Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

Egemen Bağış’ın CHP’ye Yanlış Teşhisi

Egemen Bağış’ın CHP’ye Yanlış Teşhisi

Taksim metrosunun çıkışında balmumu heykelden bir adam durmakta. Öyle zannedenler yanına yaklaştıklarında nefes alıp verdiğini fark ettiler. Adamın uzunca bir süredir orada kımıldamadan durduğunu gören bazı meraklı tipler de polisi arayarak olayı haber verdiler. Polisin gelmesi ve orada put gibi duran adamın hâlâ yerinden oynamaması üzerine görevliler tarafından sırtındaki çantada bomba olduğu şüphesi ile arama yapılmış ve hiçbir suç unsuruna rastlanmamıştır. Vehbinin kerrakesi sonradan anlaşılır ve performans sanatçısı olan bu zat-ı muhterem kendince bir protesto gerçekleştirmektedir ya da bu yolla o da reklamını yapmaktadır, Polis, bu gencin çevresine zarar vermediğini düşünerek onu eylemi ile baş başa bırakarak çeker gider. Ama pek çok defa yaptığımız gibi bu işinde okunu çıkaran vatandaşlarımız bir anda sosyal medyada o adamın fotoğrafını yayarak bir “Duran Adam!” fenomeni yaratmakta gecikmezler. Ve olayın yayılması ile şöhret budalası eli boşlar da duran adamın yanında saf tutarlar. Artık bir sürü duran adam gelip gidenlerin şaşkın bakışları arasında güya iktidarı protesto etmektedirler. Bu arada CHP genel başkanı bu “Duran Adam”a olan hayranlığını dile getirerek, onun çantasını arayan polisi eleştiri yağmuruna tutar.

Kılıçdaroğlu, her halde ve her durumda kârlı olmak için çaba harcamaktadır. Sokaklada dükkanların camlarını kıran, binaları, belediye otobüslerini, polis otolarını ve ambulansları yakan teröristleri “Alınlarından öpen” ve demokratik hak kullandıklarını söylerken de mutludur, hiç ses çıkarmadan protesto eylemi yapan adamın da durumundan, duruşundan fayda çıkarmaya taliptir. Önce ETÖ’nün, sonra Taksim Gezi Parkındakilerin ve şimdi de “Duran Adam”ın avukatı Kemal Kılıçdaroğlu. Bu durumu irdeleyen bakan Egemen Bağış da Kılıçdaroğlu’nun bu duran adam merakına yorum getiriyor:

“Zaten bunların hepsi duran adam ve onlardan da CHP Genel merkezinde dolu var”. Oysa Egemen Bağış’ın Kılıçdaroğlu ve partisindeki milletvekillerini “duran adam” olarak nitelemesi CHP’ye yapılabilecek haksızlıkların en büyüğüdür. Şimdi CHP’deki hareketli adamlara genel başkanlarından başlayarak bi göz atalım:

1- Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ömrü boyunca hiperaktif olarak yaşamış, SSK’yı batırmak için olağanüstü bir çalışma içinde olmuştur Sonra da genel başkan Deniz Baykal’ı koltuğundan düşürmek için yoğun bir çaba harcamıştır. Onun koltuğuna oturmuş ve asla duran adam olmamıştır. Kapı kapı üye olmak için ETÖ’nün adresini aramış, AK-PARTİ’nin ve Erdoğan’ın her yaptığını kötülemek için bazen 24 saat konuşma rekoru kırmıştır. Bu uğurda Başbakanın anasına bile hakaret etmekten geri durmamıştır. En son Taksim Gezi Parkı’ndaki eylemcilerin kan izleri taşıyan alınlarından  bile öpmekten geri durmamıştır. Hatta yurtdışında bile iktidarı kötülemek için yabancılara gammazcılık bile yapmaktan geri kalmamıştır. Ve Silivri’deki halkın iktidarını devirme planları yapan darbecileri oraya İP’in de desteği ile kurtarmak için adeta bir baskın düzenlemiş ve Baroların da yardımı ile mahkemeler üzerinde yoğun bir baskı oluşturmayı başarmıştır.

2- Eski genel başkan Deniz Baykal’da asla duran adam olmamıştır. Baykal, ETÖ’nün avukatı olarak canhıraş bir şekilde çalışmıştır.

Duran Adam kaset doldurabilir mi? O güzelim kasetleri doldurmak için olağanüstü çaba harcamış ve gelecek nesillere bir eser bırakmıştır.

3- Muharrem İnce de öğrenci velilerini örgütlemek ve onlara sanat içerikli binlerce SMS’ler atmak için yoğun bir çalışma sergilemiştir. Bu da takdire şayandır.

4- Kamer Genç, yine CHP’nin medar-ı iftiharı çalışkan vekillerindendir. Genç, usta bir bahçıvan olarak yaşamış, ömrünü çiçek sulamaya hasretmiştir. Gördüğü her bahçeye girmekte ve oradaki çiçekleri koklamaktadır.

5- Hüseyin Aygün de ömrü boyunca hiç durmadan çalışmış, dağ-taş dere-tepe demeden dolaşmış, hatta PKK’lıların bile peşine düşüp dağlara tırmanmıştır.

Bu birkaç örnek bile göstermektedir ki AK-PARTİ’li vekil Egemen Bağış, “CHP genel merkezinde Taksim’deki duran adamdan dolu fazlası var” derken aslında bir teşhis hatası yapıyor. Zira CHP genel merkezde ve üyeleri arasında duran adam vasfına uygun kimseyi bulamazsınız. Baksanıza adamların kurultayında bile masa, sandalye havada yağmur gibi yağıyor. Böyle bir partiye “duran adamlarla dolu” demek siyasette yapılabilecek en büyük yanlıştır. Zira bunların küfrederken dilleri, molotofkokteyli atanları alkışlarken elleri, çiçek sularken de belleri çalışır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi