Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Komplekslerimizin kurbanıyız

Komplekslerimizin kurbanıyız

Günümüzde, batı türü yaşam tarzı, milliyetçilik, dil, ırk, taassup, maddiyatçılık, kariyer, makam ve mevki birer, tahakküm aracı yapılmaktadır. Ne yazık ki modern dünyanın etkilediği farklı hayat tarzları, Kur’an’a bağlılıklarıyla tanınan kesimler üzerinde de onarılmaz yaralar açmaktadır. Bu anlayış, insanların pek çoğunu özenden uzaklaştırmakta, kategorize etmekte ve çeşitli kompleksler aşılamaktadır.

Bugün, insanların büyük kısmının hayattan tek beklentileri para ve güç sahibi olmaktır. Bu insanların, giyim kuşam ve yaşam tarzlarıyla büyük bir özenti ve komleks içinde olduklarını fakat “bir gün ölümle yüz yüze geldiğimizde ahirette de bir yerimiz olsun” düşüncesiyle birazda maneviyata yönelim gösterdiklerini görürsünüz. Ama diğer taraftan da Allah’tan başka herkesi memnun etmek isterler. Seyyit Hüseyin Nasr’ın deyimiyle “Kendilerine Müslüman dan başka isim verilmesine karşı çıkarlar” Ne o taraftan vazgeçerler , ne bu taraftan kopabilirler. Bu kesimler esasen komplekslerine esir düşerek şunun bunun ne dediğiyle bir yer edinmeye çalışan ve bu yönleriyle de kimlik sorunu yaşayan prototiplerdir. Ve ne yazık ki bizim toplumumuzda da bu prototipler her geçen gün artıyor.

Bu insanların beyinlerindeki kompleks duygusu dış görünüşlerine, yaşayışlarına dünya görüşlerine hal ve hareketlerine yansımıştır. Komplekslerine taparlar onların, ibadeti taklit, duası güdülerine yönelik olur.

Müslüman, diğer insanlar gibi, doğuştan sahip olduğu cesaret ihtiras, kompleks rekabet merak ve arayışını azamete, fazilete, başarıya, yüksek ahlaki bir motivasyona dönüştürme çabası içerisinde olmalıdır. Yüce Allah, Aziz Kur’an ve Mübarek Elçi bize böyle öğütlemektedir.

Elbette ahir zaman ümmeti olarak bizler batılın ve onun gözü dönmüş medeniyetinin baskıları altında maddi manevi sıkıntılar yaşıyoruz. Arşı alada Allah bu halimizi seyrederken bizler sadece acizliğimizi dile getirmek ve kınayıcılardan çekinen ürkek tavırlarımızdan sıyrılmak istiyorsak ruhumuzu sarmalayan, kompleks çemberini aşmalı ve tutsağı olduğumuz kör taklidin esaretinden kurtulmalıyız. Nasıl olur demeyin! Eğer istersek olur!

Allah her anı yeniden yaratmada ve münacatlarımıza cevap vermek için meleklerini yeryüzüne göndermektedir. Kur’an yüzyıllardır aramızda… Allah’ın Resul’ ünün hatıraları sımsıcak hafızamızda... Ölüm kıyamet mahşer ve mizan bütün gerçekliğiyle önümüzdeyken hangi kınayıcının kınamasından korkar hangi kompleksin vesvesenin tesirinde kalırız? Allah’ın ipine sarılıp, varlık aleminde yükselmek varken beşeri medeniyetlerin ipiyle kör kuyulara niye inelim?

Ve sen ey! Komplekslerin ve taklitlerin tutkunu olan insan!

Bu tutku ve ihtirasların seni terk etmeden,

Bencil ve duyarsız, katı kalpli, karanlıklardan sıyrıl.

Ölüme mahkum ruhun Allah’ı,

Yaşlanmaya yüz tutan bedenin Toprağı,

Sevgiye susamış gönlün Muhabbetullahı,

Gökyüzüne dalmış gözlerin adaleti beklerken, Sen hâlâ uyumaktasın!

Nerden geldiğini ve nereye gideceğini asla unutma!

Bu senin vazgeçilmez yaradılış gayen olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi