Şu son dönemde bir kaç kadın tanıdık.. Bazıları 28 Şubat’tan tanıdıktı zaten.. Mesela çakma müftü eşi.. Her hali tanıdıktı da atladıkları bir minik şey vardı.. Artık 28 Şubat döneminin postal yalayıcı medyasının foyası ortaya çıktığından, vatandaş bu numaraları yemiyor.. Bunun hesabını yapamadı birileri..

Çakma müftü eşi kendince “şaka olsun diye” bir video kaydetmiş ve kendi rızası dışında birileri (yeğen - meğen) bu videoyu internete koymuş.. Ya? Diyor ki; “mağdurum da mağdurum” .. Peki bu hanım hakikaten mağdur ise diğerleri ne? Mesela, o “şaka” videosunda hakaretler yağdırdığı ben, eşim, annem, kızım, kızkardeşim, müftüm...

Benim dünya lideri Başbakanım peki? Kimse mağdur değil, onların hepsi o videodaki şaka argümanları ama çakma müftü eşi hanım mağdur.. İlk gördüğümde “İşte 2013 model Fadime Şahin” demiştim.. Sağolsun beni yanıltmadı, şaşırtmadı.. Hakkındaki gerçeği ifşa eden kanalın canlı yayınına katıldı ve ağlamaya çalıştı.. Çok profesyonel olmadığını o zaman anladım.. Zira zorladı zorladı, “afedersiniz” dedi, burnunu çekti, kafasını yukarı kaldırıp bekledi falan, fakat nafile.. Bir damlacık gözyaşı düşmez mi insandan? Çok üzüldüm yani.. Ağlasa bir derece.. Acıyacağız, unutacağız o saçma-sapan sözleri, hakaretleri, aşağılamaları falan.. “ah canıııım” diyip devam edeceğiz yolumuza..

BAŞBAKAN AFFETSİN!
Çakma müftü eşi, televizyondan mağduriyetini falan anlatırken, bir yandan da Başbakan’dan kendisini affetmesini istiyordu.. Affetsin de, acaba kendisini yönlendiren “zeki” arkadaşlar bir şeyi atlamıyor mu? Başbakan’dan “af” dilemeden önce, “özür” dileseydi bu hanım, daha doğru olmaz mıydı? Üstelik Başbakan affetse ben affetmeyeceğim.. Öyle o kadar kolay değil artık bu işler..

YÜZDE KAÇIMIZ APTAL?
Alman gizli servisi beni hayal kırıklığına uğrattı. Madem böylesine büyük bir operasyon yapacaklardı, neden Alman kırması bozuk Türkçeli akli dengesi yerinde olmayan bir çıplak gönderdiler, hiç anlamadım.. Gazetemizin dünkü sayısında vardı.. Sutyen-donla Taksim’in göbeğinde bağırıp duruyordu bir kadın.. Türkçe yok.. “Avrupa’dan size aydınlık getirdim” diyordu.. Zifiri karanlığın içinden çıkmış gelmiş, Türk’e aydınlık getirmiş, öyle mi? Eli kanlı Avrupa’nın her tarafı aydınlık olsa ne olur? Bizim topraklarımıza girince gözleri kamaşır ışıktan bu adamların.. Neyse “aydınlanmacı” çıplak abla, duran adam eylemine katılmış fakat durmak bilmiyor.. Hop hop oynayan abla.. Bir de oynarken belli belirsiz birşeyler söylüyor.. Dikkatle dinleyince anladım.. Diyor ki; “Türk yazar Aziz Nesin, Türklerin yüzde 60’ı aptaldır demişti. O sadece bir yazar. Ben ise bir doktorum. Ve diyorum ki, bu Türkler psikopat”.. Kimden söz ediyor? Aziz Nesin’den... Hani şu Gazi Mustafa Kemal’in; “Türk Milleti Zekidir” sözünün üzerine, “hayır aptaldır” diyen adam.. Alman gizli servisine o yüzden kızdım.

Yüz yıllardır bize çalışıyorsunuz, hâlâ Aziz Nesin gibi bir adamı, bu milletin değeri zannediyorsunuz. Bize gönderdiğiniz çıplak da, onun sözleri üzerinden provokasyon yapıyor.. Değiştirin artık şu bakış açınızı.. Koca gizli servissiniz. Ayıp oluyor.. Kalın sağlıcakla..