“Bir kısım muhafazakâr medyada irade çöküşü.” Bu ifade, Ahmet Taşgetiren’e ait.

UTESAV’daki toplantının konuklarından birisi de Ahmet Taşgetiren’di ve şu değerlendirmeyi yaptı.
“Taksim olayları, millet çoğunluğuna karşı bir meydan okuma şeklidir ve bu psikolojik savaşı organize edenler, başlangıçta olayları iyi kontrol etmişlerdir.
Bu meydan okuma; hem ulusal medya hem de uluslararası medya tarafından adeta halk kitleleri, iktidara karşı ayaklanma çıkarmış gibi sunulmuştur.
Bu süreçte asıl hedef Sayın Başbakan’dı. Olayların seyri sırasında, İslâmî kesimin gazetelerinde de bazılarının bir ‘irade çöküşü’ yaşayarak, ‘çoğunlukla olmaz’ propagandasına destek verdikleri görülmüştür.
Bu durum bir ‘tünel işçiliğidir’. Hangi tarafta itibar görürseniz, o tarafa kaçarsınız; maalesef muhafazakâr medyada böyle tipler ortaya çıktı.”
¥
Başbakan Erdoğan’ı eylemler karşısındaki duruşu sebebiyle; “Diz Çökmeyen Adam” olarak nitelendiren Taşgetiren, bu yüzden Erdoğan’a karşı öfkenin arttığını söyledi ve şunları kaydetti:
“O diz çökerse AKP ve onun arkasındaki kitle de diz çöker diye düşünüyorlardı. Eğer Erdoğan bir irade zaafı göstermiş olsaydı dâvâ kaybedilirdi.
Şimdi sandık yerinde duruyor. Seçimden başka bir çare olmadığı bir kere daha anlaşıldı.”
¥
UTESAV’ın diğer konuğu ise MÜSİAD 3. Dönem Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat idi ve olayları özetleyerek şunları söyledi:
“Son üç hafta içerisinde bir film seyrettik. Bu filmin adı: ‘Organize İşler’di. Filmin yapımcıları hem yurtiçinden hem de yurtdışından egemen siyaset, medya, faiz lobileri, büyük sermaye sahiplerinin önde gelen isimleriydi.
Filmde oynayan aktörler de başta ulusalcı partiler, sol sendikalar, bir kısım üniversiteliler, Taksim’in, Şişli’nin, Beşiktaş’ın, Nişantaşı’nın vs. kendilerini beyaz Türkler olarak gören elitleriydi.”
¥
Bu olaylar, Türkiye ekonomisinin en iyi makro göstergelerinin olduğu bir dönemde meydana gelmesi planlıdır.
Mesela İzmit Köprüsü… 3. Boğaz Köprüsü… 3. Havalimanı. İki büyük nükleer santral ve Kanal İstanbul gibi dünya çapında büyük projeler, devletin ve vatandaşın vergilerinden bir kuruş ödenmeden gerçekleştirilmesi.
IMF borcunun ödenmesi. Çözüm süreci ile 30 yıllık terör sorununa kalıcı çözüm döneminin 5 aydır başarıyla yürütülmesi ve 4 tane uluslararası reyting kuruluşunun, ‘Türkiye’ye yatırım yapılabilir bir ülke’ notunu verdiği bir dönemde, bu olayların çıkarılması, ağaç olamaz herhalde.
Yurtiçi ve yurtdışı ortaklaşa kurgulanmış bir kalkışma, sokak ve şiddete dayanarak meşru bir iktidarı devirme teşebbüsüdür. Şimdilik püskürtülmüş ve başarısız olmuşlardır.
Muhalefet iktidarı sandıkta deviremeyeceğini anlamış ve iktidar olma ümidini kaybetmiştir. Bu sebeple olayların baş aktörlüğüne soyunmuştur.
Milletin sessiz çoğunluğunun sağduyusu, sabrı ve bu odaklara destek vermemesi, bu sivil darbe girişimini başarısızlığa uğratmıştır