Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Mısır’da darbe oldu mu?

Mısır’da darbe oldu mu?

Mısır’da darbe oldu mu?

Hayır! Mısır’da bir darbe teşebbüsü var ve henüz tamamlanmış bir darbe yok. Bir darbe girişimi var, ama süreç devam ediyor..

Aslında komik bir durum var. Anayasa lağvedilmiş, ama Anayasa Mahkemesi duruyor.
Anayasa yok, ama Anayasa Mahkemesi başkanı, cumhurbaşkanı ilan ediliyor. Adam da çıkmış anayasaya sadakat yemini ediyor.

Mısır anayasası, İslâmî bir yönetim öngörüyor. Cumhurbaşkanı olan AYM başkanı ise Hıristiyan.. Hatta Hıristiyan görünümlü bir Yahudi olduğu iddiası var..

Adam Mısır’ın İslâm tarihi içinde ilk tescilli gayrimüslim devlet başkanı güya!

Cumhuriyet muhafızları içinde tartışma çıkmış. Adam cumhuriyet muhafızlarına, cumhuriyet muhafızları bu adama güvenmedikleri için, Mısır cumhurbaşkanın güvenliğini MOSSAD’ın yetiştirdiği özel kuvvetlere bağlı bir tim sağlıyor..

Bu adamın ilk icraatı ise Gazze’ye giden yolu trafiğe ve ulaşıma kapatmak..

Suudilerin desteklediği Bedevi Vehhabiler’in Nur Partisi ile Ezher şeyhi, Baraday’la birlikte diktatör bozuntusu, cunta lideri Sisi’nin arkasında poz vermişti.. Ezher uleması şeyhlerini reddetti ve İhvan’ın yanında yer aldı.. Müslüman, seçilmiş bir cumhurbaşkanına isyan edip, Hıristiyan bir cumhurbaşkanına biat için Sisi’ye destek vermekle kalmayıp Tahrir’e koşan Suudi beslemesi Vehhabiler de Tahrir’den utanç içinde çekildiler nihayet.

Mısır’da birçok şehirde askeri birlikler, polis merkezleri, hükümet merkezleri İhvan’ın kontrolüne geçti.. İhvan, cami çevresinde ve başkentin beş ayrı bölgesinde toplanmış vaziyette.. Rabia Meydanı’nda ve bir yolun üzerinde yoğun bir kalabalığın olduğu belirtiliyor..

Tahrir ise; milliyetçi, solcu, liberal, Hıristiyan, eski rejim yanlısı çapulcuların kontrolünde..

Ama giderek dağılıyorlar. O ilk günkü şenlikli kutlamaların yerini korku ve panik havası almış durumda.

Kahire sokakları şimdi tekbir sesleri ile inliyor.. Ret cuması, uzun geceye dönüşmüş durumda.. İhvan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ve Mursi’nin gözaltında tutulduğu bölgeyi kontrol altına almaya çalışıyor..

Ordu içinde kopmalar, derin görüş ayrılıkları çıktığı gelen haberler arasında..
Dahası ordunun tekrar Mursi ile masaya oturdukları. Göreve iade edilmesi, ama görevini bir milli mutabakat konseyine devretmesini ve kendisinin onursal başkan olarak iade-i itibar edilmesini konuştukları iddia ediliyor. Bu anlaşma ile İhvan’ın sokaktan geri çekilmesini sağlamaya çalışıyorlarmış..

Darbe teşebbüsü akim kaldı. Yani tamamlanmamış bir darbe söz konusu..

Ramazan’la birlikte daha zor durumda kalması beklenen Sisi cuntasının ülkeyi terk edebileceği de konuşuluyor..

Cumaya kadar darbeciler adım adım ilerliyorlardı. 500’e yakın İhvan yöneticisi tutuklandı. İhvan bürolarına girildi.. Bazı binalar yakıldı. İhvan’ın tüm yayınları durduruldu. Hatta El Cezire ofisine girildi, yağmalandı ve yayın yapmaları engellendi.. İhvan’a karşı topyekun bir saldırı ve terör estirmeye başladılar.

Batı basını bunları hemen hemen hiç vermedi. Tahrir’de 127 bayan gazeteci gasp, şiddet ve cinsel tacize uğradı, o da haber olmadı.. Vandalizm, terör, baskı görmezden gelindi..
Kimse askerler göreve geldiklerinde merkez bankası kasasındaki 36 milyar doların, 14 ayda askerlerin yönetiminde nasıl 13 milyar dolara gerilediğini konuşmuyor.. Bu hazine yağmacısı generallerin kendilerinden hesap sorulması korkusu ile beslenen bir ayaklanma idi..

Bu süreçte, Mısır cuntasından sonra en büyük skandal ve hezimet Suudi Arabistan’da yaşandı. Suudilerin Sisi’ye verdikleri destek bir anda dikkatleri Suudi Krallığı’na çevirdi.. Riyad’ın aceleci çıkışı monarşiyi zor durumda bıraktı..

Son gelen haberlere göre milyonlarca Mısırlı Kahire sokaklarını teslim almış durumda. Mursi’nin görevine iadesi  ve kukla cumhurbaşkanının görevden alınmasını istiyorlar..
Sisi, muhtemelen şimdiden arkadaşları ile birlikte sığınacak ülke arıyor olabilirler..
Mısır’da İhvan geri dönüşü olmayan bir yola girdiklerini açıkladı.

Sonuç şu, Mısır’da başarısız bir darbe girişimi olmuştur.. Tahrir’de İhvan karşıtı gösteriler, İsrail’in bir oyunudur..

Taksim ve Tahrir, Reyhanlı belki de aslında aynı merkezlerin işidir.. Birileri topyekun saldırıya geçti ve İslâm dünyası Cuma günü topyekun Mursi’ye destek için camilere koştu!

İşte şimdi o şiiri bu defa Mısır’da İhvan’ın direnişini düşünerek okumanın tam zamanıdır:

“Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız, müminler asker..
Allahu ekber..”

Erdoğan ve Mursi, aynı yolun yolcusu, aynı yöne bakıyorlar. Durmak yok, yola devam..
Mısırlı gençler şimdi Rabia’da bu şiiri okuyorlarmış Arapça..

Selam ve dua ile..
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi