M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Böbrek Naklettiği Eşini Terk Eden Adam!

Böbrek Naklettiği Eşini Terk Eden Adam!

Dün bir eczaneye uğramıştım.

Reçetemdeki ilaçlar hazırlanırken bir kadın girdi. Daha önce de buraya uğradığı belliydi. Çünkü,  eczacı kalfasıyla aralarında böbrek nakli meselesi konuşuluyordu.

Kadın konuştukça konuya ilgim arttı. Dinlediklerime inanamıyordum. Eczacı da şaşırmıştı…

***
Kadının anlattıklarına göre, kocası böbrek hastasıydı ve çalışamıyordu. İki çocuk ve kocasının nafakasını temin etmek kadına düşmüştü. Kadın da, temizlik işlerinde çalışarak evini geçindiriyordu. Doktorların tavsiyesi üzerine adam böbrek nakli için arayışa girmişti fakat istenilen böbreği bulamıyordu.

Nihayet kadın, kocasına kendi böbreğini vermeyi teklif eder. Bundan son derece memnun kalan ve duygulanan kocası hanımına şu taahhütte bulunur: “Şayet böbrek nakli başarılı olur da iyileşirsem artık sen çalışma, ben çalışacağım ve seni sultanlar gibi yaşatacağım!…”

Sonuçta, böbrek nakli başarıyla gerçekleşir ve kısa bir tedavi sürecinden sonra adam salah ile taburcu olur. Adam, hanımının sayesinden böbreğine kavuşmuş sapasağlam olmuştur.  Kadın da umut dolu bir bekleyiş içine girmiştir. Artık, kendi kocası da başkalarının kocası gibi çalışacak, evine rızık taşıyacak ve kendisi de evinin hanımı olacaktır.

Bu arada kadın, üçüncü çocuğuna da hamile kalmıştır...

***
İşte, eczacıyı da beni de hayrete düşüren gelişmeler bundan sonra başlamaktadır.

Çünkü adam, sıhhate kavuştuğuna iyice kanaat getirdikten sonra hamile kadını iki çocuğuyla ortada bırakarak evden çeker gider ve şöyle der: “Beni unut ve yok bil! Ne yaparsan yap artık ben sana karışmam, başınızın çaresine bakın!..”

Resmi nikahlı eşini üstelik hamile olarak iki çocukla birlikte ortada bırakan bu adam, şimdi kayıplara karışmıştır!.. Nereye gittiği, nerde olduğu, ne yaptığı belli değildir!..

Şimdi hayret ve dehşetle soralım:

Bu nasıl bir eştir? Bu nasıl bir babadır? Bu nasıl bir Müslümandır? Bu nasıl bir insandır?..

Beni daha da ürküten ve derinden düşündüren şey, benzer olayların son dönemlerde ciddi oranda artıyor olması ve aile problemlerinin giderek yaygınlaşmasıdır!...

***
Türkiye, gayrisafi milli hasılada şu kadar ilerlemiş, gelişmişlik düzeyi şu kadar artmış, kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu şu kadar yükseltmiş, hava yoluyla uçanların sayısı fazlalaşmış…vs.vs.. bunların hepsi güzel de, acaba insanımızın huzurunu, ailelerimizin mutluluğunu ve çocuklarımızın istikbalini sağlamada aynı başarıyı gösterebilmiş miyiz?

Asıl sorun buradadır!

Ve bu sorun, bireysel ve toplumsal bir sorun olmaktan öte, bir devlet sorunu haline gelmiştir!... Zira, düne göre boşanma davaları gittikçe artıyor, aileler hızla parçalanıyor, çocuklar öksüz-yetim kalıyor, bireysel yaşam özentisi hep öne çıkarılıyor!..

***
Anlaşılamayan şey şudur:

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, aile bireylerini birbirine bağlamak, evine yuvasına sahip çıkmak, çocukları aile içinde korumak ve aile birlikteliğini sürekli kılmak gibi görevler için var olmasına rağmen, ne hazindir ki, Bakanlık kurulduktan sonra bu hazin tablolar giderek artmakta ve aile sorunları hızla çoğalmaktadır…

Bu nasıl iştir?

twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
M. Emin Parlaktürk Arşivi