Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Mal ve evladınız cehennem sebebi olabilir!

Mal ve evladınız cehennem sebebi olabilir!

“Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır.”[1]

Açıklama:

İnsan ruhuna emanet edilen bir beden var… Ruh, arabaya binen bir şoför gibi kendisine tahsis edilen bedene girer… O bedendeki kalış süresine Allah karar verir… Ruhun istekleri beden tarafından kısmen de olsa karşılanır.

Ruhun istekleri listesine baktığımda insan nefsine hoş gelen şeyleri görürüm;

“Nefsanî arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Hâlbuki varılacak güzel yer, Allah'ın katındadır.”[2]

Ruha sadece beden emaneten verilmiyormuş… Ya da ruha sadece beden sevimli kılınmamış… İkinci ayetteki listenin sadece iki tanesi zikredilmiş ilk ayetimizde…

İnsan mal ve evlat sahibi olmak ister… Bu istek sebebi olarak da rahat bir yaşam ve gelecek endişesi yaşamamak olarak görürüz… Yani kimseye muhtaç olmadan yaşamak…

Böyle bir mantık mal biriktirmenin önünü açar ve teşvik eder… Biriktirdikçe rahat edecek kimseye muhtaç olmayacaksın!

Bu inanç Allah ile insan ilişkisine nokta koyar… Allah’a olan güvene zarar verir… Allah; “Bana güvenin. Size de çocuklarınıza da rızkı ben veririm” derken rızkı biriktirilen maldan alındığını zannetmek gerçekten de Allah’a olan güveni yok sayar… İşte Allah’u Teâlâ kullarını bu türden sıkıntıları yaşamaması için uyarıyor…

Mal ve çocukların birer imtihan sebebi olduğunu hissedebilmek için “nasıl imtihan olunur?” sorusunun cevabını bulmamız lazım… Hayatın hangi karesinde hangi zamanlarda imtihan sebebi olurlar? Bu imtihanı başarabilmenin yolları nelerdir? gibi sorulara cevaplar bulunmalı… Aksi halde mal ve evlat kişiyi imtihanda başarısız kılabilir…

Mal ve evlat…

Her ikisine de sahip olmadan önce şu soruyu soruyoruz;

“Ya rabbi! Mal ve evlatlarımızın tasarruf hakkı kime ait? Bize aitse dilediğimiz gibi kullanırız… Eğer bize emaneten vermişsen o emaneti nasıl kullanacağımıza dair bizlere kullanma kılavuzu ver.”

Mal ve evlat Allah’a ait ve bizlere emanet edilmiş varlıklardır… Kullanma kılavuzuna baktığımızda da onlarca hükümle karşılaşıyoruz.

Yılda bir kez zekât adı altında kırkta bir verilmesini ister… İnfak kurumu devreye girer ve ihtiyaç sahiplerine verilmesini ister… Malın israf edilmesini istemez… Buradan bile anlaşılıyor ki elimizdeki ürünlerin tasarruf hakkı bizlere ait değil.

Kontrolü bizlerde olan mallar eksilince nefis gür sesle engel olmaya çalışıyor… Anlıyorsun ki sınav başlamış… Evlat da böyledir… Doğan bir çocuğun ne gözünün oluşmasına gözünü vererek katkıda bulundun ne de bağırsağından iki metre verdin.

Basit bir sıvı ve konuşan bir insan…

Evlenen bir çift çocuk sahibi olmak için sünnetullaha göre hareket ederler ama bir türlü evlat sahibi olamazlar… Başka bir çift çocuk sahibi olmamak için tedbirler alır ama istemeden de olsa çocuk sahibi olurlar…

Bir çift vardır erkek evlat ister ama her seferinde Allah o kişiye kız evladı verir… Kimine sakat doğacak bebekler vererek imtihan eder…

Beton (ev gibi), kâğıt (para) ve et yığını (çocuk)…

Çocuğunu İslam ahlakıyla yetiştir, malını İslam ahlakıyla kullan… Kazanırsın!

 

 

[1] Enfal.28

[2] A’li İmran.14

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Feyzullah Birışık Arşivi