Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

“Köpeklerin ağzı değdi diye deniz kirlenmez!”

“Köpeklerin ağzı değdi diye deniz kirlenmez!”

Bir mel’unun Bediüzzaman Hazretleri’ne ‘itibar iâdesi’ üzerinden yaptığı hakarete cevap verecek değilim; her havlayan köpeğe taş atacak olsak taş kalmaz memlekette! O da aynı yola başvuran ceddiemcedleri gibi gün gelecek, tarihin ahmaklar çöplüğünde yerini alacak çünkü!

Son bir aydır ‘azgın azınlığın’ Gezi’deki ağaçlar bahanesiyle odunlaşıp başörtüsünden çarşafa, camiden namaza tüm mukaddesatımıza yaptıkları hakaretlere de temas etmeyeceğim; güneş üflemekle sönmez, ağızları acı olanlar tatlı suya “acıdır” derler çünkü!
Bir yandan “farklı yaşam pratiklerine saygı” retoriğiyle her türlü çirkefliği irtikâp edeceksin, diğer yandan çoğunluğun yaşam pratiğine nefret kusacaksın! Yok öyle yağma!
Onun için iyisi mi gelin biz bu eşkıya takımının oyununa gelip onların dümen kırdığı rotaya yelken açmayalım; bu da ‘Büyük Oyun’un bir parçası, bilelim.
Müstebitlerin insafı, müfterilerin ahlâkı olmaz; mürailerde omurga hiç aranmaz!
Nadan olup özür de dileseler, kasa kasa tazminat da ödeseler değişmez bu herif-i nâşerifler!

OYALA(N)MAYALIM!

Fo/septik kafalar gibi her şeyi komplolara bağlamayı kesinlikle reddederim, ama ortada bir tertip varsa onu görmemeyi de gabavet, hatta ahmaklık addederim.
Türkiye’den baksanız da Türkiye dışından tahlil etseniz de bir hakikat çok açık: Bilhassa Türkiye’nin çevresinde ve İslâm dünyasının büyük kısmının bulunduğu coğrafyalarda devasa pastaları sırtlanlar paylaşırken, başına açılan belalarla Türkiye’nin önü kesilmek, oyalanmasını temin etmek ve böylece treni kaçırmasını sağlamak isteniyor. İçerde ve dışarıda bunun için çalışacak ne kadar ‘fedai’ varsa hepsi tam mesai işbaşında bugün. SETA’dan Hatem Ete’nin yazdığı gibi Yeni Türkiye’nin inşasına ve Yeni Türkiye’nin bugünkü iktidar kadroları tarafından inşasına karşı olan odaklar yekvücut çalışıyorlar.
Aynı tahlili İslâm dünyası için de yapmak mümkün. Türkiye’nin önünü keserek, Arapların lider ülkesi Mısır’ın meşru hükümetini çalışamaz hale getirerek aslında yapılmak istenen Yeni İslâm Dünyası’nın inşasına da set çekmek ve ümitleri ve heyecanları bir kez daha köreltmek.
Bunun için diyoruz ki elimize verdikleri oyuncaklarla, ayağımıza takılan prangalarla oyala(n)mayalım!

ÂKİL TOPLUM İNŞÂSI

Mevlânâ Hazretleri’nin o hikmet dolu sözünü başlığa çekmemin sebebi şu: ‘Tepki toplumu’ olmak, hayatı reaktif yaşamak ‘âkil toplum’ tavrı değildir; zaaf alâmetidir. Haddini bildirmek gerekene haddini bildirmek her zaman taş atmakla olmaz.
Müfteriler, muhterisler, yaftalama ustaları ve müfsitler tahrip silahı ile hareket ettikleri için kısa vadede kazanıyor gibi gelebilir bize ama ‘âkil toplum’ orta ve uzun vadede sağduyu ve sabrı ile bu virüsleri bünyeden atar.
Bugün, barış sürecinden yeni anayasa çalışmalarına, İslâm dünyasına yönelik sahiplenme ve inşâ siyasetinden yumuşak güç unsurlarıyla yapılan kalkınma ve işbirliği politikalarına kadar sebatla müessir ve belirleyici bir aktör olarak yola devam günü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Muhsin Meriç Arşivi