp, onlara selâm verdi. Sonra şöyle dedi: “Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de böyle yapardı.”Tirmizî.
Esma radıyallahuanhadan: “Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, biz kadınların yanına uğradı ve selâm verdi.” Tirmizî.

"Binekli yürüyene, yürüyen durana, az olanlar çok olanlara, küçük büyüğe selâm verir."Buhârî.

İşte bir Müslüman ülkemizi ziyaret ediyor. Kendisini karşılayan polislere selam veriyor. Onlar bu selamı almıyor, susuyor, cevap vermiyorlar.

Acaba neden?
Nasıl selam alacaklarını bilemediklerinden mi?
Müslümanca selam almanın yasak olmasından mı?
Müslümanca selam almanın çirkin, çağdışı, gerici, irticai bir davranış olmasından mı?
Müslümanca selam almanın kendileri için de mutluluk olmasına rağmen devletten çekindiklerinden mi?
Evet, acaba bu skandal neden yaşanmıştır?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi