Faruk Köse

Faruk Köse

HPG çekiliyor, PKK A.Ş. de çekilecek mi?

HPG çekiliyor, PKK A.Ş. de çekilecek mi?

Biliyorum, “çekiliyor işte” diyeceksiniz. Ancak çekilen PKK değil, PKK A.Ş.’nin silahlı kanadı HPG. PKK A.Ş. varlığını sürdürüyor. Daha da güçlenmiş ve meşruiyetini kazanmış olarak...

“Terör örgütü” PKK’nın (Kürdistan İşçi Partisi) genel örgütsel yapısı içinde kimisi yeni ismiyle varlığını sürdürse de, bu zamana kadar kurulan başlıca branş örgütlenmeleri şunlar: ERNK, YDK, CDK, YAJK, PJKK, PJA, PAJK, KJB, KADEK, Kongra-Gel, KKK, PYD (Suriye), PÇDK, PJAK (İran), TECAK, HPG ile son zamanlarda aşina olduğumuz DTK (Demokratik Toplum Kongresi), KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) ve BDP (Barış ve Demokrasi Partisi).
Türkiye, İran, Irak ve Suriye’den toprak kopararak Marksist-Leninist bir devlet kurmak amacıyla harekete geçen ve bir ara KADEK (Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi Kongresi) ve Kongra-Gel (Halk Kongresi) isimlerini kullanan PKK, artık her türlü siyasi, ticari ve mafyavari faaliyette bulunan, çok uluslu bir Anonim Şirket. Bu A.Ş.’in siyasi, ticari ve sair faaliyetlerine yardımcı olması için silahlı terör eylemlerini yürüten kanadının adı ise HPG (Halk Savunma Güçleri).
PKK A.Ş.’nin askeri kanadı olan HPG, daha önce HRK (Kürdistan Kurtuluş Güçleri) ve ARGK (Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu) adlarıyla faaliyette bulunuyordu. HPG için kullanılan “Apo’nun fedai ordusu” sloganına baktığımızda, Apo’nun isteğiyle sınır dışına çıkmasının mantığını anlıyoruz. Apo, aslında PKK’nın değil, sadece kendine bağlı fedailerin sınır dışına çıkmasını istedi ve onlar da fedaisi olduğu kişinin arzusunu yerine getiriyorlar. Oysa PKK A.Ş., meşruiyet sorununu büyük ölçüde halletmiş olarak varlığını ve gücünü koruyor.
Bugün “PKK çekiliyor” diye takdim edilen, HPG’nin eli silahlı teröristlerinin, -şimdilik- sınır dışına çıkması. Yoksa PKK A.Ş., HPG elemanlarının sınır dışına çıkması hariç, bütün gücüyle ve uluslararası destekle bölgedeki varlığını sürdürmekte.
KCK aklandı, paklandı; bütün örgütlülüğüyle ve etkinliğiyle yerini koruyor. DTK özerklik ilanından geri adım atmış değil ve varlığını sürdürüyor. BDP dokunulmaz zırhına büründü, yan gözle bakılamıyor. PKK’nın ticari faaliyetleri, mafya etkinliği kırılmış değil; uluslararası uyuşturu madde ticaretinin ve her türlü kaçakçılığın bölge bağlantılarını kontrol ederek yüksek kazancını sürdürüyor. PKK’ya haraç veren ya da vermek zorunda kalan şirketler bundan kurtulmuş mu belli değil; kurtulmuşa da benzemiyor. PKK’nın uluslararası bağlantıları, AB ülkelerindeki işletmeleri, ticari ve mafyavari faaliyetleri “barış süreci”nin de garantörlüğünde aynen devam ediyor. Bölgenin en güçlü A.Ş.’lerinden biri olarak, şimdi bir de Suriye petrollerini ele geçirdi.
Bütün bunlar varken, “PKK çekiliyor”un ne önemi kalır? Yeni kazanımlar ve meşruiyet karşılığında silahlarıyla birlikte çekilen, HPG. O da şimdilik. Daha önce de çekilmişti güya, geri gelmedi mi? Tekrar gelmesi zor mu? HPG, PKK değil. PKK A.Ş. hiç değil.
Eğer PKK gerçekten çekiliyorsa, PKK’nın doğrudan politik uzantısı BDP kendini kapatmalı. DTK özerklik ilanını geri alıp dağılmalı. KCK yapılanması sona erdirilmeli. PKK, ticarete ve finansal hareketlere son vermeli; her türlü kaçakçılıktan elini çekmeli. PKK A.Ş.’nin elindeki bütün ayni ve nakti varlıklar, ülke kalkınmasına harcanmak üzere hazineye intikal etmeli. HPG yapılanması dağıtılmalı. Eğer asgari bunlar olursa, o zaman PKK çekilmiş demektir. Bunun aksi sadece geçici bir “manevra stratejisi”nden ibarettir.
Savaş bitsin mi? Tabiî ki. Kan dursun mu? Elbette. Barış gelsin mi? Her halükârda. “Süreç” tamamlansın mı? Muhakkak.
Ancak, bunun sadece terör örgütünün silahlı kanadı HPG’nin sınır dışına çıkmasıyla sağlanamayacağı da bir gerçek. Silahlı gücüyle, uluslararası bağlantılarıyla, mafya gücüyle, MOSSAD, CIA gibi gizli servislerle kurduğu ticari ortaklıklarıyla bölgenin en güçlü çok uluslu A.Ş.’i niteliğini kazanmış, politik uzantıları ve halk örgütlenmeleri ile paralel devlet yapılanmasını gerçekleştirmiş PKK A.Ş.’nin de çekilmesi, tasfiye olması lazımdır.
Sizce, gizli servisler, ortak oldukları bir kazanç kapısının terörle bezenmiş hali olan PKK A.Ş.’nin tasfiyesine müsaade ederler mi? İşte Hatay Reyhanlı’da patlayan bombaları bir de bu açıdan okumak gerekmez mi?
İster kabul edin ister etmeyin, ama “birliği koruyacak kalıcı barış”ın tek bir yolu var: “Laik-Kemalist rejim”i değiştirip “İslam kardeşliği” üzerine yeni bir rejim ve devlet sistemi kurmak.
Bir gün zaten bu noktaya gelinecek de, bari başka canlar yanmasın, kaynak ve zaman israfı olmasın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Faruk Köse Arşivi