Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Tefekkür metodları üzerine (2)

Tefekkür metodları üzerine (2)

Zihin gücünden azamî derecede verim alabilmenin şartlarından birisi de; sükûnete kavuşmuş bir ruh hâli ile gürültüden uzak sakin bir mekân seçmektir. Sabahın erken saatleri, gecenin sessizliği tefekkür ve tezekkür için en müsait, en ideal zamandır.

* Oruç ve riyazet de, tefekküre dalmak isteyenlerin en güzel ve ulvî durumudur. O takdirde enerji mideye ve nefsî arzulara değil, akla, kalbe, ulvî hislere odaklanacaktır. Zira mide çalışırken enerji dağılır, diğer uzuvlar da harekete geçer; rahatça düşünemezsiniz. Tıbbın da tesbit ettiği bu gerçeği, İslâm Peygamberi (asm) on beş asır önce, “Kişi yemeyi-içmeyi azalttığında içine nur, ışık dolar” diyerek belirtmiştir.
* Düşüncelerinizi disipline edin: Yüksek düşüncenin, düşünceleri disiplin altına almaktan geçtiğini unutmayınız. Dağınık düşüncelerle sonuç almak zordur. Zihin, zaman zaman tefekkürün ana caddesinden patikalara saparsa; iradî olarak özel bir anahtar kelime tekrarlanarak dönüş sağlanabilir.
* Cemaat halinde tefekkürün veriminden yararlanın: Bir müzakere grubuyla birlikte tefekküre, zihnî egzersizlere, mütalâa ve müzakerelere ağırlık verin. Hep beraber yapılan tefekkürden bereketli sonuçlar alınmasının sebebi; her bir zihnin, meseleye kendi zaviyesinden bakarak değişik bakış açıları getirmesi ve düşünce dalgalarının birbiriyle yardımlaşmasıdır.
* Kendinizi iyiye, güzele, olumluya tevcih edin: Mesuliyet ve mükellefiyetlerinizin farkına varın. İşlerinizi bu idrak içinde yapın. Ne pahasına olursa olsun (meşrû çerçevede kalarak) tefekkür melekesi kazanmaya bakın. Çünkü sonsuz bir mutluluğu kaybetme veya kazanma gibi büyük bir olayla karşı karşıyayız. Onu kazanmanın yolu, istidat ve kabiliyetlerin geliştirilmesinden ve tefekkürden geçmektedir.
* Mazeretlerden kaçalım: Tefekkür için fırsat bulamamaktan şikâyet etmeyelim, bahaneler bulmayalım. Çünkü nefsimiz için bahanelerin sonu gelmez. Hayatı ve hadiseleri olduğu gibi kabul edelim. Karamsar olmayalım. Olayların dört, belki altı cephesine de bakalım; özellikle müsbet yönleri yakalamaya çalışalım.
* İstikrarlı olun; asla zikzaklar çizmeyin: Dikkatli ve müdekkik olun. Yaratılışın ve hadiselerin sebeb-i hikmetinin farkına varın. Düşünen insanın önsezi sahibi olduğunu unutmayın. Kendinizi boş vermişliğin çukuruna atmayın.
* Tefekkürün zirvesine çıkan yolun yokuş olduğunu; ancak imkânsız olmadığını bilin: Unutmayın; sonsuz bir Kudret ve Merhamet Sahibi’nden güç alıyorsunuz. Bu uğurda her zorluğa katlanmaya çalışın. Başınıza gelen bir musîbetin imtihan gereği, geçici ve mutlaka ‘sabır içerisinde şükür’le mukabele edilmesi gerektiğini unutmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi