Cemal Nar

Cemal Nar

Hz. Ömer’in Yumruğu

Hz. Ömer’in Yumruğu

Bu olayı bize bizzat Ebû Hureyre radiyallahu anh efendimiz anlatıyor:

“Beraberimizde Ebû Bekr ve Ömer’in de bulunduğu halde bir gurup halinde Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in etrafmda oturuyorduk. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem (kimseyebir şey demeden) aramızdan kalkıp gitti. Geri dönmekte biraz gecikti; aramıza bir daha dönmeyeceğinden korktuk. (Zira o günlerde etrafta düşmanlar ve hainler cirit atıyordu. Nüslümanlar Medine’de sayıca azdı. Mekke’den müşrikler de Medine’li Arapları ve Yahudileri tehdit ediyorlardıi “Onu bize teslim etmezseniz, sizi de düşmana yardım ve yataklıktan cezalandırırız, diyorlardı.)

Derken ayağa kalktık. İlk korkup telaşa kapılan ben oldum. Hemen Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'i aramaya koyuldum. (Daha önce gittiğini bildiğim için tahmin ettim ve) Ensar'dan Neccâroğullanna ait bir bostana gittim.

Bostanın kapısını bulabilir miyim diye etrafını dolaştım ancak bulamadım. Birden dışarıdaki bir kuyudan çıkan suyun aktığı bir kanalın bostana girdiği yeri gördüm. Hemen sıçrayıp, girdim ve Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına vardım.

(Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem:)

- "Ebû Hureyre (sen misin)?" dedi.

- "Evet ey Allah'ın Resulü!" deyince, bana:

- "Burada ne işin var?" diye sordu.

- "Aramızda idin, kalkıp gittin. Biraz gecikince sana kötülük yapılmasından korktuk. Telaşa kapıldık, ilk telaşa kapılan da ben oldum. Bu bostana gelip tilki gibi atlayıp içeri ye girdim; diğerleri arkamdalar" dedim.

Bana pabuçlarını verip şöyle buyurdu:

- "Bu iki pabucumla git, bu bostanın arkasında kimin, kalbiyle inanarak Allah'tan baş ka hiçbir ilahın bulunmadığına şehâdet getirdiğini görürsen, ona cenneti müjdele!"

Gittim, ilk karşılaştığım kişi Ömer oldu; bana sordu:

- "Ey Ebû Hureyre, bu iki pabuç nedir?"

- "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in pabuçlarıdır. Beni bunlarla gönderip: «Kimin, can ü gönülden İnanarak Allah'tan başka hiçbir ilâhın olmadığına şehâdet ederken bulursan, ona cenneti müjdele!» buyurdu.

Bunun üzerine Ömer göğsüme öyle bir vurdu ki, kalçamın üstüne düştüm. Bana şöyle dedi:

- «Haydi ey Ebû Hureyre, geri dön!»"

Hemen Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına döndüm; giderken canımın yanmasından hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ardımdan Ömer geldi. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem sordu:

- "Ey Ehü Hureyre, neyin var?"

- "Ömer'le karşılaştım ve gönderdiğin mesajı ona ilettim; göğsüme öyle bir vurdu ki kalçamın üstüne düştüm" deyince, bana:

- "Haydi geri dön!" emrini verdi. Sonra Ömer'e sordu:

- "Ey Ömer, neden böyle yaptın?"

Ömer cevap verdi:

- "Ey Allah'ın Resulü! Babam, annem sana feda olsun! Ebû Hureyre'yi, ‘can ü gönülden Allah'tan başka hiçbir ilahın olmadığına şehâdet eden kimse ile karşılaştığı takdirde onu cennetle müjdelemesi için’ pabuçlarınla sen mi gönderdin?”

- "Evet" buyurdu.

- "Yapma, korkarım ki insanlar sadece buna güvenip amelleri terkederler. Bırak onları amel etsinler" dedi. O da şöyle buyurdu:

- "Öyleyse bırak onları!" 

Hz. Ömer (r.a) Efendimiz yumruğu acele ederek haksız yere vurmuş ama iyi niyetine binaen özür dileyince affedilmiştir umuyoruz hikayenin gelişinden. Ama biz böyle acele ederek bir Müslümanın canını yakmayalım inşallah.

Hz. Ömer (r.a) insanları tanıyordu. Bu ilahî müjdeye aldanarak namaz, oruç, zekat ve benzeri ibadetleri yapmada bu bilginin bir tembelliğe sebep olacağını kuvvetle tahmin ediyordu. Medine’de İslam yeni yayılıyordu. Yanlış bir başlangıçtan korkuyor olmasında haklılık olabilirdi. Çünkü Muhacirler Mekke’de 13 yıllık büyük bir iman eğitiminden geçmişti.

Fakat şimdi bu topraklarda yeni sayılırdı. Birisi kalkarak Ebu Hüreyre’nin (r.a) İslam’a geliş tarihiyle bu fikirlere karşı çıkarsa, ona da saygı duyarız. Ama insanın fıtratında tembellik ve kolaya kaçma vardır.

Ancak bir mahzur doğurmadıkça kolay olanı almak ayıp değil, bilakis dinde övülen bir durumdur.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi