Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Nüzül menzilinde

Nüzül menzilinde

Irak işgali ve burada Sünnilere düşman Şii bir hükümetin işbaşına geçmesiyle birlikte olaylar ikinci kademede Şam’a sıçramıştır. İşte bu olaylar Hazreti Mesih’in nüzülüyle buluşma vaktini tayin ediyor. Suriye meselesi Irak meselesinin bir devamıdır. Irak’ı hile ve Amerikan işgal süreciyle birlikte ele geçiren Tahran mihveri Şam’da da İslam dünyasının ve Batı’nın seyirci kalması vaziyeti karşısında Esat’ı ayakta tutmak için seferber oldu. Şam’daki Şii ve azınlık destekli Nuseyri iktidara karşı mücadele edenler yalnız kaldı. Mesele uzadı ve canlar hançereye geldi. İşte bu tabloda bir sır gizli. Bu da Hazreti İsa’nın nüzülünün menziline girmiş olduğumuzdur. Hazreti Mesih meselesi müteşabih meselelerden birisi. İstismarcısı bol olduğu gibi inkarcısı da boldur. Bundan dolayı da kafalar karışıktır. Bununla birlikte, Hazreti İsa’nın nüzül menzili Şam’dır. Arap Baharının mihveri ve özü de Şam’dır. Dolayısıyla bu olayların kilitlenmesi kesinlikle Hazreti Mesih’in inişiyle alakalıdır. Biz de bu iniş menzilinde bulunuyoruz. Muhammed Haseneyn Mahluf’un da beyan ettiği gibi Şam olayları Mehdi ile Mesih’in buluşma yeridir. Hadiste: “Evveli ben, ortası Mehdi ve sonu Mesih olan bir ümmet, asla helâk olmaz” buyrulmaktadır. Burada Mesih’in Muhammedi ümmetin bir parçası olduğu ifade edilmektedir. Dolayısıyla Mesih’in yükselişi bir başka boyutta inişi de bir başka boyutta tecelli etmektedir.

¥
Mesih hadisleri Suriye olaylarına tam tamına mutabakat arz etmektedir. İbni Asakir Şam tarihinde (Tarihi Dimeşk) Ebu Hureyre’den (R.A.) şöyle bir hadis rivayet etmiştir: “La tezalu isabetün min ümmeti ale’l hakki zahirine ale’n nasi la yübalune men halefehum hatta yenzile İsa ibni Meryem…” “Ümmetimden bir topluluk Hazreti İsa’nın nüzülüne kadar kendilerine muhalefet edenlere aldırmadan hak üzerine sebat edecektir…” Bu hadisin birçok versiyonu vardır. Şam İmamı Evzai hadisi Katade ile mütalaa eder ve Katade bu topluluğun Şam ehli olduğunu ifade eder. Akaid imamlarından Torbeşti de bu isabe veya topluluktan muradın Şam sınırlarında nöbet tutan ve savaşan gaziler olduğunu ifade etmiştir (İkametü’l Bürhan Ala Nüzüli İsa fi Aharizzaman, Es Sıddık el Gümari, Zahid el Kevseri tahkikiyle, s:30, El Mektebetü’l Ezheriyye Littüras). Bugün Suriye’de rejime karşı savaşanlar hadis diliyle hak isabesi ve bölüğüdür. Hak bölüğü büyüktür ve dalları budakları vardır. Lakin özü, Şam’da kelleyi koltuğa almış mücahitlerdir.
¥
Bunların iki özelliği vardır. Birincisi, Mesih’in nüzülünün mukaddimesi oluşlarıdır. İkincisi, Mesih’in nüzülüne kadar yalnız oluşlarıdır. Hak bölüğünün ikinci vasfı yalnızlıklarıdır. Dünyanın kendilerine yüz çevirmesi ve ama buna rağmen direnmeleri ve tehditlere pabuç bırakmamalarıdır. Hadisin diğer versiyonlarında ‘la yübalune men halefehum’ yerine ‘la yadurruhum men hazelehum’ ifadesi vardır. Onlara muhalefet edenler değil ‘onları yalnız bırakanlar, onlara zarar vermez’ denilmektedir. Bu ifade bugünkü Şam tablosunu tam tamına yansıtmaktadır. Dünya onları yalnız bırakmıştır. Başka rivayetlerde ise Mesih yerine ‘Allah’ın emri gelinceye kadar yollarından asla dönmezler’ denilmektedir. Diğer hadis versiyonlarında Mesih’in gelişi yerine Allah’ın emri gelinceye kadar ibaresi ve ifadesi vardır. Burada ‘(men hazelehum) onları yalnız bırakanlar ifadesi kapsamına bütün dünya girmiştir. Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi birkaç ülkenin dışında bütün dünya seyirci kalmıştır. Küresel yalan yani Deccal cephesini temsil eden modern Süfyaniler ve Şam rejimi ve çetesi ise rejime halkın başkaldırmasını küresel ve evrensel bir komplo olarak nitelendirmiştir. Onların küresel komplosu yalan çıkmış buna mukabil hadiste belirtilen Şam halkının yalnız bırakılması (men hazelehum) doğru çıkmıştır. Bu haliyle hadis nübüvvet mişkatından ve penceresinden süzülen bir mucizedir. Ahirzaman ahvalini nübüvvet aynasında görmüş ve ümmetine haber vermiştir. Mesih’in nüzülü yalnız Müslümanlara bir teselli, bir armağan ve yardımdır. Yalnızlaştıranlar ve yalnızlar şeklinde iki kampa ayrılan dünyada Türkiye inşallah Mesih’in kampında yer almaktadır. Mesih ile Şam eşiğini aşacak olan devrim sonunda İsrail’in boğazına sarılacaktır. İnşallah ona da az kalmıştır. Bessam Nihad Cerrar (Zevali İsrail, 2022 Nübüe Kur’aniyye ) gibilerine göre İsrail’in ömründen geriye sadece 9 yıl kalmıştır. Şam devrimini yalnız bırakanlar İsrail’in ömrünü uzatmaya çalışmaktadırlar. Lakin ecel birdir taaddüt etmez. İsrail, Şam’daki kalleşler zümresindeki ortaklığıyla ölümüne ferman yazmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi